bugün

Henüz yaşamadıklarımız.
(bkz: nazım hikmet)
sonrasında üzüldüğümüz için güzelliği kalmayan, aslında güzel olan günlerdir...
yaşadıkça, her birine uzaktan baktıkça değeri anlaşılan günler. belki değerini bilemediğimiz, belki de iyi değerlendirdiğimiz ama her halukarda özlediğimiz günler.
sokaklarda dolaşırken son nefese gelmiş sigarayı yani izmariti rahatça sallayabildiğimiz günlerin griliğinden engin plajlara serilmiş yanık tenli üç beş kızı gözlerimize hapssettiğimiz sapsarı zamanlardan bir sözün bitişiyle başka bir sözün başladığı terkedilmişlik günlerine tek göz odaya çakıldığımız şiirlerler çiziktirdiğimiz masalsı kadının gülümseyişine kadar uzanan kurşuni acılarımızda donup kalan günlerimizdir.
çocukluk. 4 5 yaşlarındaki, dünyayı yeni keşfettiğimiz yıllar.
belki de hiç yaşamayacaklarımız.
Son günlerimiz olabilir.
Belki de elimizden gidenler.