bugün

muhteşem bir hollywood filmidir. başrollerinde kumbulların üseen ile toptaşların irbeem oynar. yönetmen ise, çanakçılı ıramaz olmakla beraber, senaryo burmahancılı goca hatmanın oğlu alirfat'a aittir.

buraya kadar yalan bir tanımdır kendisi. esas tanıma geçersek;

çok sevgili, ulu, yüce ve bilimum yağlama yıkama kelimeleri ile girizgahı yapılabilecek olan demokrasinin 3 yıldızından biri olan başbakan recep tayyip erdoğan'ın çok iyi bildiği bir yerdir.

dünyanın hiçbir yeri, ulular ulusu, dünyanın her yerini ata ve ana uçakları ile gezmiş olan rte'nin en iyi bildiği belki de tek yerdir.

bir şey anlatırken kullandığı 2 kalıp vardır biri "nereden nereye" diğeri "dünyanın hiçbir yeri" kalıbıdır. bu kalıbı "dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yoktur" veya "dünyanın hiçbir medeni yerinde böyle bir şey yoktur" diye söyler hep. yani, medeni kelimesinin kalıba girip girmeyeceği yerleri de, bizim medeniliğimze göre belirler.

"dünyanın hiçbir ülkesinde, bizimki gibi bir ekonomik büyüme yoktur!" der mesela, %9'luk büyümeyi salt kendi başarısı addedip -57. hükümetin politikasını aynen uygulamışlardır hiçbir noktasnı değiştirmeden. demek ki, başarı varsa(!) 57. hükümetin de payı vardır- büyüme hızı %4,5'lara düşünce de "hedeften saptık biraz" diyebilmektedir. tabi, aşırı değerli türk lirası politikası önce ihracatı sonra da üretimi etkileyince, istihdamda düşüş eğilimi başlayınca zaten sanal olan, sıcak paraya dayalı olan, borca dayalı olan büyüme hızının beli de kırılmış oldu.

"dünyanın hiçbir yerinde böyle muhalefet yoktur" der mesela. dünyanın hiçbir yerinde, naylon fatura düzenlemeketen ceza almış biri veya yolsuzluktan yargılanan, milletvekilliği zırhı sebebiyle dosyası ayrılan kişiler de yoktur mesela, yine dünyanın hiçbir medeni ülkesinde yolsuzluğa bulaşmış, vergi kaçakçılığına bulaşmış kişiler, milletvekili yapılıp, bakan yapılıp, sonrasında affedilerek aklanması sağlanmamıştır.

bakınız "hiçbir yer" ile "hiçbir medeni yer" arasındaki farkı gördünüz mü? başbakanımız ne kadar kudretli bir insan daha iyi anladınız mı?

dünyanın hiçbir medeni yerinde stratejik kamu kuruluşları blok satış şeklinde de satılmaz mesela. güney amerika ülkeleri'nin bazılarında vardır bu tip özelliştirmeler. buradan da "hiçbir yer" ile "hiçbir medeni yer" arasındaki farkı görebiliriz. kudretli başbakanımıza asla "dünyanın hiçbir yerinde iletişim tekelinin blok satışı yoktur!" diyemezsiniz çünkü vardır ama, "dünyanın hiçbir medeni yerinde iletişim tekelinin blok halde satışı yoktur" diyebilirsiniz.

yüce insan, ulu karakter, kudretli başbakanımız tayyip erdoğan, atamızın sözünü kullanarak, "muhassar medeniyyyyyetler" lafını ağzından düşürmez. "muhassar medeniyyyyyetler" seviyesine çıkarken, önce muhassar olmayan medeniyetlerin daha çok peşkeşte kullanılan sistemini kullanmak gerekir.

mesela, yine dünyanın hiçbir yerinde, özelleştirmeler yapılırken, kar eden işletmelerden başlanılmaz özelleştirme yapmaya. kar yapmayan işletmeleri satarsınız önce. mesela, dünyanın hiçbir yerinde yine, sıcak paraya dayalı ekonomik büyüme sürdürülebilir bir büyüme değildir. bunu dünyada başarabilen tek devlet vardır; abd. onun da yeraltı kaynağı olan ülkelere askeri müdahale yaparak onları sömürdüğünü bildiğimize göre ve bizim aynı sistemde bir sömürgeci olamayacağımızı da bildiğimize göre, bizim büyüme değimiz şeyin kocaman bir balon olduğunu görebiliriz.

dünyanın hiçbir medeni yerinde, bu söylediklerimizin aksini bilgiyle ve belgeyle değil, de karalayarak eleştirmeler olmaz.

ulular ulusu, yüceler yücesi kudretli başbakanımızın, çok çok sevdiği ve çok iyi bildiği bu güzide mekan, dünyanın hiçbir yerinde düz bir vatandaş olarak yaşamasını ve hayatın keyfini çıkarmasını diliyoruz...
(bkz: neverland)
(bkz: finding neverland)*
dunyanin hicbir yeri,benim için senin yanın kadar değerli değildir. şeklinde tamamlanabilir söz.