Erkan Oğur'dan dinlediğimiz şu türkünün söz sahibi:

Ey zahit saraba eyle ihtiram
Müslüman ol terk et bu kilükali
Ehline helaldir na-ehle haram
Biz içeriz bize yoktur verbali

Sevaba girmek çün içeriz sarap
Içmezsek oluruz duçar-i azap
Senin aklin ermez bu baska hesap
Meyhanede bulduk biz bu kemali

Kandil geceleri kandil oluruz
Kandilin içinde fitil oluruz
Hakki göstermeye delil oluruz
Fakat kör olanlar görmez bu hali

Sen münkirsin sana haramdir bade
Bekle ki içesin öbür dünyada
Bahs açma HARABi bundan ziyade
Çünkü bilmez haram ile helali.
Katı inancı yıkmaya çalışan gazelleri de bulunan Bektaşi şairi aşağıdaki gazeli de yazmıştır.

Bu namaza ey hoca sen olma böyle pek acûl
Geç ta&assubdan, riyadan kıble-yi tahkiki bul

Müselman ol seme vechullahı inkar eyleme
Olma bir divare sacid Hakka etmezsin hulûl

Tahir oldun mu sanursun aldığın abdest ile
Kıldığın bu beş vakit tâati Hakk etmez kabul

Bu namazı Hakk mı tarif eyledi peygambere
Yoksa peygamber mi tensib etdi böyle bir usül

Kıbleye mi döndü kalkdı yatdı secde-yi hak etdi
Söyle lütf eyle ne yolda vaki oldu bu mesul

Halik-i mutlak mı gösterdi vüzu-yi erkanını
Bunları bilmek gerek mümin olan ehl-i ukûl

&Mutu kalbe; sırrına ey hoca mazhar olmadan
Bunları fehm eylemezsen Hakk;a bulamazsın vusûl

Dinlemiş olan Harabinin bu nush u pendini
Mutlka sen Cennet-i âlâya eylerin duhûl.
"insan olmak" üzerine müthiş kelamlar etmiş zat-ı muhterem.

insan ki temam ruh gibidir kevni mekanda *, dalga odur deryada odur aynı zamanda, renksiz niteliksiz olma kalma gümanda *, ya tenini can yada canını ten eyle."
vahdetname'si şöyledir:

daha allah ile cihan yok iken
biz anı var edip ilan eyledik
hakka hiçbir layık mekan yok iken
hanemize aldık mihman eyledik

kendisinin ismi henüz yok idi
ismi söyle dursun cismi yok idi
hiçbir kıyafeti resmi yok idi
şekil verip tıpkı insan eyledik

allah ile burda birleştik
nokta-i amaya girdik birleştik
sırrı kunt ü kenzi orda söylestik
ismi şerifini rahman eyledik

aşikar olunca zat ü sıfatı
kûn dedik var ettik bu semavati
birlikte yarattık hep kainatı
nam ü nişanını cihan eyledik

yerleri gökleri yaptık yedi kat
altı günde tamam oldu kainat
yarattık içinde bunca mahlukat
erzakini verdik ihsan eyledik

asılsız fasılsız yaptık cenneti
huri gilmanlara verdik ziyneti
türlü vaidlerle her bir milleti
sevindirip şad ü handan eyledik

bir cehennem kazdık gayetle derin
laf ateşi ile eyledik tezyin
kıldan gayet ince kılıçtan keskin
üstüne bir köprü mizan eyledik

gerçi kün emriyle var oldu cihan
arsı kursu gezdik durduk bir zaman
boş kalmasın diye bu kevnü mekan
ademin halkını ferman eyledik

irfan olan bilir sırrı müphemi
izhar etmek için ismi azamı
çamurdan yoğurduk yaptık ademi
ruhumuzdan bir ruh revan eyledik

adem ile havva birlik idiler
ne güzek bir mekan bulduk dediler
cennetin içinde buğday yediler
sürdük bir tarafa puyan eyledik

adem ile havvadan geldi çok insan
nebiler veliler oldu mümayan
yüzbin kerre doldu boşaldı cihan
nuh naciyullah'a tufan eyledik

salihe bir deve eyledik ihsan
kayanın içinden çıktı nagehan
pek çokları buna etmedi iman
anları hak ile yeksan eyledik

bir zaman eshabikefhi uyuttuk
hazreti musa'yi turda okuttuk
siti çulha yaptık bezler dokuttuk
idris'e biçtirip kaftan eyledik

süleyman'i dehre sultan eyledik
eyyub'a acıdık derman eyledik
yakub'u ağlattık nalan eyledik
musa'yi suayb'a çoban eyledik

yusuf'u kuyuya attırmış idik
mısırda kül diye sattırmış idik
zeliha'yi ona çattırmış idik
zellesinden bendi zindan eyledik

davut peygambere çattırdık udu
kazadan kurtardık lût ile hûd'u
bak ne hale köydük narı nemrudu
ibrahim'e bağ u boştan eyledik

ismail'e bedel cennetten kurban
gönderdik şad oldu halilürrahman
balığın karnını bir hayli zaman
yunuş peygambere mekan eyledik

bir mescide soktuk meryen anayı
pedersiz doğurttuk orda isa'yi
bir ağaç içinde zekeriyya'yi
biçtirip kanına rızan eyledik

beytimukaddeste kudüs şehrinde
nehri seria'da erden nehrinde
tathir etmek için günün birinde
yahya'y'i 'isa'y'i 'üryan eyledik

böyle cilvelerle vakit geçirdik
bu enbiya ile çok iş bitirdik
başka bir nebiyyizisan getirdik
anın her nutkunu kuran eyledik

küffarı kureysi ettik bahane
mehmet mustafa geldi cihane
halkı davet etmek için imane
murtaza'yi ona ihvan eyledik

ana kıyas olmaz asla bir nebi
nebiler şahıdır hakkin habibi
biz anı nebiyyi-ihsan eyledik

hak muhammed alı ile birleşti
hep beraber kabekavseyne gittik
o makamda pek çok muhabbet ettik
leylerelesrayi seyran eyledik

bu sözleri sanma her insan anlar
kuş dilidir bunu süleyman anlar
bu sırrı müphemi arifan anlar
çünkü cahillerden pinhan eyledik

hak ile hak idik biz ezeliden
ta ruz-i elestte kalubelide
mekanı hüda'da bezm-i celide
cemalini gördük iman eyledik

vahdet alemini bilmeyen insan
insan suretinde kaldı bir hayvan
bizden ayrı değil hazreti süphan
bunu kuran ile ayan eyledik

sözlerimiz bizim pek muhakkaktır
doğan ölen yapan bozan hep haktir
her nereye baksan hakki mutlaktır
ahvali vahdeti beyan eyledik

vahdet sarayına giren için
hakki heykelyakin görenler için
bu sırrı harabı bilenler için
birlik meydanında cevlan eyledik
vahdetname'si oldukça anlamlıdır.
19. yüzyılda yaşamış, Alevi-Bektaşi öğretisini 17 yaşında benimsemiş, bu öğretilere gönül vermiş bir Bektaşi ozanıdır. ''Deyiş'' şeklinde adlandırabileceğimiz birçok eseri vardır.

Âdeme eş noktadır,
Gördüğün düş noktadır,
Âdemi âdem eyleyen,
Üç harf ile beş noktadır.
"
peder ve valdem oldu bahane
merecel bahriyani yeltekiyane
bin ikiyüz altmış dokuzda kane
eriştim zahiren geldim cihane

berzahtan kurtuldum çıktım aradan
onyedi yaşında doğdum anadan
muhammed ali hilmi dede babadan
çok şükür hamdolsun geldim imkane

namım edip idi harabi oldum
erenlerin ayak turabi oldum
hakk'ın bir mukaddes kitabı oldum
aşkolsun okuyan ehli irfane
"