bugün

eşcinsellik

çok eşcinsel tanıdım ama homofobik toplum kadar ibne değildiler.

bu ironik girizgahla tüm öfkeyi kustuktan sonra olaya geçeyim. eşcinsellik tüm dünyada bir "öteki" olmaktan ileri gidemiyor. bunun da ötekilikten çıkmasını beklemek mevcut şartlarda ütopik. eşcinselliğin kanunen suç olduğu ülkeler var! nasıl beklenebilir? hastalık olduğundan tut, sapkınlık olduğuna, zührevi hastalık kaynağı olmasından tut, toplum ahlakını bozduğuna dair vurdukça vurdular. ulan, insanlığın yok olmasına sebebiyet verebileceğini düşünene bile şahitlik ettim. çüş!

kimin kimle ne yaptığı, hazlarının hangi noktada yoğunlaştığı umrumda olmadı şu zamana kadar. fakat ne zaman eşcinsellik konu olsa, yerli yersiz saldıranları görünce deliriyorum. çılgına dönmüş vaziyetteyim misal şu an. daireler çizerek dolanıyorum ortalıkta, haha. neymiş "eşcinsellik bir sapkınlık"mış. ulan gerizekalı ve bir o kadar da cahil leş insan; eşcinsellik insanlığın var olduğu günden bu yana hayatta. ayrıca eşcinsellik sadece senin gibi hıyar türünde değil bir çok canlı türünde gözlenmiş. 3-5 tane canlı türünden bahsetmiyorum, 1000'in üzerinde bir rakamdan bahsediyorum.

eşcinsellik doğaldır. çünkü doğada var, bu kadar basit. normal değil, anomali bir durumdur sadece. ve ayrıca eşcinselliğin de kendi içersinde çeşitlendiği biliniyor. misal; sürekli eşcinsel ilişkiyi tercih etmeyip, araya hetero karıştıranlar var. he onlara biseksüel mi deniyor, tamam. ama bakın aklıma ne geldi; fuhuş yapan bir travestiyle cinsel ilişkiye giren ülkemiz delikanlıları ne kadar heteroseksüeldir? (fuhuş yapan travesti ifadesi bazılarınızın kafasını kurcalayabilir. açıklama getireyim; travesti, fuhuş yapan insanların bir alt kümesi değildir. travestizm başka bir hadisedir. "fuhuş yapan transseksüel" demememin ise apayrı bir sebebi var; ekonomik zorluklar neticesinde hiç mi hiç transseksüel bir eğilimi olmamasına rağmen fuhuş yapan insanlar var. garibinize gitti değil mi? hıhı, anlıyorum)

en eski çağlardan bu yana var olan eşcinsellik her toplumda gözlemlenmiştir. misal türkler! eşcinselliğin epey yoğun olduğu bir millettir türkler. hatta kültürüne ve de edebiyatına gayet etki etmiştir. bakın şöyle bir alıntı yapayım size:

"…yaz olunca avratlara, kışın oğlanlara meylet ki, vücutça sağlam olasın. zira oğlan teni sıcaktir, yazın iki sıcak bir araya gelirse vücudu bozar. avrat teni ise soğuktur, kışın iki soğuk, vücudu kurutur…"

bu okumuş olduğunuz satır 1082 yılında yazılmış. yani 930 yıl öncesi! nasıl, köklerimizdeki savaşçılıktan dem vurmaktan sıkılanlar için alternatif geliştiriyorum sizlere.

osmanlı'daki eşcinsel yapıya değinelim biraz da. osmanlı'da eşcinsellik neredeyse bir normdu. hemen hemen her padişahın erkek cariyeleri vardı. hatta kimi padişahların bizzat methiyeler düzdüğü eşcinsel insanlar vardı.

"...ey avni! talihin iyi gitti ve o sevgili (veyis) misafirin oldu. fırsatı kaçırma; zira veyis bin cana bedeldir"

kim bu bir erkeğe methiyeler düzen padişah dersiniz? söyleyim; fatih sultan mehmet. sadece onunla sınırlı kalmıyor; diğer padişahlar sancaklardaki şehzedelere saraydan kadın ve erkek cariyeler gönderdiği biliniyor. yahu minyatürlerde dahi yer almıştır bu hadise.

olayı politik kutuplara çekmek istemiyorum. ama eşcinselliği bilip bilmeden cahilce kalıplara sokanlara -eminim ki bunlar tarihlerindeki monarşiye de körü körüne aşıktırlar- aşık oldukları tarihlerini iyi incelemelerini öneririm. zira savaş, işgal ve egemenlik haricinde şeyler de var gördüğünüz gibi. hatta üzerine düşünüp "ulan yoksa ben mi yanlış yapıyorum" diye sordurabilir cinsten şeyler var.