bugün

Hiçbirşeyden pişman olmadan dolu dolu yaşamak.
Birinin gazına gelip uzaktan sevdiğim insanın yüzüne onu sevdiğimi itiraf etmemdi.
en son biri bana bir söz söylemişti ki o söze mahal veren kendim, sevgim olduğundan ömrümce sindiremem. Hayattaki en büyük pişmanlığım merhametimdir. Bunlara müsaade eden sensin diyorum kendime. kendi kendime kavga edip kendimi suçlayıp sonra köşeye sıkışıp kendinden de kaçamamak anılarından kaçamamak ve daha da kötü hissetmek falan işte.

Yıllar önce üniversitede bir öğretmenim demişti ki sizi her zaman üzen en yakınlarınız olacak. En büyük darbeleri hep onlardan alacaksınız çünkü hiçbir düşman zaaflarınızı yakınlarınız kadar iyi bilmez. O kadar haklıymış ki.
Daha önce gelmeliydim yanına bu kadar uzaklık fazla geliyor. En güzel uykuları yaşıyorum seninle.
annemin “ yeter artık kalk şu oyunun başından da ders çalış” laflarına “taam anno yoo kopot kopoyo soğok goloyo” diye karşılık vermem.
kafamı s.kiyim.
Hiç değer verilmeyecek kişilere değer vererek bir yerlerini kaldırmak oldu. ilk ve son dahada kimseye hak ettiğinden fazla değer vermem.
Erkek doğmak. Gerçi o benim elimde değildi. Türkiye de erkek olmanın Allah belasını versin.
insanlardan kaçmak.
insanlar ne der diye düşünmek.
_+bir de abimle çok kötü davranırdık birbirimize onun ölmesini istediğim için pişmanım hem de çok pişmanım ama o öldükten sonra bir anlamı kalmıyor bu pişmanlığın en kötüsü de pişman olma sebebim olması.

(bkz: küçüktüm)
(bkz: abi)
(bkz: ölüm)
(bkz: sosyal fobi)
Evlenmiş olmak...çok şükür boşandım bitti...
telefonda ağlaya ağlaya barışalım diyen kıza, yalan söyleyip barışmak istemiyorum demek.

ilişkiye ara verelim dediğinde kabul etmek de olabilir.
Değersiz insanlara değer vermek.
O kadar çok ki günde bir anıyorum.
Hatta andığım en çok şey bu olabilir en büyük pişmanlığım 4-6 yıl önce.
Ve 2021 de.
annemin “ yeter artık kalk şu oyunun başından da ders çalış” laflarına “taam anno yoo kopot kopoyo soğok goloyo” diye karşılık vermem.
Bu aynı bendim hatta sabaha kadar bakardım.
Geçmişte keyif almam gerekirken saçma sapan şeyler düşünerek mutsuz olduğum günler. Şuan olsa daha da tadını çıkarırdım. Şikayet ettiğim veya kafaya taktığım şeyler aslında gerçek sorunlar bile değilmiş. Tabii bir yandan belki o günlerde o ruh haline bürünmeseydim şuan olduğum kişi olmazdım, belli başlı seçimleri daha farklı yapardım ve başka bir hayatım olurdu.
Ağız tadıyla bir pişman da olamıyoruz amk hayatında.
zamanında karşıma çıkmış yurtdışına gitme fırsatlarını tepmem.

o kadar pişmanım ki. isviçre,amerika,hollanda,ingiltere,avustralya'ya gitme şansları çıktı karşıma. bir fırsat çıktı yaşım küçük dedim geçtim,bir fırsat çıktı amaaan dedim,diğeri çıktı bakarız diye diye yaş geldi 33'e. şimdi istesem de gidemiyorum.üzücü.