bugün

Sözlük yazarlarına sorulan soru.
Çiçeği çukulatayı al git.
Tedavi ol.
görsel
savaş çıkar savaş.....!!!

ben frankçiğimi kedi memduh'a yar etmedim sana mı yar edeceğim ,yakarım ulan hepinizi ,alucra güzeli benim,vallahi dar ederim sözlüğü..

klarnetçi zurnacı dinlemem dalarım..

frankçiğim ,yaktın beni...

https://youtu.be/RWWNPpOWYCM
(bkz: Napiyosunuz lan erkek erkeğe burda)
Sen her ihtimale karşı maske ve eldivenini eksik etme sevgili dostum.
Cevabı “ onu da alıp afganistan’ a git, kesin mutlu olursunuz “ olan soru.
Muta nikahı kıyın işiniz bitince boş ol dersin.
Git konuş bence.
Allah başka dert vermesin.
Nalbura uğra ve kalın inşaat eldiveni al!
Fazla acele etmeyin evlenmek için. Önce beraber yaşayın biraz ten tene bir deysin.
Job sok. Sever. Swh.
Gönül bir sinektir, hep gider boka konar deyimini ilk duyduğumda "bu da ne laaa" demiş, ne kadar kaba nobran deyim varsa neden Türkçemiz de yer ettiğini sorgulamıştım.

Zaman geçince sorgulama yapan insan değişiyor, gelişiyor ve empati kazanıyor.
Şimdi bu sözün neden söylendiğini buldum.
Yine avam da söylenen "deliyi ne silkeceksin, ne söyleteceksin" deyimi akla gelince...
Böyle başlık açılınca böyle deyimler girdiler ortaya çıkıyor.
Uzun uzun anlatmak yerine kısa bir cümle kurmak zorunda olduğunuzda ortaya bu çıkıyor.

Edebiyat -kültür de Deyimlerin ana kaynağı tepkiye neden olgudur. Deyimler de bir tepkidir. Tepkilerde seviyede tepkiye neden olan durum ile alakalı olup tepkinin seviyesini tepki gösterilen durum belirler.

Yine bir örnek: bok yemeyi savunan, trilyonlarca sinek yanılmış olamaz diyene "bokunda boğul" demede ki seviyeyi tamamen bok yemeyi savunan belirler.
ona bade ve sahlep hediye et. emin ol bayılacaktır. onunla birlikte nakşibendi'ye gitmeyi de unutma. nakşibendi demek frenk üzümü için hayat demektir.