Allahtan önce çarpmak isterdim. dedirttiren durum.

edit: gerizakalı mı bu??
-tanrı yoktur, nietzsche.
+nietzsche öldü, tanrı. tadında söylemdir.
çarpmaması olmadığının değil, aciz kulunu dikkate almadığının kanıtıdır belkide.
zaten çarpılmış kişi söylemi olup , çarpılma olayını sanırım 200 wolt sanan cahil kişi söylemidir. çarpılma elektirik aksanı degildir, anlatılan tam arkadaşın yaşadıgı durumdur. yoldan sapma ve hidayet verilmeme durumudur. zaten elde etmiş.
+ eğer allah varsa gelip çarpsın beni!
- töbe de mamut, yamulucan şimdi..
+ ovlum yok öle bişi, yemişler sizi lan gelsin çarpsın o zaman burdayım işte burdayım çarpsın hadii
- iyi de mamut bu çarpılmış halin zaten.
+ tabii tabii kül yutmam! çarpamadı kiii çarpamadı kiii eheheh
- ulan ben senin.... pattt küttt!!
+ ?^#xöcvmn!!
- duyamadım? bişey mi dedin?
+....
- allah çarpmıştı zaten şimdi bide ben çarptım tam oldu.
yargılamamak lazım gençtir kanı kaynar. ama buna devam ederse kanı harbiden kaynayacaktır ki biz buna çarpılmak da diyebiliriz. mutlu son.
(bkz: HERKES KENDi ATEŞiNi BAŞKASININ CEHENNEMiNDE SINAR)
(bkz: tanrı dan elektrik alamamak)
ölünce tıpış tıpış gidilecektir zaten huzuruna.
sonunda ciddi anlamda çarpılacak insan söylemidir. tabi insan beyniyle düşündüğü için anlık bir şey bekliyor fakat zamanı gelince çarpılıcağını ve yamulup kalacağını bilmiyor. çarpılmak derken el yüz yamulmasından bahsetmiyorum tabi.
Adamda ki keyfe bak. Senin keyfine göre mi çarpcak. Dünyadan sonrasını düşünsün.
marjinallikle gerzeklik arasındaki ince çizgiden dengesini kaybederek gerzeklik il sınırına giriş yapmış bünyenin lafıdır.
kücük günahlar'in cezasi bu dünya'da cekilir. yalniz şirk koşmak gibi büyük günahlar'ın cezası neymiş, ahirette zebaniler'in taşşaklarını g*tünde hissedince anlarsın!
(bkz: tövbe tövbe)
''allah'ın sopası yok.'' sözü ile cevaplanabilecek cümle.
eğer yoksa sen şanslısın peki ya varsa?
6. Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da uyarmasan da onlarca aynıdır. iman etmezler.
7. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiş; gözlerine de bir perde indirmiştir. bunların hakkı pek büyük bir azaptır

(bkz: Bakara suresi)
ateistim, aykırıyım, her türlü giderim var demeye çalışan insan repliği. sen bu yersiz duruşları yapınca cemi cümlemiz hayran oluyoruz sana arkandan öv öv bitiremiyoruz aferin. neyse gelelim mevzuya;

böyle vardı senin gibi bir ilahiyat mezunu prof. sonradan kafayı sıyırmış tabi diyor ki; "bir gün tuvallette iken fatiha okudum baktım çarpılmıyorum dedim bu din diyanet işleri boş." ulan şuursuz, mevzuya böyle kıçından yaklaşacaksak eğer ben seni üç cümlede biseksüel yaparım ruhun duymaz. *
mesele, eline al hayırlarda kullan denilerek verilmiş taşı, yukarıya doğru fırlatmandan ibarettir. şimdi sen diyorsun ki bak gördün mü taşı atıyorum yukarıya ama ses seda yok, gelen giden yok. bende sana diyorum ki; çok yukarıya fırlattın muhterem geriye dönmesi zaman alacaktır şüphesiz. taş attın, kaya olarak geri alırsın müsterih ol. nasıl mı bu kadar eminim;

allah vaadinden dönmez. rum-6
Allah çarpmaz,bu konuyla ilgili bir başlık açmak bile saçmadır, bana göre.

Mevlana der ki;
ne olursan ol,
ister kafir ol, ister ateşe tap, ister puta,
ister yüz kere tövbe etmiş ol,
ister yüz kere bozmuş ol tövbeni.
gene gel,gene.

Bunun için Allah birdir ve tektir, Affedicidir.
yaradan fikri olgunlaşmamış kişilerin söylecekleri dayanaksız cümledir. kendimizi duyulardan ayırınca, düşünen bir şey olduğumuzu açıkça biliyoruz. pek açık olarak anladığımız şeylerin hepsi doğrudur. eskiden hiç şüphe götürmez olduklarını sandığımız ve fakat sonra pek karanlık ve şüpheli olduklarını fark ettiğimiz birçok şeyler hakkında açık fikirlerimiz yoktu. pek açık olarak idrak ettiğimiz şeylerden bizi şüphe ettiren sebep, belki yaradanın bizi aldatmaktan hoşlanmasıdır. o halde eğer herhangi bir şey hakkında bir kesinlik elde etmek istiyorsak aldatıcı bir yaradanın var olup olmadığını incelemek lazımdır. doğruluk ve yanlışlık için fikirlerimizi bazı cinslere ayırmak lazımdır. düşüncelerimiz, ya fikirler, ya teessürler yahut da hükümlerdir. fikirler, oldukları gibi ele alınınca asla yanlış değildirler. teessürler de böyledir.

fikir olarak ele alınınca, nasıl oluyor sa fikirlerimizden bazıları diğerlerinen daha tam ve olgun oluyorlar? her fail illet hiç değilse eseri kadar olgunluk sahibidir. bundan bir fikrin tasavvurda olgunluğunu bizde ne gerçek ve ne de üstün olarak var olmıyan bir fikre malik isek bizden dışarıda bunun illeti olacak bir şey vardır. fikirlerimizin sayımıdır. yaradan fikri bize kendinden gelmez. yaradan vardır, sonsuzu yani yaradanı gerçek bir fikirle idrak ediyoruz. yaradan fikri yanlış fikir değildir. doğrudur. henüz sonsuzu anlamasak dahi, bu fikir yine doğru olmaktan geri kalmaz. hangi durum göz önüne alınırsa alınsın, yaradan fikri bize kendinden gelmez. her zaman var olduğumuzu farz etsek bile, hayatımızın devamının mahiyeti ispat ediyor ki bizi var kılan bir illet vardır. bu yaradandır. bu yüzden aldatıcı olmayacağı aşikardır.
(bkz: nasıl bilirdiniz rahmetliyi)
normal bir ateistin söylemeyeceği şeydir.
inanan birinin bir ateiste/materyaliste
"hadi bana bir sinek yarat da göreyim o zaman" ya da
"şimdiki maymunlar niye insan olmuyor?"
demesi kadar saçmadır.

he normal bir ateist neden söylemez onu da bildireyim:
ateizmin dinlere oranla çok daha blim yanlısı olduğunu artık inkar etmiyoruz herhalde. bilime inanan, kafası bilimsel olarak çalışan (kafası bilimsel çalışmak ne demek lan * , neyse anladınız siz) birinin ağzından böyle bir cümle çıkmaz.
bir salak yüzünden yakmayın la hepimizi!
"bence sen zaten çarpılmışsın durduk yere gelip böyle saçmaladığına göre" dedirtir.
- boşuna bekliyorsun o öyle sen diyince çarpmaz! taaaam mı? tepkisini alacağın konuşma.
"bakiyim, anaaaaammmm lan ağzınla pipinin yeri değişti vallaha" şeklinde cevap verilebilecek söylem.