bugün

'' l'oreal paris miss turkey '' adındaki , bildiğin güzellik yarışmasıdır.
yarışmalar arasındaki en iğrenç olanıdır.

açmışlar kızların kıçını başını döndürüp döndürüp duruyorlar.
'' - şöyle bi dön bakayım yavrum. ''
neye baktı şimdi bu. neye olacak g.t.ne baktı. milletin g.t.ne baktığı bir yarışma işte. allah bilir ya! bide övünüyodur bunlar.
'' aayyy beeennn miss turkey e katıdıııımmm '' iyi b.k yedin.

kırk yıllık , '' benim g.t.m senin g.t.nden daha güzel yarışması'' oldu sana ; '' l'oreal paris miss turkey ''... çok medenice bir isim.
ilerde , eğer bende böyle bir yarışma yaparsam , adını ; '' g.t.ne güvenen şöyle gelsin miss törkiy'' koyacağım.

daha 17 - 18 yaşında bu kızlar. anası babası yok mu bu çocukların. ayıptır yahu.
ne yazıktır ki daha gençliğinin baharında olan kızların kendini tüm dünyaya teşhir etmek için, hiçbir boka yaramayacak olan iki kuruş için katıldıkları yarışma.

ne olacaksın oradan çıkınca merak edilir? oraya giren elbet birinin gözüne girer ve bir iki reklamda oynar. eee sonrası? yılların duayeni münir özkul nerede? oo çok sevdiğimiz mahmut hocamız hastane yataklarında. kimse umursamıyor, eskisi gibi aramıyor.

kardeşim yaşındaki siz kızlar, 2 kuruş para için böyle saçma şeyler yapmaya gerek yok. gidip alnınızın teriyle paranızı kazanın.
ahlak sıkıntısından kaynaklandığını düşündüğüm hadisedir.eskiden bizim köyde somunu yufkaya sarıp yerlermiş ama kimse de namussuzluk yapayım diye düşünmezmiş.yazıktır, günahtır, aşağılayıdır.
fox tv'nin gençlerin aklını bulandırdığı yapımlarından birisidir sadece. "arka sıradakiler" gibi ismi bile gerzekçe olan bir diziyi tüm türkiye'de heyecanla izletip, gençlerin bilinçaltlarına "okullarda eğitim öğretim görmekten başka her şey yaşanır" gibi alt mesajlar ileten, amerika menşei olan bir kanalın yapımı yani.
kızlar 17 yaşlarında olsalar da güzelliklerinden ötürü mankenlik yapmak istemektedirler. burada bir sorun yoktur. yalnız ülkemiz erkekleri arasında "31 malzemesi" olacak kadar seviye düşüklüğü yapabilmektedirler. zira bu işler televizyonlarda gece gündüz yayınlarla olmaz. ne yazık ki ülkemizde ufak bir bacak görse bile tahrik olan insanlar vardır.
yazık;

17, 18 yaşında kızaları orada görmek gerçekten acı. hele o kızların en büyük hayalimdi bu yarışma tarzı söylemleri üzülüyorum sözlük üzülüyorum. neymiş en büyük hayali, allah vergisi güzelliğini açıp saçıp 1. olmak. eee sen ne yaptın peki? bir uğraşın bir emeğin var mı işte?

aç güzelim aç gönüllerde 1.siniz hepiniz.

alkış sesi duymuyor olabilirsiniz lakin şaşırmayın tek elimizle ses çıkartamıyoruz.
(bkz: geleceğin motorlarını yarışma ile seçmek)
(bkz: bakıyosun ama gerçek)
güzellik yarışmalarına ''göt baş gösterme'' mecrası olarak bakan abazanların kuruntusudur.

bir imaj yarışmasıdır bunlar. üstelik aldığın dereceyle uluslararası arenada ülkeni temsil etme, ülkenin çağdaş yüzünü tüm dünyaya gösterme şansın olur ki 18, 19 yaşında böyle bir fırsat büyük nimettir.

bu tecrübeden sonra zaten kariyerin alır başını gider. modellik yaparsın, oyunculuk yaparsın...

gel gelelim kıskanç herifler halen göt-bacak denkleminde izlerler bunu.

arkadaş tüm dünya düzenliyor yarışmaları. aralarında senin ahlak timsali olarak bellediğin ülkeler bile var. ulan arabistan bile miss world'e kız gönderiyor. senin ne zorun var?

kızlar güzelse, kendilerine güveniyorlarsa, güzellikleriyle ülkelerinde başarılı olmak, dünyada ülkelerini güzellikleriyle temsil etmek istiyorsa sana ne oluyor?

keriman halis'e çıkıp ''kıçını başını açıyorsun'' desenize sıkıysa.

şuna açık açık ''kıskanıyoruz, komplekse giriyoruz'' diyin, anlaşalım.
Insan kendi gotuyle gurur duyamaz mi? onun gostermek benim de bakmak hosuma gidiyorsa sana ne?
değişen dünyayla birlikte başarılar da değişiyor. başarının para olduğu bir dünyanın kapısı aralanmadı, kırıldı resmen. bir demet insan topluluğu hariç hepimiz o kapıdan içeri girdik. meğer ki önümüze serilen kırmızı halının altında bir kuyu varmış ki, nefsine aldanan herkes o kuyuya düştü.

şimdi yukarıda belirttiğim bir demet insan bizleri kurtarmaya çalışıyor. onlardan bazıları da bizi kurtarmak için kendisi düşüyor.

kuyuda olanlardan bazıları yukarı çıkıyor. bazısı hiç çıkmak istemiyor.

günümüz dünyasında insanlar bir kuyunun içinde hapsolmuşken, bu ve bunun gibi yarışmalar kimin umrunda. nihayetinde bir bahane de mevcut:

"ülkemizi en güzel şekilde temsil etme..."

bahanelere sığınanlar da sonunda, kırmızı halının altında duran kuyunun esiri oluyor.