bugün

Üzerinden geçen zamandan bağımsız olarak akılda baki kalan harfler bütünüdür. Mesela; bir gün telefonda adımı söyledi kısık bir ses tonuyla sanki sadece benim duymamı ister gibi, öyle takıldı östaki borusunda. *
bir gün kavga ettiğimizde telefonda ağlayan sesiyle seni köpek gibi seviyorum deyişini unutamıyorum. Ondan bana kalan tek şey bu zaten sanırım.
elindeki beni gösterip "aa ben burada mıyım?" diye sorduğumda elini önce başının üstüne sonra da kalbine götürüp "sen buradasın ve burada" demişti. arkasından da yüzük parmağını gösterip "eğer elimde olacaksan baş parmağımda değil burada olacaksın" diye eklemişti.
Lise yıllarında çok tatlı, çok naif, çok çok güzel çıtkırıldım bir sevgilim vardı. Kızın ağzından bir tane salak kelimesini bile duymamışımdır hiç kötü söz söylemezdi. O benden sonra okula servisle geliyordu. Onu okulun kapısında karşılayıp servisten alırdım, sınıfına bırakırdım. Yine böyle bir gün sabahın 7 si. Her yeri sis basmış göz gözü zor görüyor. Servisin kapısı açıldı orada bekliyorum. Yanıma geldi. '' Kim sis attı oç '' dedi. O gün gülmekten karnıma ağrılar girdi. O günden sonra her sisli havada sis kalkana kadar gülerek dolaşırım, sis kalkınca da gözlerim dolar. Dışarıdan birisi görse ne der bilmiyorum .
Sözlerden ziyade sarıldıktan sonra o başını hafif kaldırıp bakıyor ya size . işte o .

Ah tabi bi de gözlerini mayışarak kapayıp omzunuza yaslanması .

Sözlerden daha iyi ifade ediyordu bazı şeyleri .
Seni insan olarak seviyorum.
Teselliniz için teşekkürler, iyi geceler.
"seninle evlendikten sonra" ile başlayan bütün cümleleri.

nasıl korktuysam unutmaya çalışsam da unutamıyorum. oradan duygusuz ve pislik biriymişim gibi görünebilir ama bir insan 2 ay içerisinde nasıl "evlenme" olayından bahsedebilir hale gelir? bu beni çok korkutuyor işte. bir de 22-23 yaşımızda filandık o aralar.
'neler hissettiğini anlayabiliyorum. bir zamanlar ben de birini senin beni sevdiğin kadar sevmiştim'

o günden beri iyi değilim.
kaşık kaşık yeriz.
"En son yapacağım şey seni üzmek. Eğer seni üzersem bana bu lafımı hatırlat." Hatırlatmıştım boş boş baktı yüzüme.
seni ben ellerin olsun diye mi sevdim.
Sana kuymak yedireceğim.
Gittim,gelmedi,yedirmedi.
" fatih istanbul'u aldığında dolmabahçe sarayında kalmıştır değil mi ? " şeklindedir.
"sen benim bu dünyada başıma gelen en güzel şeysin ve yine sen başıma gelebilecek en kötü şeysin kimseyi senin kadar sevemem ben,açamam yüreğimi." ayrıldıktan 3 yıl sonra benim dayanamayıp aradığımda söylediği sözler...
böyle ayrılsak mı ayrılmasak mı zamanlarında şey demişti; ''ben onu değil seni tercih ettim''

yavşağın biriydi o, berkecandı*, berkecan öyle şey yapmaz, sadece arkadaşız dediği biriydi, arkadaşıydı güya, bense 3 yıllık sevgilisi, gece uyurken üşümesin diye yorganın hepsini onun üstüne örten, susadım dese yatağımdan kalkıp suyunu getiren, ağlasa ağladığım gülse güldüğüm sevgilisiydim, oysa beni bu 3 sene sonunda sikindirik bi adamla aynı tercih listesine koymuş ve beni seçmişti, vay bee, sanki çok bi maharetmiş gibi seni seçtim diyo, pikaçu muyum lan ben, heralde 3 yıllık sevgilinin yanında olmalısın, ha sen onu tercih yapıyosan o da senin ayıbın ne deyim.

sonra ayrıldık işte, o berkecanla çıkmadı ama bizden de bi cacık olmadı.

dünya kadar emek harcadığınız insan gün gelince sizi, kendisi için hiçbir değeri olmayan, günübirlik insanlar için tercih sırasına koyuyorsa hiç uğraşmayın, bırakın onu seçsin, seçsin de görsün ebesinin amını.

neyse ya 2 yıl oldu, sikitir edelim. hepinize selamlar sayın sözlük yazarları.
düşündüm de yok.
yine mi içime boşaldın ya.

aynen coni.
"Evlenince bir kere sikersin hamile kalırsam tamam ama bir daha yaptırmam. Unut yani çocuk falan evlatlık alırız ben sevmiyorum öyle seks yapmayı ne kadar iğrenç bir şey." demişti.
"Rol yapma lütfen. Sen acı çekmezsin. "
"Biliyorum beni senin kadar kimse sevmeyecek ama olmuyoruz biz ya".
çok iyi anne olacaksın.
"ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm, ben senin için yaşamayı göze almışım"

Şaka lan şaka öyle eski sevgili mi olur amk. Karşılıklı tesbih mi sallayalım.
"Ben sanada güvenemeyeceksem bu hayatta, yaşamamın anlamı yok." dedi masadan ağlayarak gitti. Arkasından gidemedim, gitme seviyorum diyemedim. Üstünden üç ay geçti o cafede nişanlandı...
bardağı değiştirsek bile içecek su kalmadı...
Bir insan hep mi mutsuz olur ...