bugün

modern hayatın hareketsiz yaşamının doğal sonucu olan fitness salonuna gitmeye başlayan birinin ilk izlenimleridir efendim:

- kısa boylu, dar tişörtlü, memeleri/kasları tişörte isyan edercesine fışkıran, kendisine hoca dememi isteyen (niye ki lan?) bi salon görevlisi. omuzlarımı, göğsümü filan ölçtü mezurayla. göğüs ve göbek çevremin hemen hemen eşit olduğunu gösterdi bu çocuk bana.

- yarım düzine 40 yaş üstü umutsuz kilolu teyze. neden umutsuz diyorum? teyzelerde 40 yılın birikimi olan bi yağ tabakası var ki, günde 17 saat çalışsalar bile verim alamayacakmış gibi duruyorlar. bu teyzeler öyle bi hırsla zorluyor ki kendilerini, bi yerlerini sakatlamamaları büyük şans. allah yardımcıları olsun...

- ilaç niyetine bir adet fit genç kız. anlatmaya gerek yok aslında. salondaki tüm erkekler ona kendilerini beğendirmek için büyük mücadele içinde gibime geldi.

- bir adet, favori cümlesi 'o öyle yapılmaz ki, yanlış yapıyon' olan badici tip. ulan sana ne? belki öyle yapmak istiyorum ben!

- içten içe milletle rekabete giren tipler de var. sen 15 kilo kaldırırken altına sçıyon ama, ben 30 kiloyu tek elimle kaldırıyorum dercesine bakar bu. sıkletimiz ayrı arkadaşım, bulaşma bana!

- kısa boylu, eni boyu neredeyse denk kas manyağı bikaç kişi de var. bunlar rocky misali birbirlerini gazlayıp, acı yo acı yok diye olmadık yüklerin altına giriyor. madalya mı verecekler yiğidim? nedir bu hırsın?

- bir adet sıska çocuk. (bkz: fitness salonlarının kadrolusu sıska çocuk)

- bir adet kılıksız ergen. resmen dedesinden ödünç aldığı pijama altıyla çalışıyor. tişörtü de içine sokmuş. numunelik galiba.

- köşede takılan insanüstü tip vardı iki tane de. 6 yaşından beri mi spor yapıyon mına koyiim! seni beni bacaklarımızdan tuttuğu gibi ikiye ayırabilir valla. fazla yüz göz olmamak gerek.

- her hareketinde 'daha bitmedi mi' diye tepeme dikiliyordu biri de. lan bi dur, acemiyiz işte!

- orta yaşlarda kelli felli göbekli amca. anlatmaya gerek var mı? bence yok.

- her aleti teriyle yıkama yeminli terleyen adamlar çok bir de. havlu götürmekte fayda var.

daha da çok adam var da, aklımda kalmamış. gittikçe eklerim artık...

son olarak, demem o ki, kanmayın bu salonlara hacı! efendi gibi haftada bi halı saha maçınızı, basket maçınızı yapın. tenis oynayın filan. hamallık lan resmen!
en çok rağbet gören koşu bandında resmen bir psikolojik savaş yaşanır. süre kısıtlaması vardır, 30 dakikadır. daha 10 dakikanız dolmamıştır, ama arkanıza bir lavuk yaklaşır. iki elini bağlar, oflar puflar.

sonra gelir yanınıza
+ daha kaç dakikanız var?
- * küfreder bir tonla* otuz!!
+ hmm yarım saattir bekliyorum da

arkadaş yarım saattir bekliyorsun da benim daha nasıl 10 dakika oldu? zaten sınır 30 dakika, git başkasının arkasında ofla pufla.
3 dakika yürüyüp tartıya koşan ve hayal ettiği gibi 3 dakikada 3 kilo veremeyen yağ küplerinin asık suratları bir örnek olabilir.
15 dakika çalışıp 30 dakika ayna karşısında kasılan david beckham'lar.
diyalog şöyle başlar
+ abi sen ne zamandır geliyosun
+ 1 sene oldu nerdeyse abicim
+ abi ama snde hiç sende karın kası falan yok
+ abicim bende karın kası var ama yağ bağlandığından belli olmuyo.

bu diyalog gibi zekaötesi diyalogların geçtiği bir mekandır.
bench pressin ardindan, baska birinin gelip agirligi artirdiktan sonra hava atarcasina sizi goz ucuyla kesmesi.
iğrenç manzalardır.

nerde bu filmlerdeki eğilip kalkan taytlara sıkışmış sıkı vücutlar.

amk hep şişko hep şişko.
her egzersizden sonra aynaya bakmak.
1.50 boyunda bi insanın yatarak dumbel ile bench press yapması ve ağırlık olarak 2 kilo seçmesi . kaldırırken ıhhh diye ıkınarak salonu inletmesidir
salona ilk girdiğin anda adamların gözlerinin bir anda sana çevrilmesi, hemen çaktırmadan ısınmaya başlamak en doğrusu.
her götlü göbekli gelenler ilerleyen zamanlarda gelen götlü göbekli kişilere ilham olur.
-abim nasıl verdin bu kiloları.
+her gün mekik çektim amk.
-sende çek zayıflarsın.
Makyajla gelmiş ardından terden eyelineri akmış pandaya benzeyen kızlar.
-böyle badi badi yürüyen küp şeklinde götü olan, beli korumak için kemer takan, ele de eldiven giyen tam donanımlı kirpi saçlı badici. buralar benden sorulur hesabı dolanır. çömezlere artistik müdehalelerde bulunur. "nefese dikkat, baş dik baş dik, ağır tempo ama dengeli çalışıyoruz, setler arası muhabbet yok" şeklinde.
-sağlık muhabbetleri. kas yağ kütlesi, az kilo bol tekrar.
-kulaklığını takıp kendini motive eden soğuk görünümlü seksi iş kadını.
bir yığın kas... içi boş kafatasları...
Salona 1-2 ay düzenli gidip, hemen vücudu düzeleceğini sanır. Kendini rahat hissettiği an, bir fastfood mekanına gider, o kadar çalışmayı heba eder. ilginç olanı, o kaloriyi yakabileceğini düşünür. Bu yüzden, fastfood mekanları ile spor salonları birbirini bağlıdır. Reklamcılar, bizim restorandan şu kadar menü yerseniz, spor salonundan 1 yıllık üyelik bedava diyebilir. Hala öyle bir reklam çıkmadı, çok şaşırıyorum bu duruma.
görsel
sol kulvardan gelen ayı osman, kafede gördüğü mine'ye kayabilmek için fit olmak adına var gücüyle koşarken; arkadaşı selim de kucakta taşıyamadığı melin'in onu terk etmesine içerleyip kol çalışıyor. biraz ileride bacak çalışan ahmet ise şehir kız futbol kulübündeki hayriye'ye yazıyor.
ne kadar ağırlık kaldırırsa kaldırsın kaldırırken uuaahhh diye bir ses çıkarma zorunluluğu hisseden su aygırı.
aynı parayı ödeyip de aynı zevki alamadığımız salon adamı.Adam ağırlık kaldırırken zevk alıyor böğürüyor...
Karıya kıza hava atıcam diye en ağır dambılları kaldırırken altına sıçan ama çaktırmayan düdükler.