bugün

neyin ne olduğunu, ne dümenler döndürüldüğünü görebilen herkesin açıkça gördüğü bir gerçektir.

(bkz: hayır diyecekler pkk ile aynı muameleyi göze alsın)

(bkz: milli iradeyi tehditle yönlendirmeye cüret etmek)

(bkz: pkk nın evet demesi)

(bkz: akp nin suriye de pkk devletine eyvallah etmesi)

(bkz: egemenlik kayıtsız şartsız milletindir)
müjdat gezen sanat merkezi'nin haline bakarak kolayca doğrulanabilecek tezdir.

http://www.sozcu.com.tr/2.../ozgurluk-kapisi-1691061/
şunu okusan bile anlarsın neden hayır!

Yeni Anayasa & Sözde Başkanlık Sistemi(!)
Halk tabanında sevilmeyen tiplerin veya örgütlerin ''Hayır'' demesi Gladio'nun ters operasyonu..
Özgür Demirtaş Hoca dün güzel bir tespit yapmış...
Dış mihraklar: Çok güçlü adamlardan oluşuyor
Acayip gizli planlar yapıyorlar.Ama bizim okuma yazma bilmeyen bile hemencecik görüyor oyunu..
Türkiye'de insanlar:Bazen önünü bile göremiyor.Ama Büyük Oyunu görüyor...
2010 Referandum'u hiç ders olmamış..Dün Yeşil Sermaye Gladio'su birşeyler dayatırken,bugün bürokratik sınıf dediğimiz Mavi Gladio'nun dayatmasıyla karşı karşıyayız..
NATO'nun dayattığı maddelere bakalım...
10. madde:Cumhurbaşkanına dilediği sayıda cumhurbaşkanı yardımcısı atama yetkisi verecek.Cumhurbaşkanı yardımcıları için aranan tek şart milletvekili seçilme kriterine uymaları olacak. Cumhurbaşkanının yurtdışında olması veya yaşamını yitirmesi durumunda makama vekalet edecek Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanların yargılanması için 9. maddedeki sürecin aynısı işleyecek.
Arkadaşlar dikkatle okuyun....
Cumhurbaşkan'ı örneğin iki tane yardımcı atadı. Yeni sistemde isterse beş tane de atar..Cumhurbaşkan'ı ise diyelimki aniden vefat etti.Taht kavgası demektir..Kim yönetecek? Yasaları inceleyin..Hiçbir çözüm önerisi yok!..Cumhurbaşkanlığı yetkileri çok güçlü hale geliyor.. Cumhurbaşkan'ı Yardımcıları bu yetki paylaşımında büyük bir kargaşa içine girecektir..O yüzden ''Sadrazam'' gibi güçlü ''tek ismin'' olduğu bir makam şart..Osmanlı'da olduğu gibi..Bu sistem tuzaktır....
Cumhurbaşkan'ı yardımcısı ''Hain'' çıktı..Ne olacak? Meclis'in hiç bir yetkisi yok...Saray'a karışamaz...
Cumhurbaşkan'ı yurtdışına çıktığı anda Ülke de yetkili ''yardımcı'' konumundaki kişi oluyor..Pek çok yardımcının olması yine sorun!..Cumhurbaşkanı'nın vekalet verdiği kişi eğer sıkıntılı bir kişiyse aldığı yetkilerle ortalığı karıştırabilir..
Cumhurbaşkan'ı hasta veya yatalak oldu..Ne olacak?
Yasalarda hiçbir önlem yok..Yetki karmaşası Bürokrasiyi devreye sokar ve Saray ele geçirilir..Gladio operasyonu!..
Erdoğan diyelimki etrafını milli isimlerle doldurdu..Herkes ona biat etti.Sistem kusursuz işledi..Sonrası???
Sistemde büyük sıkıntı var...Devam edelim...
Cumhurbaşkan'ı diyelimki hasta veya yurtdışında yerine vekalet eden kişi Olağanüstü hali kaldırıp,tüm KHK'ları iptal eder ve Cezaevindeki tüm Fetöcüleri istediği anda çıkartabilir..Çünkü vekalat verilmiş..Tüm yetki onda...Cumhurbaşkan'ı yurtdışında olduğu sürece karışamıyor.Vekaleti ise ülkeye gelmeden geri çekemez...104.Madde'yi dikkatli okuyun...
''Vekalet'' olayı tam bir saçmalık..Buda ''Gladio'' oyunudur..
Cumhurbaşkan'ı öldüğünde tekrar erken seçim ilan edilmeli..
Cumhurbaşkan'ı en fazla bir tane yardımcı atamalı veya yerine Meclis Başkan'ı vekalet etmelidir..Seçime kadar Meclis Başkanı veya sadece bir yardımcı görevi üstlenmelidir..Bu yasayı yazanlar dalga geçiyor...
Arkadaşlar bir gece de tekrarlıyorum.. ''sadece'' bir gece de .Bir manyak çıkar herşeyi bitirebilir..Hani diyoruz ya ''iCRA'' hızlı olsun..Herşey devlette hızlı işlesin..Bu kadarı da ''fazla'' ve zararlı..Manyak bir yardımcı Cumhurbaşkan'ı yurtdışındayken bir günde ülkenin canına okuyabilir... RiSK...Bu risk alınır mı?
Devam edelim..Vekaleti alan ''Yardımcı'' diğer yardımcıları bir günde görevinden atabilir...Olağanüstü halde bunu yapma yetkisi var..Diğer yardımcıları silebilir..Peki ''Yardımcı'' gerçekten sıkıntılı biriyse? (Cumhurbaşkan'ı hastalanırsa veya vefat ederse bu durum çok daha tehlikeli.)
Şuanki Anayasa'da Uluslararası Anlaşmaları onaylama yetkisi TBMM'dir..
Yeni Anayasa'da yetki yine TBMM'de..Fakat! Yeni Anayasa'ya göre bu yetki Cumhurbaşkanı'na da veriliyor..Hani her iki tarafın onama yetkisi var..Yani Cumhurbaşkanı ile Meclis'i kavga ettirmek için yapılmış bir planama..Böyle bir saçmalık olabilir mi? Yetki karmaşası var..
Yeni Anayasa'da komik bir durum daha var..
Biliyorsunuz yeni Anayasa'da Meclis'te 20 milletvekilli olan bir parti Cumhurbaşkan'ı adayı gösterebiliyor..Cumhurbaşkan'ı eğer o partiden iki tane ismi bakanlığa veya yardımcılığına atarsa sayı o partide sayı 18'e düşüyor..O Parti'nin Cumhurbaşkan'ı aday gösterme yetkisi kalkıyor.. Gösteremiyorlar..Toplumun sevilen bir ismi aday gösterilecek diyelimki Cumhurbaşkan'ı kendine rakip gördü ve böylece kolay şekilde o partinin işini bitirebiliyor...Komedi!..
Daha yazılacak çok şey var....
Parlamenter sistemin koalisyon'a yol açtığı,koalisyonların başarısız olması da ekonomik&siyasal krizlere sebep olduğu iddia ediliyor.Doğrudur!..
Fakat yeni sistemde daha tehlikeli bir durum var..
Mecliste güçlü olan partinin lideri eğer ''Başkan'' seçilemezse halk iradesi ortadan kayboluyor..Başkan aldığı yetkilerle her işi rahatçana yapabiliyor..''Bürokrasi''nin izin verdiği sürece...
Bu sistemde herkes ''Başkan'' olabilir..Bunun üstünden bir demokrasi havası estiriliyor...
Gazeteci Emre Erciş'in dediği gibi bu sistem "Ya hep,Ya hiç" zeminine oturtuluyor..
Yani, Cumhurbaşkanı ve partisinin seçilmesi demek her şeyi eline alması, seçilememesi demek ise her şeyi kaybetmesi durumunu doğurmakta.(Emre Erciş)
Meclis Kaos sürecine sürüklenebilir..Meclis'te çoğunluğun karşı olduğu bir Cumhurbaşkanı ve yetki karmaşası...
Koalisyon'dan beter oluruz...
Ak Parti bu kargaşaya önlem alarak Cumhurbaşkanı'nın ve Meclis'in karşılıklı mutabakatla ''Erken seçim'' yetkisini vermiş..Hani 5 yıl kesintisiz icraattı? Bu sistemde 5 yıl içinde en az 3 defa seçim yaşarız..Buda siyasal istikrarsızlığı doğurur..
Emre Erciş süreci güzel açıklıyor..: -Peki,farzedelim ki "Milli irade"nin tecelli ettiği sandıktan Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan çıkarken meclis çoğunluğunu kazanan parti CHP oldu..Veya Meclis çoğunluğu Ak Parti'den..Cumhurbaşkan'ı muhalefetten geldi..Erdoğan sonrası bu çok rahat oluşabilir...!
Böyle bir sonuçta Erdoğan, hükümeti oluşturacak bakanları CHP'den mi atayacak yoksa yine kendi partisinden ya da çevresinden mi? Cumhurbaşkanı'nın yeni sistemde heryere atama yetkisi var..Resmen kavga demektir..Koalisyonları arar hale geliriz..DiKKAT!...
Yine örnek vererek ilerleyelim.Diyelim ki meclis bir yasa hazırladı,bu yasayı Cumhurbaşkanı beğenmeyerek onaylamadı ve meclise geri yolladı.Cumhurbaşkanı farklı bir partiden örneğini sunarak söylüyoruz...
Bu durum karşısında meclisin yasada ısrar edebilmesi için üye tam sayısının 3/5 (360 MV.) çoğunluğuyla tekrar kabul etmesi gerekecek.Hadi diyelim meclis geri yollanan bu yasa için 360 milletvekilinin yeniden oyunu aldı ve Cumhurbaşkanına geri yolladı!
Bu kez Cumhurbaşkanı istemediği bu yasanın iptalini sağlamak için Anayasa Mahkemesi ya da referanduma yollama seçeneklerine sahip durumda...Yeni sistem de Anayasa Mahkemesi kontrolü Cumhurbaşkan'ında oluyor...
KAOS!...
Cumhurbaşkanı ve Meclis arasında çıkması olası bir başka kriz ise, Cumhurbaşkanı'nın istediği bir yasanın meclis tarafından çıkarılmaması..Böyle bir durum karşısında anayasa paketi, Cumhurbaşkanına,"Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi" çıkarma yetkisi vermekte.
Cumhurbaşkanı,hakkında "uygulanabilir açık yasal hüküm bulunmayan" konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi" çıkartabilecek.Üstelik bu kararname,hali hazırda mevcut Anayasamızdaki "Kanun hükmünde kararnameler"için öngörülen düzenlemelerden muaf tutulmuş durumda..
Dolayısıyla verilen bu yetki, tam anlamıyla "Yasama organını gasp" niteliği taşırken,meclis, bu durumda hiçbir makama baş vuramayacak.
Hadi diyelim Erdoğan bu olasılıklara izin vermeyecek ve Allah,Erdoğan'a uzun ömür versin; lakin ya Erdoğan'dan sonra ne olacak?
Erdoğan gibi lider her zaman olmaz..Bu sistem kısa vaade de güzel,uzun vaade de ülkeyi yokuş aşağıya götürür..
Kısa vaade de bile büyük riskler barındırıyor...!!!...
KÜRESEL SERMAYE Bürokratik ve Danışmanlık vesayeti üstünden bir yeri ele geçirir..Aydın Doğan ve TÜSiAD net tavır almıyor..''Evet'' diyorlar..
Sistem Bürokratik Vesayetin önünü açıyor...!..
NATO dayatması olan bu maddelerin hepsi tekrar düzenlenecek..Yürürlülüğe giremez!...Devlet izin vermez...
Bu maddelerin tek iyi yönü var..icra'nın hızlılığı...Buda istenmeyen kişilerin göreve gelmesiyle ters teper..
BAŞKANLIK SiSTEMi NASIL OLMALI?
TSK'yı ve MiT'i Cumhurbaşkanı'na bağlayacaksın...Yasama ve denetleme yetkisini ise Meclis'e vereceksin..Bir tane ''Sadrazam'' gibi biri olacak..Meclis ve Saray arasını yani Kabineyi Cumhurbaşkan'ı adına idare edecek.Gerekirse Cumhurbaşkan'ına danışmanlık yapacak..Özel eğitimli kişilerden seçilecek..Osmanlı Sistemi gibi ..
Başkan öldüğünde yerine ya Sadrazam veya Meclis Başkanı vekalet edecek..Taht kavgalarına geçit verilmeyecek...Bu iş böyle olur...
BAŞKANLIK SiSTEMi gelmelidir..YENi Anayasa 18 madde ile değil..Baştan aşağıya yenilenmelidir.HSYK ve Anayasa Mahkemesi kaldırılmalıdır...
NATO! dayatması 18 Madde ile bu iş olmaz..
hastalıklı akp zihniyetinin kontrolündeki yargının son zamanlarda yaptıkları dikkate alınırsa itiraz edilmesi mümkün olmayan iddiadır.

http://www.sozcu.com.tr/2...nalinci-keseri-2-1693170/

"adalet"miş! "bağımsız yargı"ymış! hadi canım sen de!...