bugün

düşüncenin yeryüzünde ki en büyük kuvvet olması; var olanın kendi içinde sürdürdüğü gelişimin temelidir, düşünce gücü ile yapılan ve üretilen çağsal medeniyetler ekseriyetle ayaktadır, nedeni ise ortak bileşke üzerinde bilimdir, bilim ilmin yani devren bilmenin, noktalar düzleminde meydana getirdiği eylemsel güçtür. kuvvet akıldır, güç bilgidir.
her şey beyinde başlar. düşüncenin kuvvetini etrafa baktığımızda bile fark edebiliriz. Bir ben var bende benden içeri (yunus emre)
hepiniz beni öldürmeyi düşünün. ee ölmedim? düşünce en büyük güç değildir. en büyük güce aracılık eder ama; uygulamak.
öldürme düşüncesi planlama olguyla birleştiğinde vardır, yoksa aksi takdirde sadece bir duygudan öte değildir,

öte yandan yarı başarma dediğimiz olgu yani fikir burada ilham olma evresindedir, düşünce bu ilhamı veya fikri bu temelde yok görmez bunun üzerine eğilir ve bir gerçek üretim halinde tamam eder, işte medeniyetlerin yükselişi de buradadır.
yeryüzünde insan doğayı taklit eder bir şey hariç, doğa düşünemez insan düşünür, insanın doğa ile olan savaşında ki tek silahı da düşüncedir, londra da time nehrinde, hollanda hinterlandında bunu rahatlıkla görebiliriz.
yeryüzündeki en büyük kuvvet, kaba kuvvettir. düşünceyi başkalarına ulaştırabilirsen anca bir nebze kuvvetli olur. o da zaten tazyikli suyla susturulur.
en kanlı iktidar sahipleri, düşünce güçleri olmadan kaç sene tahakküm edebildiler.
düşünce aklı harekete geçirir akıl gönüle iner gönül bedenle ruh arasında köprü olur beden kıpırdamasa da ruh o işi yapar. rüyalar buna örnek olabilir uyku halindeyken ruh bedenden çıktığı için çok düşündüğün şeyleri gece rüyada görülür.
(bkz: kuvvetler ayrılığı)
statik enerjiyi ancak düşünce harekete geçirebilir, düşüncenin uyguladığı kuvvet insanı üretmeye yöneltir.
bir realite..