bugün

erkan oğur'un acı kokan bir eseri.
2 dakika 14 saniye boyunca doğu anadolu geliyor göz önüne;
o yalnız ve dingin topraklar.
erkan oğur un kopuzundan kaçılsa, djivan gasparyan ın duduk unun yakalayıp paramparça ettiği bir enstrümantal.
* cepheden dönen bir grup askerin sürüp giden bir normal hayata uyum sağlama sürecini anlatan erich maria remarque romanı.
savaş dünyası ve diğer dünyanın farkını en çarpıcı yanlarıyla ortaya koyuyor. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok'un devamıymış.

--spoiler--
1. dünya savaşı boyunca savaşmış askerlerin bürokrasi tarafından nasıl hiçe sayıldığını ve aradaki ideallerin tamamen farklı olduğunu gösterir.
--spoiler--

bu romanı ölmeden okunması gereken kitaplardan biri kılan paragraf ta şudur:

--spoiler--
"ben size ne öğretebilirim ki? el bombasının piminin nasıl çekildiğini ve insanlara nasıl fırlatıldığını mı söylemeliyim size? bir insanın kasaturayla nasıl bıçaklandığını, bir insana dipçikle nasıl vurulduğunu mu göstermeliyim? soluk alıp veren bir göğüs, nabız gibi atan bir ciğer, yaşayan bir yürek gibi olağanüstü bir mucizeye karşı tüfekle nasıl nişan alındığını mı göstermeliyim? tetanos felcinin, parçalanmış bir omuriliğin, kalkmış bir kafatası kapağının ne olduğunu mu anlatmalıyım? çevreye dağılan beyin parçalarının, kırılmış kemiklerin dışarı fırlamış bağırsakların neye benzediklerini mi tanımlamalıyım? karnından vurulan birinin nasıl inlediğini, ciğerinden isabet alan birinin nasıl hırladığını, başından yaralanan birinin nasıl bağırdığını mı göstermeliyim? bunun dışında bir şey bilmiyorum ben! bunun dışında bir şey öğrenmedim!"

--spoiler--
e.m.remarque'ın sadece ilk birkaç sayfasında fiilen savaşı anlattığı halde devamı olduğu "batı cephesinde yeni bir şey yok"tan daha etkili bir şekilde savaşın yıkımını anlatmayı başardığı romanı.
1937 yılında filme de uyarlanmış olan ve nazi almanyası'nda yasaklanmış olan başarılı remarque romanı.