düğünde oynamaktan çekinen insan

Düğüne ya zorla götürülmüş kişidir yada içinde kurtlar kaynadığı halde birisinin onu oyuna davet etmesini bekleyen kişidir.

oynamayı bilmeyen insandır, bırakın masada otursun adamı zorla piste çıkarıp rezil etmeyin.

düğün sonlarına doğru çekingenliğini atıp ceketi.belinde rinna rinna dansı yapar.

Oynadığı dugunlerin videosunu izlemiş ve kendisinden utanmış kişidir.

hayattada girişimden uzak ve başarısız insandır. asosyaldir.

Dugunde oynarsa herkes onunla dalga geciyor sanan insandir.

Ben düğünleri de sevmem. Öyle oynamayı filan da. Coolum lan ben. Öyle çıkıp oynadığımı düşünemiyorum. *

benim olduğum topluluktur. oynamayı bilmeyen, değişik değişik hareketler yapayı öğrenmekte istemeyen insan ister istemez bu toplulukta yerini alır.

"Herkes bana bakıyor herkes bana bakıyor. Allah ım kollarım ne kadar kasıldı ya. Ayağımı da mal mal basıyorum amk vücudumun sadece üstü oynuyor. Götüm de terledi takımı da lacivert giydik acaba götümde ter izi çıkmış mıdır. Lan sucuk gibi de olduk amk. O kızlar ne fısıldaşıyor lan. Bana mı gülüyorlar acaba? Söyle kalabalığa doğru girip oynayayım kimse görmez beni arada kalırım."

dans ya da oynamak kavramını henüz omurilik soğanında oturtamamış kişidir. lakin her hareketini beyninde işler ve sorgular.

Benimdir. Ulan mal mal hareketler. Dişileri etkilemeye çalışan afrikalılar gibi tepinmeye ne gerek var. Zaten düğünü seven kesim bellidir. Amcalar sohbet muhabbete gelir. Bir de evlenmemiş genç kız erkek gelir giyinip süslenip birbirini keser. Onun dışında düğünü kim niye sevsin abi.

biraz kişilik meselesi bence.
kalabalığın içinde oynamak bana ters aga zaten dışardan yeterince soğuk bi insan gibi görünüyorum.
herkesin onünde oynayıpta karizmayı bozmanın bi anlamı yok.

benimdir bu insan. aslında ne kimin baktığı umrumda ne kimin ne diyeceği. herkes kalkıp oynadığında bir bebekle başbaşa kalmıştım masada. ben bebeğe bakıyorum kucağımda bebekte bana bakıyor. sonra bebekle birlikte bakıyoruz oynayan insanlara. sonra ben düşüncelere dalıyorum.. ah yazık bana. düşüneceğine oynasana? yok yok ben hala niye oynuyoruz diye düşünüyorum. ondan sonra nietzsche gibi aforizmalar üretmeye çalışıyorum. arkadaşlar keyif meselesi bunu hayatta girişimlerinde başarılı olamayan asosyal insanlar yapmıyor, öyle değil.. bu arada asosyal değilim. ama sonuca ulaşamayan muhteşem girişimler yaptığım doğru.

Bu benimdir. Oynamayı severim ama çok idmansızım. Ayaklarımla omuzlarım aynı doğrultuda oynamıyor. Omuzlarım hareketlense ayaklarımı koordine edemiyorum. Ayaklarımı oynatsam omuzlarımı uyduramıyorum.

Ya yerimde çalkalanıp duruyorum, ya da oyuna adım atıyorum ama gövdem odun gibi kalıyor *

çılgın dondurmacı açıp pratik yap.
disleksi olabilirsin hanım kız.

Tarife göre hawking ölmedi aramızda ve bir düğüne katılmış. O ne öyle yav.

Oynamayı dans etmeyi hem sevmem hem beceremem.

oynamayı sevip bu kadar oynayamama ilk defa duydum. çılgın dondurmacıda kopmayan yok benim bel fıtığım cortlamıştı. artık bıraktım. nazara geliyorum.

Ben. Çünkü hiç bildiğim işler değil. Eğer ki zorla sürüklendiysem piste Alkış yapar, milletin oynayışını, ne giydiklerini falan incelerim. Hayatımda bir düğünde oynadım sadece. içmeden sarhoştum bence orda da çünkü kardeşimin düğününde bile oynamadım ben. He tabi bir de kimsenin beni tanımadığı bir şehirde kimsenin beni bir daha görmeyeceği bir düğündü..

Yerimden kalkmam, dans falan da etmem, gerdan kıran ve özellikle taşkınlık yapanları da hiç sevmem. Hatta En son dans ettiğim kadın, “o zaman” 76 yaşında olan halamdı. Bu arada kadın bizden habersiz saray sülalesine falan mı dahil olmuş nedir, yaptığı valsten ben utandım; ayak uyduramıyorum, diye..