bugün

bu durum çok farklı şekilde yorumlanabilir ya. doğursan onu bu hayatta üzülmesine sebep olurum, ben ölürsem kim bakar, kim benim kadar anlayışlı davranabilir, kim benim kadar sevebilir soruları var, öyle yaşamak onu ne kadar kötü hissettirir yani birine muhtaç olma durumu çok kötü çoğumuza göre. yine de doğurmazsam ömür boyu pişmanlığını yaşayabilirim.
Bence yapılmaması gerekilen eylem.

Allah korusun büyük konusmayayim dusmanimim bile başına gelmesin ama tip bu kadar ilerlemiş böyle bir teknoloji var ben doğmadan önce böyle bir durum belliyse annemin beni dogurmasini istemezdim.

Beni aldırmasi hem onun için hem gelecekteki yaşamımim için daha iyi olurdu.
Siz evladınızı size verdikleriyle orantılı olarak mı seviyorsunuz. Engelli olmayan bebekten hiçbir farkı yoktur. Kimse suni bir kahramanlık veya vicdan için yapmaz bunları. Evlat sevgisinin yanında bunlar çok düşük şeylerdir.
Empati ve dini safsatalari bir kenara alırsak, yaşadığı sürece bakılması gereken, ilgi bekleyen, rasyonel olarak üretime katkısı olmayacak, tersi olarak da sadece tüketecek, toplum içinde suni bir kahramanlık ve vicdan tatmini için yapılan sorunlu bir eylemdir.
aldırmaktan yana kullanırdım düşüncemi. Şu an hiç bir şeyin farkında değil, ve öyle bir hayata adım atacak ki, ya da hastalığından ötürü adım bile atamayacak olduğundan dolayı, hayatının geri kalanını nasıl bir şekilde geçireceğini düşününce insan, en doğrusu aldırmak olduğunu düşüyorum. Senin hayatının sonuna kadar onu bakabileceğin kesin bile değil, senin sağlığında kesin değil, yaşamında kesin değil, sana bir şey olduktan sonra onun sorumluğunu kim nasıl alacak diye merak ediyor musunuz hiç? Ya da bu hayatın güzelliklerinden asla faydalanamayacak. Belki beyin gelişimi de oluşamayacak, sizin onun tedavi ya da yaşama sürecinde maddi manevi yanında olabileceğiniz bile kesin değil. Ne kadara kadar dayanabileceksiniz. Zor zamanlar, kimse size fikriniz de karışamaz, ben sadece düşüncelerimi belirttim.
çok zor bir fedakarlıktır.
hepimizin hayatında bu gibi zor kararlar vermek mecburiyetinde kalabiliyoruz.
ancak bu daha farklı. allah yardımcınız olsun.
çok zor bir soru bu ne yaparsan yap doğru olduğundan emin olamazsın.
09.04.2018 Tarih itibariyle doktorların detaylı ultrason ve test tetkiklerinden sonra Anne karnında 8 Aylık olan bebeğimin oğlumun, beyindeki iki yarım küreyi birleştiren korpus kallosum et parçasının hiç gelişmediğinden dolayı oğlumun ayakları ve kollarının normalden farklı durduğunu vücut fonksiyonlarını yerine getiremeyeceği burnunun yarısının olmadığı söylendi. Doktorların sonuç olarak bu bebeği almalıyız demesi oldu. Bunu gerçekten yaşamadan o duyguları hissetmeden hiç kimse anlayamaz. Ben babası olarak ve eşim, doktorların oğlumuzun hayatına son vermesine asla izin vermeyeceğiz. Allah'ın bize gönderdiği meleği en iyi şekilde koruyup kollayacağız. Oğlumuza en iyi şekilde bakacağız büyüteceğiz seveceğiz.
bir insanın acı çekeceği bir hayata doğurmak değildir. çocuk yapmak süper mario oynamak değildir, beğenmeyince oyundan çıkıp baştan başlayamazsın. bunu bilerek o yola çıkmak lazım.
vicdan ister.

bir de aşağıdaki linkteki kadının yaptığı vardır ki her annenin yapabileceği türden değildir.

http://www.milliyet.com.t....2013/1659288/default.htm
şu an başıma gelmiş gibi gözlerim doldu.

engelli olunca evladımız olarak sayılmıyor mu? bu da bir imtihandır. ben işimi gücümü bırakıp yanında olurdum. elimden, yüreğimden gelen her şeyi yapardım onun için. sabretmek gerek. rabb'im dayanamayacağımız yükü yüklemez.
Engelli doğacağı geç öğrenilmiş ya da engelli doğmuş bir bebeğe, merhametli ve şevkatli aile ya da toplum sonuna kadar sahip çıkar...canı yanarak, içi kıyılarak ama "off" demeden sarıp sarmalar yavrusunu her aile...
Lakin, önceden engelli doğacağı belli olan bu bebeği, dünyaya getirmeye karar vermek dünyanın en zor işidir...
O'na, zor, meşakkatli, özgür bir birey olamayacağı hayata mahkum etmek, acımasızlık...
Ömrünün sonuna kadar yanında olabilecek misinz?
Yaşanılan bir talihsizlikte, yavrunuzun, sizin merhametiniz kadar güçlü duygularla, kim sarıp sarmalayabilir ki...?
Bedensel engelli bir nebze de, zihinsel engelli bir canı dünyaya getirmek, o cana verilecek en büyük cezadır...
Olmaması gerekendir bana göre. Anne bir hastalık geçirmiştir veya genetik olarak bir sorun vardır, bilemeyiz. "Ay o da can, allahın verdiğine kıyılır mı?" şeklindeki duygusal tepkilerin kimseye bir faydası yoktur. O çocuk hayat boyu acı çekecek. Anne ve babanın öldüğünü düşünün, kim bakacak ona? Zihinsel veya bedensel engelli, farketmez. Genetik olarak anne ve baba tarafım tamamen sağlıklı bireylerden oluşuyor, o konuda sıkıntım yok. Evleneceğim kişi de öyle olur zaten. Diyelim hamileyken ateşli bir hastalık geçirdim ve çocuğum engelli olacak. Sırf çocuk sahibi olmak için, bencil duygularımı tatmin etmek için, bile bile engelli bir çocuk doğurmam. Ben bakarım, annelik başka bir şey. Ama onu ömür boyu sürecek bir sıkıntıya, acıya itemem. Mantığım devreye girer.

Ayrıca türk ırkının sağlıklı ve genetiği düzgün bireylerden oluşması gerektiğini düşündüğüm için de gebeliği sonlandırırım. Bu benim şahsi fikrim.

Şimdi gelip burada "merhametsiz pis faşist" diye duyar kasmaya da kalkmayın. Bebeklere bayılırım, ölürüm, biterim. Hele anne olursam sevgiden çıldırabilirim bile. Tam da bu yüzden o çocuğa acı çektirmem ve o büyümeden ona veda etmeyi tercih ederim.

Tanrı kimseyi evladıyla sınamasın tabii. Çok zor bir durum olsa gerek.
Doğduktan sonra engellere takılmayacağına dair bir garantisi mi var ki bu dünyanın?
Olmaması gerekendir. Bu dünya kötü dünya dalga geçecekler onunla ona bu işkenceyi yaşatma.
engelli bakım parası için olması gerekendir.
Zor bir karardır. Yaşamadan karar verilebilecek bir durum da değildir. O çocuğa bakmanın dışında onun yaşayacakları da vardır.
Allah kimseyi evladıyla sınamasın inşallah.
başa gelmeden yorumlaması çok zor durumlardan biri.

islamiyette yasak, kürtaj hakkı vs gibi konulara da hiç girmeyeceğim. yeterince tartışılmış. sadece diyeceğim, kusursuzluk hastalığı sarmış hepimizi. hamile kadın görünce ilk söylenen dilekten bellidir, düşüncemiz. ayıpsız, kusursuz olsun. ayıp? kusur? bırak engelli olmayı, çocuklarının cinsel yönelimi maazallah normal (!) olmazsa diye uykuları kaçan ebeveynler var. yani mesele çocuk sahibi olmak değil, onu dünya da kimsenin sevmeyeceği kadar sevmek, hep yanında olmak değil. mesele, toplum normlarınca kabul edilebilir bir çocuğa sahip olmak. genetik imzan çünkü o çocuk, senin başarın.

engelli diye bebeğin yok edilmesi şunu hatırlattı bir de.

(bkz: öjenik)
Hamallıktır. Doğanıda doğuranıda çöpe atmak gerekir.
Normal bir birey olarak bu dünyada yaşamak bu kadar zorken...
Ben o bebek olsaydım annemin doğurmasını istemezdim. ne ona ne de kendime zehir etmeye gerek yok hayatı çünkü.
Allah in verdigi can diceksin kaderine razi olucaksin. Ama bakicak durumun varsa yani sen oldukten sonra o cocuk hayatini sensizde devam ettirecekse dogurmali bir ana bence.
anne sevgisi, insanlık vs.
zordur herkesin kaldırabileceği bir şey değildir.
allah yardımcısı olsun bu kişilerin.
kaliteli bir yaşam süremeyecek bir bebeği doğurmaktır.
diğer insanlar ne kadar peygamber takılsa da en fazla bir selam verip geçiştirecektir bu bebek büyüdüğünde hiç bir günümüz peygamberi onunla zaman geçirmeyecektir.
Salatanin eksisini fazla katinca yiyo musunuz?

Ben yemiyorum. Siz de yemiyosunuz. Napiyosunuz? Sofrada oylece bekletip dokuyosunuz.

O yuzden dogurmayin salataya yazik.
hem sana hem çocuğa yazık. bi hayat perişan olursunuz.

ben doğurmazdım.