ergenlikte yapılan salaklıklar

yazmasam daha iyi olacak salaklıklardır.

o zamanlar lise bitmiş, saçları uzatmışım. kendimi elvir baliç kıvamında hissediyorum. elimiz yüzümüz de fena değil. hatunları etkileyememek için hiçbir sebebim yok yani. tatil için gittiğimiz otelde bir dişiyi gözüme kestirmiş durumdayım elbette. kendimce planlar yapıyorum şöyle konuşurum, yanına böyle giderim, şunu derim falan... velakin hiçbirini gerçekleştirememişim.

neyse günlerden bir gün denizde yüzüyorum. bir baktım kız karşımdaki şezlonglara doğru yanaşıyor. e tabii yaşım itibariyle artistlik peşindeyim. dedim ne yapayım? filmlerde gördüğüm o üper hareketle bir girizgah yapayım bari. planım: denizden çıkıp saçlarımı savuracağım ve cool bir şekilde geri dalacağım. eğildim, kafamı daldırdım suyun altına. bekliyorum. cesaretimi topluyorum. (lan suyun üstünde toplasana işte cesaretini.) neyse tam kafamı kaldırırken hapşırma gelmesin mi! hapşırmamla birlikte boğazım tuzlu suyla doldu. suyun dışına çıkışım tükürük ve kusmuk eşliğiyle gerçekleşti. ve anında geri daldım. kız gördü mü bilmiyorum ama ben suyun altında 40 saniye civarı kalabildiğimi öğrenmiş oldum.

Geneleve kadar gidip kapısında volta atıp geri dönmek. Bir keresinde arkadaşlarla öğlen bi başladık akşama kadar önce sen gir, yok önce sen.sonra hemen arkandan ben gircem cesaretlendirmesi sonucu elimiz sikimizde ve aklımızda hala o muazzam meraklı ergen soru işaretleri ile geri döndük.

Ilk gerçek kukuyu görmenin heyecanı salak yapardı bizi ha o zaman görsek şoke oluruz bi bok da yapamayız ama o.salak heyecan paha bicilemez güzide anılardandır.

Yaşamayan erkek yoktur bu heyecanı!

sanırım sigara alıp arkadaşları eve toplayarak okey oynamaktı. Sabah ev ahalisi işe gittikten sonra bizimkiler dakikasında gelirdi eve. Öyle anlaşmıştık. sabahın 8'inde okey oynamak da ne oluyorsa.

Ortalama 12 den 16 ya kadar süren durumdur. Her günün ayrı bi b*klukla geçer. Orta okul yıllarında eteğini kıvırmıyorsan kezban lakabına maruz kalırsın. Bu yeni yetme ergenlerimizin her boka gülmesi de olasıdır tabii..Dışlanırsın arkadaşın bile olmaz. Lisede bu sorunlar az da olsa ortadan kalkmıştır. Fakat kötü talih ergenimizin peşini bırakmaz ve bu defada aşk denen-sanılan- saçma sapan illete maruz kalırsınız. Sosyal medyada durumunuza melankolik sözler duman şarkıları filan yazmışsınızdır. En yakın kankanızın pp sinde koluna jilet atmış metalci resimleri bulunur. Hayatı bktan bir çukur olarak görürsünüz. Tüm dünyanın işi yok size karşı sanki.. Aileniz imkanı yok sizi anlamaz. Odanıza kapanmanızı saçma bulur. Dakka başı onlarla takılmanızı isterler. Telefonunuzu şarja takmaktan gına gelmişsinizdir. Kısa zaman sonra ygs-lys yaklaşır ve zeki ergenimiz son bir ay çalışmayı kendine yeterli görmüştür. Bir yerleri tutuşur..Fayda etmez#

neyi nasıl yaptığını önemsemeden aklından geçen -sonradan yüzünü güldürecek ama tekrar yapmayacağın- bi dolu şeyi yapmak. ergenliği ot gibi geçirmemek güzel şey, çok değil birkaç sene sonra kahkahalara neden olacak anılar falanlar filanlar lazım

Burnum çabuk kanadığı için derste arkadaşıma burnuma yumruk attırır kanatırdım. Böylece okuldan izin alıp eve giderdim.

tabiki sınava girmemek için aç karna parol falan içerim küçükken.

hoşlanılan kıza rüyamda seni gördüm diyerek mesaj atmak.

diş tellerimin lastiklerini gözlüğümün çerçevesiyle aynı renkte taktırmak. bunu yaptırırken nasıl bir ruh halindeydim hiçbir fikrim yok fakat aklı başında bir insan evladı da dememiş ki sen ne yapıyorsun diye.

Lisedeki kumaş pantolonumun sağ cebinin sürekli delik olması.

Sigaraya başlamak.

Okul tuvaletinde osbir çekmek.

7. sınıfta ilk defa bir sevgilim olduğu için çok mutluyken bir anda ayrılmamız ve benim de bu durumu kaldıramayıp, filmlerdeki gibi saatlerce duşta ağlamam.

olm ne salakmışım diyorum da umarım bundan 5-6 sene sonra bugünler için de aynı şeyi söylemem.*

tripkolik açıp metin2 oynamak. ömrüm vadilerde gecti amk.

Satanistlerle ya da o tiplilerle takılmak. Düşman başına bir ergendim.

Facebook ta bir kaç hesap açarak kendime yorum atmam ve ikinci üçüncü kişiler varmış gibi konuşmamdi.

Bunun en büyük nedeni şuan ki dünya düzenini kabul etmemekti. O yüzden daima kendi hayali arkadaşlar ile büyüdum. Zor günlerdi ama değdi.

Ucu demir olan kalemi hızla kağıda sürterek ısınmasını sağlayıp elinin üstüne bastırmak suretiyle elinin üstünde yanık şekilde kabarıklıklar oluşturmak.
Asıl amaç acıya dayanmak.
Fight club hesabı.

Lise birdi sanırım kızın biri teklif etmişti kabul etmeyip ertesi gün ben teklif etmiştim tabi o ara racon değil kafa kesen bir polat abimiz vardı başka ne beklersin ki.

Aman hangi birini yazayim.net olarak hala takıldığım bir olay var ki o da oturup feridun duzagac a bir sayfa mektup yazmak.konserine gelemedim feridunum duzagacim kusura bakma nolur diye. Ağır ergenlik gercekten.haa kendisini hala çok seviyorum o ayri.

hiç hatırlamıyorum vallah.. zamanında ne kadar da uslu bir ergenmişim öyle.
bizde ergen olduk ama şimdinin allahın belası ergenleri gibi salak salak hareketler yapmadık.
bir de bunlar eziklenince sen hiç ergen olmadın mı diye zırlar.. oldum tatlişkom ama sizin gibi mal değildim.. mal mal hareketler yapmayın sizde eziklenmezsiniz o zaman.. hadi öptüm şekerler.

sigara içmeyi bir halt sanmak ve içerken havalara girmek.

mahallede ki çocuklara güzel görünmek için sürekli üstbaş değiştiriyordum. sabah, öğle, ikindi, yatsı farklı kıyafetlerle arz-ı endam ederekten komşi çocuklarla flörtleşiyordum. yalnız öyle gezme tozma yok. bakışmaktan ibaretti aşklarımız. annem zavallı da çalışıyordu. eve geldiğinde odamda yığılmış üstbaşı görünce kadın intihar derecesine geliyordu. yazık vallahi annelere.

Lise 3 te bana takılan bi çocuk vardı. Ne yaptıysam çocuk peşimi bırakmadı. Bende babama söylemiştim. Sonrası tam bir felaket. Nasıl vicdan azabı çekmiştim çocuğun başına gelenler yüzünden.

Kesinlikle dinlenen arebeskimsi şarkılar. Farklı renkteki BağcıKlar, kız kavgaları.