bugün

herkesin gördüğü gizli sevdalar vardır, bir de her fotoğrafa ilişen utangaç ağaçlar. mevsimlik elbiseleri ve bazen çıplak aynı yerinde... gerçeklerden taşma umutlara şahitlik eden... öncelerin, aylar ve yıllar öncesinin kanıtı.. bir ben değilmişim sararmış yapraklar görünce öylece durup susan. bir kolundan zaman çekiştirirken diğer koluyla geçmişe tutunan...

geçmiş derken, seni yine umutsuzca izleyebilme umutları. seni görebileceğim günlerin sabahlarında aynanın karşısında daha fazla durduğum zamanlar. sana papatyadan taç yaptığım yerde o ağaç yoktu, rüyaymış. başını çevirdiğinde savrulan saçlarını yutkunarak izlediğimi farkedip beni utandıran ağaç vardı sadece.

mahcubum kudüs; seni anımsatmayan şarkılar da dinliyorum. bugün sahil boyu bir şehri dövdüm. topuklarım daha sert olsaydı, ağlayacaktı.