bugün

kuran'da günah olduğu açıkça belirtilmediği halde hadisler dolayısıyla müzlümanlarca günah kabul edilendir. yine de islam diğer dinlere göre daha az yargılıyor aslında eşcinselliği lakin islami toplumlar için aynı şey söylenemez tabi.
hemcinsine kitleyen kişilere denir, kimi zaten olanla çakar birbirine, kimisi ise takmasıyla idare etmek zorundandır sonuçta amaç aynıdır, zikilmek.
eşcinsellik tercih ise,

küçük çocuklara tecavüz etmekde bir tercih,
hırsızlık yapmak, gasp etmekte bir tercih,
iş olsun diye adam dövmekte bir tercih,
kalabalık içine bomba atmak da bir tercih,
bir şehrin üzerine atom bombası atmakta tercih,
bir ulusu kıtır kıtır kesip yok etmek te bir tercih,

işte bunların hepsi tercih olsada sapkınlık iğrençlik olmayı engellemiyor.

eşcinsellik bir sapkınlık yozlaşıdır. kim ne derse desin. insanlar kadın ve erkek olarak yaratılır.
çok eşcinsel tanıdım ama homofobik toplum kadar ibne değildiler.

bu ironik girizgahla tüm öfkeyi kustuktan sonra olaya geçeyim. eşcinsellik tüm dünyada bir "öteki" olmaktan ileri gidemiyor. bunun da ötekilikten çıkmasını beklemek mevcut şartlarda ütopik. eşcinselliğin kanunen suç olduğu ülkeler var! nasıl beklenebilir? hastalık olduğundan tut, sapkınlık olduğuna, zührevi hastalık kaynağı olmasından tut, toplum ahlakını bozduğuna dair vurdukça vurdular. ulan, insanlığın yok olmasına sebebiyet verebileceğini düşünene bile şahitlik ettim. çüş!

kimin kimle ne yaptığı, hazlarının hangi noktada yoğunlaştığı umrumda olmadı şu zamana kadar. fakat ne zaman eşcinsellik konu olsa, yerli yersiz saldıranları görünce deliriyorum. çılgına dönmüş vaziyetteyim misal şu an. daireler çizerek dolanıyorum ortalıkta, haha. neymiş "eşcinsellik bir sapkınlık"mış. ulan gerizekalı ve bir o kadar da cahil leş insan; eşcinsellik insanlığın var olduğu günden bu yana hayatta. ayrıca eşcinsellik sadece senin gibi hıyar türünde değil bir çok canlı türünde gözlenmiş. 3-5 tane canlı türünden bahsetmiyorum, 1000'in üzerinde bir rakamdan bahsediyorum.

eşcinsellik doğaldır. çünkü doğada var, bu kadar basit. normal değil, anomali bir durumdur sadece. ve ayrıca eşcinselliğin de kendi içersinde çeşitlendiği biliniyor. misal; sürekli eşcinsel ilişkiyi tercih etmeyip, araya hetero karıştıranlar var. he onlara biseksüel mi deniyor, tamam. ama bakın aklıma ne geldi; fuhuş yapan bir travestiyle cinsel ilişkiye giren ülkemiz delikanlıları ne kadar heteroseksüeldir? (fuhuş yapan travesti ifadesi bazılarınızın kafasını kurcalayabilir. açıklama getireyim; travesti, fuhuş yapan insanların bir alt kümesi değildir. travestizm başka bir hadisedir. "fuhuş yapan transseksüel" demememin ise apayrı bir sebebi var; ekonomik zorluklar neticesinde hiç mi hiç transseksüel bir eğilimi olmamasına rağmen fuhuş yapan insanlar var. garibinize gitti değil mi? hıhı, anlıyorum)

en eski çağlardan bu yana var olan eşcinsellik her toplumda gözlemlenmiştir. misal türkler! eşcinselliğin epey yoğun olduğu bir millettir türkler. hatta kültürüne ve de edebiyatına gayet etki etmiştir. bakın şöyle bir alıntı yapayım size:

"…yaz olunca avratlara, kışın oğlanlara meylet ki, vücutça sağlam olasın. zira oğlan teni sıcaktir, yazın iki sıcak bir araya gelirse vücudu bozar. avrat teni ise soğuktur, kışın iki soğuk, vücudu kurutur…"

bu okumuş olduğunuz satır 1082 yılında yazılmış. yani 930 yıl öncesi! nasıl, köklerimizdeki savaşçılıktan dem vurmaktan sıkılanlar için alternatif geliştiriyorum sizlere.

osmanlı'daki eşcinsel yapıya değinelim biraz da. osmanlı'da eşcinsellik neredeyse bir normdu. hemen hemen her padişahın erkek cariyeleri vardı. hatta kimi padişahların bizzat methiyeler düzdüğü eşcinsel insanlar vardı.

"...ey avni! talihin iyi gitti ve o sevgili (veyis) misafirin oldu. fırsatı kaçırma; zira veyis bin cana bedeldir"

kim bu bir erkeğe methiyeler düzen padişah dersiniz? söyleyim; fatih sultan mehmet. sadece onunla sınırlı kalmıyor; diğer padişahlar sancaklardaki şehzedelere saraydan kadın ve erkek cariyeler gönderdiği biliniyor. yahu minyatürlerde dahi yer almıştır bu hadise.

olayı politik kutuplara çekmek istemiyorum. ama eşcinselliği bilip bilmeden cahilce kalıplara sokanlara -eminim ki bunlar tarihlerindeki monarşiye de körü körüne aşıktırlar- aşık oldukları tarihlerini iyi incelemelerini öneririm. zira savaş, işgal ve egemenlik haricinde şeyler de var gördüğünüz gibi. hatta üzerine düşünüp "ulan yoksa ben mi yanlış yapıyorum" diye sordurabilir cinsten şeyler var.
yavrum tercih meselesi olmaktan ziyade, anima ya da animus ile fazlasıyla bütünleşme sonucu gelişen psikolojik bir bozukluktur.

peşin peşin edit: git carl gustav jung'u eksile, ben bir tarafımdan uydurup uydurup yazmıyorum bunları.
''insan türüne ve onuruna apaçık saldırı özelliği taşıyan ve hayvanların bile yapmadığı iğrenç ve çirkin bir sapkınlıktır.''

http://www.vaazsitesi.com/yazar.asp?yaziID=683
Kısaca belirtmek gerekirse eşcinsellik, normal bir hâl değildir. Eşcinsellik, insanın doğasına bir saldırıdır. insan türünü yok edecek bir sapkınlık hâlidir. Kişinin sadece kendi alçak, sapkın hazlarının peşinde koşturmasından, kendini hayvandan da aşağı bir konuma dönüştürmesinden (A’raf, 179; Furkan, 25/44” Tin, 5 ) kendi azgın ve sapkın dürtülerini tatmin etmekten başka bir şey değildir. Konu ile ilgili ayetlere bakalım.

Kur’an-ı Kerim’de nefsinin arzu ve isteklerini ilah edinen kimselerin nasıl kınandığı şu ayette açıkca görülmektedir.

“Sen hiç kendi heva ve heveslerini tanrılaştıran [birin]i düşündün mü? imdi, böyle birinden de sen mi sorumlu olacaksın?” (Furkan, 25/43)

“Kendi arzu ve özlemlerini tanrı edinen ve [bunun üzerine] Allah’ın, [zihninin hidayete kapalı olduğunu] bilerek saptırdığı, kulaklarını ve kalbini mühürlediği ve gözlerinin üzerine bir perde çektiği [insan]ı, hiç düşündün mü? Allah[ın onu terk etmesin]den sonra kim ona doğru yolu gösterebilir? O hâlde, hiç düşünüp ders çıkarmaz mısınız?” (Casiye,45/23)

Aynı şekilde bu sapkın eşcinselliği tarihte ilk kez uygulayan Lut kavminin hâline şöyle işaret edilmekte ve bunun iğrenç bir davranış olduğu ifade edilmektedir.
kendini kabul ettirmiş bir eşcinselle motorda giderken saçlarının savrulması çok yakın hislerdir.
Kendi kişiliğine ait olan özelliklerin dışa vurulması.
ülkemde teoride kabul edilemeyip pratikte genel kabul gören, hormonal olduğu kadar olumlu ya da olumsuz tecrübeler akabinde de zuhur edebilen, cinselliğinin pozitif ve normal çeşitlerinden biridir.
sudan, afganistan, iran, suudi arabistan ve daha nice islam hukukunun hüküm sürdüğü ülkelerde baskı ve kapalılıktan dolayı çok daha sık rastlanan tercih.
çocukluk travmalarını, hormonâl bozuklukları falan bir yana bırakırsak bu kadar artmasının tek nedeni kadınlardır.

kadınlar eskiden de çıkarcılardı. hep çıkarcılardı. ama en azından eskiden saklamak için uğraş gösterirlerdi. artık bunu övünülecek bir şey gibi ulu orta gösteriyorlar. erkekleri kullanıyorlar.

not: eşcinselliğin hâlâ bir bozukluk olduğunu düşünüyorum ama özellikle günümüzde kadınlar daha da bozuk.
Tercih meselesi değildir hatta hormonalde değildir (hetero erkekler eşcinsel erkekteki hormonlar arasında bir fark yoktur)sadece doğuştan gelir.
kurulan ilişkilerde her 5 tanışmanın 3ünün internet ortamında gerçekleşirildiği, insaın hemcinsine ilgi duyduğu cinsel tercih biçimidir.
http://altinisikmurat.blo...-sosyal-medya-capsli.html
2012 biteceğine göre hala tartışılması saçmadır. kişisel seçim, saygı duymalı.
eşcinsellik neden tercih olarak düşünülmekte çoğu kişi tarafından? cevap aslında direkt olarak "cehalet" olarak verilebilir ama arkasında biraz daha karmaşık çıkarımlar olduğunu unutmamak gerekir. şöyle ki; hetero-egemen olduğu düşünülen bir dünyaya geliyorsunuz, etrafınız "normal" olanın erkek-dişi ilişkisi olduğunu düşünen insanlarla dolu, düşünmeleri bir yana, size bu düşünceyi ne olursa olsun dikte ettiren bir yapı. (bkz: mahalle baskısı) kişinin, cinsel dürtüleri bu şekilde bastırılır ve kişide psikolojik bozulmalara yol açar.

şurası bir kesinlik arz etmektedir. cinsel yönelim, durup dururken değişebilen bir şey değildir. bir insan durup dururken cinsel yönelimini değiştiremez. bir eşcinsel, bir gün uyanıp, hetero olamaz. cinsel kimlik, insan doğduğdan itibaren onunla bir bütündür ve gen kontrolündedir. sadece insan için geçerli değil tabi, doğada birçok hayvan eşcinsel kimliğe sahiptir.

peki eşcinsellik bir tercih değilse, çoğu insan, hatta eşcinselin kendisi bile neden bu durumu "seçim" olarak niteler. cevap, toplumun kendisinde yatmaktadır. belirli bir tek cins baskısıyla yetiştirilen insan; eşcinselliği, hastalık veya sapıklık olarak bile niteleyebilir. çünkü yaşadığı çevre ile asla tecrübe etmediği bir şeydir. bu kadar uzak kaldığı ve anormal olarak nitelendirilen bir şeyin başına gelmesi, o kişinin tüm hayatını değiştirebileceği gerçeği vardır ortada. peki ya, evlenmiş, çocuğu olmuş biri, sonradan nasıl gey olur? hayır olmaz. zaten eşcinseldi. toplumsal baskılar insanların cinsel kimliklerini değiştiremez ama gölgeleyebilir. hangimiz değişik türevlerini tecrübe etmiyoruz ki?! bazen topluma ayak uydurmak için farklı görünmeye çalışmadık ki? işte bunun gibi bir şey. bazen tek bir dokunuştur tüm sistemi harekete geçiren.

bir çok eşcinsel temalı filme, kitaba veya dizlere konu olan da gerçeğin taa kendisidir aslında. etrafı kızlarla çevrili hetero erkeğimiz vardır ve az biraz, ucundan da homofobik bir karaktere sahiptir. bir gün kendini eşcinsel bir oluşumun içerisinde bulur, belki de istemeyerek. ve bundan nefret eder, dışlar, şiddete bile başvurur. lakin sonunda kendinden asla kaçamayacağını anlar.

anlatılmak istenen, kişilerin belirli bir süre sonra bastırılmış cinsel kimliğini bulması ve bunun eşcinselliğe işaret etmesi, o kişide bu durumun "sonradan" ortaya çıkmış olduğu sanısını düşündürtür ya da basit olarak "seçmektir" onun için. fakat böyle bir şey asla olmaz. insanın kendisi, belki 1 gün sonra, belki 1 yıl, belki 10 yıl sonra ortaya çıkacaktır.
islam dinine mensup hiçbir insan bu lanetli eylemi meşru sayamaz. meşru saydığında habersizce müslüman kimliğinden münafık kimliğine geçişini tamamlamıştır. sakın yanlış anlaşılmasın ben eşcinsellerden bahsetmiyorum eşcinselliği normal ve meşru bir eylem olarak gören heteroseksüellerden bahsediyorum. eşcinsellerin gidecei yer zaten belli...
hastalık olduğu iddiaları seneler öncesinde kalmıştır. fakat buna rağmen hala 'tedavi edebileceğini' söyleyen psikolog/psikiyatrlar bulunmaktadır. itibar etmeyiniz.
eşcinsellik tedavi edilmesi gereken bir hastalık değildir. zira hastalık değildir.
tercih hiç değildir. o yüzden 'cinsel tercih' dememiz yanlıştır. doğru söyleyiş şekli; 'cinsel yönelim'dir.
enteresan bir bicimde osmanli edebiyatinda cokca atifta bulunulan bir kavram.
bir biçimde osmanlı edebiyatında çokca atıfta bulunmasının hiçbir enteresanlığı olmayan kavram.
(bkz: ) divan
homofobiklerin sürekli ibine gibi yakıştırmalarda bulunduğu yönelimdir. karısının grup fantezilerine engel olamayan bir birey çokça laf atar eşcinsellere. sebebi bir çok kadının fantezilerinde eşcinselliğinde bulunması.
bir kısmı kendi tercihi ama önemli bir kısmıda kendileri istemeden zamanında uğradıkları taciz ve dışlanmanın sonucu kurbanı olurlar. bunu marifetmiş gibi anlatana kızarım ama bu duruma düşürülüpte dışlanalara kızamıyorum üzülüyorum.
Dünyaca ünlü klinikler, psikologlar, psikiyatristler ve insan vücudu ve beyni üzerine kafa yorup araştırma yapmış bilumum insanlar "hastalık" statüsünden çıkarmışken hala sözlük silahşörlerinin "rahatsızlık" olduğunu iddia edip tüm bu profesörlere acı (!) birer ders verdiği cinsel yönelim.

Kapatın ulen tıp fakültelerini, kapatın ulen hastaneleri.
hayvanlarda da görülür.

http://tr.wikipedia.org/w...sel_davran%C4%B1%C5%9Flar
HAYVANLARDA GÖRÜLMEZ. SOSYAL iLiŞKiNiN ADINA EŞCiNSELLiK DEMEK DE EŞCiNSELLERiN YA DA ENTELLERiN iŞiDiR. O EŞCiNSEL DENiLEN HAYVANLAR ÇiFTLEŞME MEVSiMi GiDER KARŞI CiNSiYLE ÇATIR ÇUTUR SEViŞiR.