bugün

pek de güzel olmayan bir durumdur. herşey güzeldir. kankasınızdır. belki 1-2 yıl kardeş kardeş geçinirsiniz ama bir gün ufak bir nedenden büyük bir tartışma çıkar ve artık konuşmazsınız. ilk başlarda şaşırırsınız ve bu durum bir acaip gelir. sürekli kanka dediğiniz adamla şimdi düşmansınızdır. ama bir süre sonra alışırsınız. herkez kendi yoluna der başınızın çaresine bakarsınız. çevreniz kalabalıktır zaten. bir kişinin yokluğu sizi etkilememektedir. eğer haklı olduğunuzu düşünüyorsanız ve çevrenizdekiler de size katılıyorsa bu sizi mutlu eder. gerçekten takmazsınız ama yine de bir burukluk vardır.
en ufak bi şeyde ah şimdi kankam olsaydı diye içinizden geçirseniz de bunu kimseye çaktırmamaya çalışırsınız. eğer hakikaten kankaysanız o da sizin için aynı şeyi düşünüyordur. 3 güne kalmaz barışırsınız ve yine o eski günlerdeki gibi mutlu mesut yaşamınıza devam edersiniz.
9 sene kardeş gibi olup sonrasında aşık olunan kişinin gidip en yakın arkadaşınıza çıkma teklifi etmesi ve onunda kabul etmesi akabinde bir tokatla nihayet bulan durumdur.
(bkz: kendimden başka sadığım varsa bana verin)
etrafinizda diger arkadaslariniz olmasina ragmen bazi anlari sadece onunla paylasmak istediginiz olur ama o artik yoktur.
bazen insanın hayatını değiştirebilen*, ancak her zaman hangi tarafın içinin daha fazla içinin acıdığını merak ettiğim durumdur.

daha fazla değer vermek, dostunun uğruna herşeyini feda etmek insanın kendi yapısına özgüdür. karşıdan beklemez. sadece çok küçük şeyler görüp sonsuz güvenir karşısındakine...

dedim ya hayat değişebilir diye...

günün biriydi. bu şekil bir genç vardı... gencin öss ye girmesine 1 gün vardı. o stresli cumartesiyi dostlarıyla birlikte geçirmek ister insan. gider kardeşlerinin yanına. günü güzel geçmiştir. günün sonunda ayrılmak vakti gelmiştir. tam evine gidecekken en iyi arkadaşlarından birinin yaptığı bir hareket ve üstüne söylediği bir söz onu oldukça sinirlendirir. bir tane kafa atar dostuna. yapı olarak boyu ve fiziği de daha iyi olduğundan karşılık veremez öbür taraf. o şekil evine gider... saat 10 gibi yatağa girer. yarın sınavı vardır. ancak yatağa yattığı anda insan düşünmeye başlar her zaman. bu kuralı unutmuştur. uğraşır uyumak için. ancak dostunu kırmıştır ve aklından gitmiyordur. uyumaya çalışırken sabah ezanı okunmuştur artık*. yatakta uyumadan dönüp durmaktan ter ve sıkıntı içindedir. önceki günün yorgunluğu da artık iyice vurmuştur. artık gün doğar. sınava girecektir... okulu eve uzak olduğu için erken de çıkar evden. sınava girer ancak boş boş bakar kağıda... her soruya baktığında ya uykusu bastırır ya da dün yaptığı olayın etkisi... isteyen çıkabilir dendiği an sınav kağıdını verir ve çıkar...

1 yıl gitti hayatımdan.* sadece en yakın arkadaşımla aramın bozulması hayatımdan 1 yıl götürdü.* ya karşımdaki? o acaba ne hissetti... 4 yıl oldu... hep merak etmişimdir... bahsetmedim tabiki sınav olayından ona... *bu gece bir dostumla daha aram bozuldu... * bu gece yine uyku yok sözlük. şarkılar ağlatıyor gece gece...

düşünüyorum da kimseyi sevmeyen, skine takmayan, zalim olan insan daha mı mutlu yaşar. siz hiç düşündünüz mü...*
o sizi o kadar çok özlerken, siz onu zerre kadar özlemezsiniz. o sizi yıllar boyunca ararken, ne telefonlarına cevap verirsiniz, ne de mesajlarına. *****
ilk günler çok zordur. Aranın bozulma sebebi de çok saçmaysa iyice koyar. Tartışmadan 1-2 gün sonra yakın arkadaş mesaj atar ama siz gurur yapıp cevap yazmazsınız. Sonra bir gün yeter be barışalım niye bu küslük dersiniz ararsınız açmaz telefonu mesaj atarsınız bence bu şekilde kalmamız ikimiz için de en iyisi der artık onu tamamen kaybetmişsinizdir. her gün beraber olduğunuz insan artık yoktur. okulda arka sıranızda oturur ama yoktur. Zamanla geçer acısı. ilk günler atlatılırsa unutulur yıllar sonra. Unutulur dediysem içinizdeki burukluk hep kalır. Tabi şimdi dese ki gel barışalım o da istenmez. Köprünün altından çok sular geçmiştir çünkü
insanın içini ezen bir durumdur. hele ki üst üstüne birkaç kişiyle yaşıyorsanız bunu dışarıdan suçlu gibi görünen siz olursunuz. tribe girdiğinizi bunalımda olduğunuzu düşünürler. belki öyle değildir. hep veren taraf olmaktan yorulmuşsunuzdur. bırakınca düşüp düşmeyeceğini görürsünüz. düşer. birkere daha siz hep tutmuş olursunuz. sonra içiniz ezilir. gözünüzde akmadan topacık olmuş yaşlarınızla kalırsınız.
böyle zamanlarda yapılacak en iyi şey o günü iki - üç birayla ıssız bir sekilde gecirip duş alıp uyumaktır. ertesi gün derin bir nefes alıp daha tanışmadıklarınızın hayalini kurup kaldığınız yerden devam etmektir.
eski arkadaş ta, en az eski sevgili kadar derin izler bırakır insanda. önemli olan o izlerin üstüne yaşanmışlık ekleyip o günleri hatırlamamak, hatırlatmamaktır. unutmanın ilacı bu değilde nedir ki?
bazen sebebini tam bilemezsiniz. ilk defa gelmiyor başıma nede olsa ama buz gibi soğuttunuz ya insanı.
boktan sebeplerle 18 senelik arkadasinizla aranizin acilmasidir.ozur dilersiniz tekrar konusursunuz ancak hic bir sey eskisi gibi degildir.
bazen sorun mesafedir. aynı şehirde olup görüşememektir. görüşmek için çabalamana karşılık alamamaktır. sürekli ertelemesidir.

kötüdür.
bir dostluğun bitişidir. en yakın arkadaşlar ne hikmetse gün gelir en uzak arkadaş oluverirler.
bir en yakın arkadaşın kızlığının bozulması değildir.
en fazla 1 dakika yaşanan küslüktür.
kimileri için 1 dakika;
kimileri için 8 ay süren hadise.
ilk basta aman ya giderse gitsin dersin ve yaptigi yanlislar aklina gelir. birkac gun sonra ise arkadasini ozlemeye baslarsin. cunku sinirle degil sakin kafayla dusunmeye baslarsin.
Tirsmaya başlarsınız. Lakin sirlarinizi biliyordur.
uzun sürelik sabrın sona ermesi durumunda yapılan davranış şekillerinin bir yansımasıdır.

bunca yıldır girdiğim ortama soktuğum, kimsenin doğru düzgün sevmediği bir arkadaşım vardı. harbiden hayatta tek yakın arkadaşı, dostu bendim. ama arkadaşım bir değişikti. değişikti derken gay değil lan. garip huyları ve psikolojik bozuklukları vardı. evin içerisinde salak salak ayakta durup göt bağı olmak, sokağın ortasında insan içinde yaratık gibi geğirmek, bir şey söylediğinde öküz gibi suratına bakması, aşırı agresif olması, bir yere kahve içilmeye gidildiğinde garsona emir verircesine konuşup kötü bir şey olduğunda atarlanması, kız bulunan bir mekanda ana bacı birilerine kayması vs. uzar gider.

liseden yani şöyle bir düşünürsek 9 senelik arkadaşımdır kendisi. şunca zamandır kendisine hep acıdığım, başka dostu olmadığını bildiğim ve harbiden de eskileri yad ederken içimin yağlarının eridiği bir arkadaşım, dostumdu. Liseden kalan son kankamdı işte.

Yapacak bir şey yok, insanın öküzlük özelliklerine bir yere kadar katlanabiliyorsunuz ve bu olmadık bir zamana denk gelince kafayı yiyorsunuz. 9 senelik arkadaşınız olsa da sabrınız kalmıyor. E haliyle bu davranışları aklınıza getirdikçe arkadaşlığı, dostluğu kesmek istiyorsunuz. Telefon, skype, steam vs. her yerden engelliyorsunuz. Çok üzgünüm arkadaşım, kendine çeki düzen vermen ve yeni dostluklar edinmen dileğiyle.
Oluyo bu onun değişik tip olmasından kaynaklanıyo.
Bazen bitmesi gereken anı bir taraf belirler diğer taraf uyar. Oh be dünya varmış diyorsanız o arkadaşlık başından beri olmamış.
zordur valla kimsen kalmamis gibi hissedersin Allah kimsenin basina vermesin.
cok kotu bir durumdur. ne kadar cevrenizde baska arkadaslarinizda olsa onun yerini tutmaz. bazen sadece ona anlatmak istedikleriniz onun anlayacaği seyler olur
a o yoktur. bu yüzden susarsiniz. çünkü bilirsiniz ondam başkasi anlamaz sizi. gidip konuşmak bi mesajla sorunu çözmek istersiniz ama ya gururdan ya da yorgunluk
yapamazsiniz. belki ondan bi adim gelse siz koşa koşa gidersiniz ama olmaz iste...
Başıma gelen olay. Çok üzülmüştüm severdim çünkü onu ama gittikçe patavatsızlaştığı ve buna tahammül edemediğim için arkadaşlığımı aramızın bozulmasının ardından bitirmek zorunda kaldım.uzun bir süreci kapsadı tabi ki bu. yokluğunu hissetmedim değil ama geçti gitti işte hayatımdan.umarım iyidir.
aşırı kafaya takılmaması gereken bir durum ve gayet normaldir.
unutmamalı ki hiç kimse vazgeçilmez değildir.
"insanları kader ayırmaz insanları insanlar ayırır" o yüzden hak etmeyene yol vermek gereklidir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar