bugün

tüm atomların birbirinden uzaklaştığı gerçeğini gösteren bir olgu.
"Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz."

(Zariyat Suresi, 47)
bir zamanlar şahsen desteklediğim, ancakvatikan'ın ciddi biçimde desteklediğini gördükçe şüphelendiğim kuram.

şüphelerimden bir kaçı:

- Fizikte biliyoruz ki bir maddenin hareket etmesi için bir boyuta ihtiyacı vardır. Büyük patlamanın da gerçekleşmesi için içinde yer alacağı bir şey olması gerekir. Bardak ta duran su, dünyada yer alan atmosfer, gibi. Şimdi büyük patlama olduysa, bu patlamanın "bir şeyin içinde olması" zorunludur. O şey nedir ve nerededir.

Eğer böyle bir şeye bu kuram yok derse, o zaman da yoktan var olmayı savunur demektir ki yanlıştır.

Ayrıca bu kuramı kabul edersek acayip mantıklara gidebiliriz. Mesela 1 milyon ışık ötene gelen bir ışığın biz 1 milyon yıl önceki halini görüyoruz demektir. Yani güneşe baktığımızda aslında güneşin 8 dakika önceki halini görürüz.

Şimdi andromeda galaksisi bize en yakın galaksi ve yaklaşık 1 milyon yıl uzaklıkta. Peki andromeda, samanyolu'nun geçmişi olamaz mı? Roma sütünlarını gördüğümüz gibi geçmişin izlerini yakalıyor olamaz mıyız?

hannes alfven'in plazma evren modelini daha mantıklı buluyorum.
Genleşme big bang ile başlamış bir gerçekdir.patlama esnasında açığa çıkan milyarlarca ışık hızında savrulan yıldızlar eğer bu hızda ufak bir sapma olsaydı evren genleşmeden büzüşmeye gidecek yani kainat geri tepecek dolayısıyla zaman mekan hudut cila diye bir şey olmayacakdı. Bu kusursuz ahengi tesadüfle evrimle bağdaşdıran mantıksız ışığı sönük dervişlere acıyorum...
bu teorinin sonu şöyle biter;

evren öyle bir hızla genişlemeye başlar ki, bütün maddelerin atom yapısı bozulur, elektronlar ve protonlar atomlarından kurtulur, atomlar da atom altı parçacıklarına indirgenerek evreni devasa bir toz diyarına çevirir. partiküllerden dolayı göz gözü görmez.
Büyük patlamadan(big bang) beri hiç durmadan devam etmektedir genişleme... Büyük patlamanın ispatı ise; patlama sonrası oluşan, evrenin her yerine yayılan kozmik fon radyasyonudur. Evrenin genişlemesiyle ilgili bilgi kuran'da bir ayette geçmektedir.

Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)
(bkz: zaten kuran da yazıyor bu) *
her patlamada olduğu gibi, maddelerin tümü 360 derecelik bir açıda her yana hızla savrulur ışık dahil. sonra bu hızlanma durduğunda içe çöker. en basitinden filmlerde bile görülebilir patlamanın default davranışı.

big bang de aynı şekilde tüm parçalarını her yöne dağıtmaktadır (hala). bu genişleme ise teorik olarak hızı durduğunda geriye doğru yaslanma ve büzülme ile devam edecektir. en sonunda ise yine aynı noktaya ilk patlama anına kadar büzülecektir. belki yeniden patlar. belki de hep sürekli bir devinim ile patlıyordu.
zariyat suresi 47. ayette bahsedilen olay.
--spoiler--
biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve şüphesiz biz (onu) genişleticiyiz.
--spoiler--
video için : http://www.facebook.com/video/video.php?v=111827785528685
artan hızla devam eden genişlemedir. sınırı varmış gibi gözükmemektedir. sanılanın aksine bir geriye dönüş söz konusu yok gibi gözükmektedir. hasılı hızla yalnızlaşıyoruz.
yavaşlayan hızla veya sabit hızla değilde artan hızla genişlemesinin açıklaması bulunabilmiş değil. Bildiğimiz fizik bu durumu açıklamada yetersiz kalıyor. Dışarıdan bir güç olmadan bir cismin hızı nasıl artar!
Patlayan su borusundan farksızdır efenim.
sağa doğrudur, evrenin sağı neresi bul bakalım amstrong
Bilimsel bir gerçek.. Yeterince hızlı gidersen duvara çarma benzeri bir şey olmaz.. Sürekli genişliyor çünkü.. Patlayacak bir gün işte.. Puff diye..
bu genişleme sonucunda oluşabilecek iki olay vardır.
birincisi: belli bir noktadan sonra bu ağırlık içe çöker ve patlar.
ikincisi: genişler genişler ve sonra da durur daha yavaş genişler yani bu konu hala muallak.
2013 yılında gönderilecek olan james webb uzay teleskopu bize uzayın en son noktasını gösterecektir.
--spoiler--
Göğü, gücümüzle Biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz.(zariyat 47)
--spoiler--
Evrenin genişlemesi, evrenin birbirine uzak kısımları arasındaki mesafenin zaman içinde artmasıdır. Evrenin genişlemesinin tam olarak ne anlama geldiği, somut benzetmelerle daha iyi anlaşılır.
Örneğin uzayın bir boyutlu elastik bir ip olduğunu varsayalım. Bu uzayda hareket eden cisimler, ileriye ya da geriye doğru yol alırken elastik ip esneyerek uzar. Ancak cisimlerin uzunluğu değişmez. Benzer biçimde iki boyutlu bir uzayı da her yönde esneyen elastik bir düzlem gibi düşünebiliriz. Uzay genişlerken cisimlerin arasındaki mesafeler artar ancak cisimlerin boyutları değişmez.
(bkz: sözlükte bilimsel konuların konuşulmaması)

hehe.

doppler olayıyla kanıtlanan şeydir. bir ışık kaynağı gözlemciden uzaklaşıyorsa dalga boyu büyüyüp kırmıza kayıyor, yaklaştığında ise dalga boyu küçülüp maviye kayıyor. isviçreli bilim insanları bakıyorlar evrenin derinliklerinden gelen ışık kaynakları kırmızılaşıyor. diyorlar ki kesin büyüyor bu evren hacı.

kendisi ayrıca büyük patlamayı destekleyen önemli bir olaydır.
Evren sonsuza kadar genişler hatta kuran bunu destekler ;
“Göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik. Şüphesiz onu genişleten biziz.” mealindeki Zariyat suresinin 47. ayetinde bu açıkca belirtilmiş.
gökyüzüne baktığımızda gördüğümüzün -uzaklık sebebiyle- belki de kainatın milyonlarca yıl önceki resmi olabileceği söyleniyor. peki o halde, şuan genişlediğini gözlemlediğimiz evren belki 1 milyon yıl önce hızla çöküşe geçmiş olamaz mı? Her şeyin tersine dönerek evrenin başladığı noktaya döneceği söyleniyor.. Biz hala eski görüntüleri not ederken sistem çoktan tersine çalışmaya başlamış olabilir mi? Belki de yanılıyorumdur, fizikçi değilim...
allah'ın hak kitabı kur'anda sabittir zira diğer ehli kitapta da yazmakta iken tahrif edilmiş olmasından mütevellit kur'anda daha ayrıntılı biçimde bildirilir: "biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz."zariyat suresi bu aslında bilimsel olarak 1920'li yılların sonunda bulunmuştur lakin islam'ın altın çağında müslümanlar biliyorlardı kur'an ışınğında ilim sayesinde birde batı gerideydi... hal böyle olunca kalbi küfür bataklığına saplanmış, sapık ateistler elbette hazımsızlıklarını internette kusmaktalar- allah bunlara hidayet versin diyeceğim vakıa bunlar belalarını arıyorlar. "mucize yalanları" diyerekten ümmi bir adama iftira atıyorlar yahu akıl et akıl hz.peygamber'in işi gücü yok evrenin genişlemesini, big bang mi araştıracak hani araplar'ın cahiliye dönemini yaşıyorken gülüyorum doğrusu. başta turan denen avanak- ki ölümüne zerre kadar üzülmedim marks bile bundan daha iyi adamdır nerede bir kur'an ile ilgili bir şey yazsanız bu kafir sapkın turan dursun denen pislik çıkıyor. yahu allah bildirmiş neyin kafasındasınız evrenin genişlemesi kur'anda geçer ve islam alimlerince de sabittir daha sonra da batı bunu alıp biz bulduk havasına girdiler...
iste bunlar hep bigbang

(bkz: bigbang ın bazı insanlar için sadece gtadaki şifreden ibaret olması)
Artik suan ki zamanimizda aksi bir söz soylenemeyeck bilim tarafından kesinligi kanıtlanmış durumdur.Bir yandan kuran'in bir mucizesidir, bir ayette evrenin sürekli genisletildigi üzerine bir cümle geçiyordu..
genişliyor da, bize ne faydası var?

evren genişliyor, biz daralıyoruz arkidiş. halbuki geniş yerde ferahlık vardır, rahatlık vardır vs... evren genişliyor, dünyadaki insanların yaşamı daralıyor, nasıl bir yaratmadır? nasıl bir düzenlemedir anlamadım arkidiş?
2002 yılında iki farklı araştırma grubunun aynı sonuca ulaştığı gerçek.

evren hızlanarak genişliyor. gerçekten hızlanıyor mu yoksa yavaşlıyor mu sorusunun cevabını doppler etkisi denilen dalga boylarındaki maviye yada kırmızıya kayma ile anlayabiliyoruz. şu ana kadar yapılan tüm ölçümler hızlandığı yönünde.

evren derken elbette bilinen evrenden söz edilebiliyor. evren nereye doğru genişliyor bunu bilmiyoruz. bilim sadece bilinebilen gerçeklerle ilgilenir. bugün bilinen evrenin sınırından 1 cm ötede ne var sorusu tamamen dini inancınızı ilgilendiren bir soru. ancak her geçen saniye o boşluğun yerini evren alarak yardırıyor.

uzayda herşey hareket halinde. dünya kendi etrafında dönerken aynı zamanda güneşin etrafında da dönüyor. aynı şekilde güneş de belli bir yörüngede hareket ediyor. elbette biz bunu hissedemiyoruz çünkü güneşin peşinden hiç ayrılmıyoruz. onunla birlikte biz de o yörüngeyi dolaşıyoruz. diğer yıldızlar da belli bir yörüngede hareket ediyorlar. ve yıldızların oluşturduğu galaksiler de hareket halinde. işte evrenin genişlemesi dediğimiz şey burada başlıyor. hareket eden galaksiler hızla birbirinden uzaklaşıyor.

gök cisimleri yeryüzünden ne kadar uzaksa yansıttığı ışık yeryüzüne o kadar geç ulaşır. bunun anlamı dünyadan yüz ışık-yılı uzakta olan bir yıldızı evimizden penceresinden seyrederken onun yüz sene önceki fotoğrafını seyrettiğimizdir. yani o yıldız 70 sene önce patlamış olabilir ama biz onu bir 30 sene daha hiçbirşey olmamış gibi seyredeceğiz.

benzer şekilde evrenin genişlemesi şu anda durmuş olabilir ama biz bunu yeryüzüne ulaşan ışınlar bize anlatana kadar, belki de milyonlarca yıl boyunca öğrenemeyeceğiz.