bugün

çocukken kimilerinin duymaktan sıkıldığı, kimilerinin de duymaktan sıkılanlara gıpta ile baktığı anne yüreğinden gelen uyarı cümlesidir.
kimilerinin bu uyarıyı yapacak bir anneleri yoktur etrafta. bir yandan sevinirken, diğer yandan üzülürler. içten içe üzülürler. dışarıya gülümserler ama içeriye ağlarlar bir taraftan.
çok önemli bir uyarıdır aslında. sığındıkları allah'tır tek. belki allah baba acır da, annelerini gönderir diye inadına terlerler. ve hatta hasta olurlar. ama gelmez o anne.
dünyada en kötü şey, yaşadığı bilinen bir sevdiceğin, annenin yanınızda olmamasıdır en çok ihtiyaç duyduğunuz anlarda.
bu sebeple, sokakta oynayan her çocuğun başını okşayıp, uyarmak gereklidir içinden geldiğinde ;
- evladım çok koşma emi, üşüteceksin..
kim bilir, belki bir annesi yoktur bunu söyleyecek. ve annelik cinsiyet olarak kadın olmayı değil, yürek gerektirir.

dipnot : siyahdalya'ya atfen.
mahallenin bütün çocukları 7/24, yaz-kış farketmeden top oynardı. bir tanesinin bile hastalandığını görmedim. ama annem saolsun zaten dışarı çıkamazdım da, yalvar yakar çıkabildğim mahalle maçında da 10-15 kere bu lafı söylerdi. artık allahın sopası mı desem, annenin gücü mü desem, bünyenin alışkın olmaması mı desem bir şekilde hasta olurdum.
annenin yahut babanın hep bir adım ötesini görme, hesaplama özelliğinin sonucu gayri ihtiyari sarfettiği cümle.
adamın içini ısıtan anne sözlerinden yalnızca biridir.
genellikle hiç dikkate alınmayan ebeveyn uyarısıdır.
yanlarına gelindiğinde sırta koyulmak için havlu ellerinde hazırdır.
koşmadıktan sonra çocuk olmuşum ne.
(bkz: tamam anne)
annelerimizin bizi ne kadar önemsediğinin kanıtı bir cümle.
neden sporu milletce sevmeyiz sorusunun cevabı.
annemin küçükken söylediği sözdür. gerksizdir ama sen ne dersen de o çpcuk koşturucak.
güncel Önemli Başlıklar