bugün

(bkz: senden soğudum)
aslında hiç doğru insan olmamıştır o sadece doğru insan olduğuna inanılmak istenmiştir. geçen zamanla beraber azalan sabrımızda artık onun yanlış insan olduğuna inanmayı iter bizi. işte size döngü.
mutlak doğru insan yoktur da ondan. insan özünde sadece iyi değil aynı zamanda kötüdür de.
doğru insan yoktur doğru olduğu zannedilen insan vardır ve bu zannetme sürecindede karşılıklı olarak gözler kördür yani cicim ayları safhasıdır.zaman geçer cicim ayları biter her konuda anlaşan çiftimiz yavaş yavaş ortak nokta ortak zevk ve paylaşım bulamazlar ve birbirlerinin aslında doğru insan olmadıklarına karar verirler.
önermesi baştan yanlış yapılmış olan insandır.* *

+ ayşe ahmet nasıl biridir?
- iyi valla ben severim, çıkabilirsin onlan.
+ tamam.

2 ay sonra

+ ayşe allah belanı vermesin emi.
- n'oldu kııız?
+ ahmet aldattı beni.
- hadii ya, ben bilemedim kankiş kusura bakma.
maske düşmüştür.
(bkz: parabol)
(bkz: iyi insanların yaptığı kötülükler)

(bkz: çevre nin insan kişiliği üzerindeki etkisi)
insanın içindeki mükemmeliyet duygusunun zamanla bencilliğe dönüşmesinden kaynaklanan durumdur. her şeyi olduğu gibi kabul etmeyip doğru ve yanlış gibi zamana ve mekana göre değişen kavramların arkasına saklanmaktır.
bu, doğru insan psikolojisinden artık vazgeçmeliyiz bence şayet sırf bu yüzden insan kaybediyoruz. doğru insan diye nitelendirdiğmiz insanlar aslında kendi doğrularımızdan yaratamaya çalıştığımız insanlardır. ve sorarım size biz ne kadar doğruyuz ?

bence asıl sorun doğru insan bulmak değil, doğru insan olmak.
aslında o hep yanlıştır ama biz ondaki doğruları görme çabasındayızdır. bu sanrı geçtikten sonra başa gelen vahim olaydır.
daha çok kişinin karşısındaki hakkındaki fikirlerinden ibarettir. yanlış insan zamanla doğru insan olabilir evet; ama gerçekten doğru insansa, yanlış insana dönmesi çok zordur. değişikliğin kimde olduğundan emin olmak gerek.
(bkz: yanlış insanın zamanla doğru insan olması)
doğru insan olduğunu sandın sen ama o aslında yanlış senin için denilesi söz öbeği..
bakış açısı zamanla değişkenlik gösterebilir..insanları değerlendirirken dikkate aldığımız ölçütlerin farklılaşması bir zamanlar doğru sanılanın , yanlış olduğuna inanılması ile sonuçlanabilir..
değişkenlik 'ben' kaynaklı oldukça sabit bir yargıda bulunmak da zorlaşır.
aylar sonra gelen kafam karışık mesajıyla bunu anlayabilirsiniz. mutlusunuzdur , her şey yolundadır ya da öyle sanılmaktadır.
(bkz: doğru insan)
(bkz: yanlış zaman)
insan üzerinde konumlanan doğru ve yanlış kavramlarının tekrar gözden geçirilmesini gerektiren sanrı. bir nesnenin doğru ve yanlış olması durumu platon'un bahsettiği ideal dünya gerçekliğinin nesne dünyasındaki gerçekliklerle bağlaşması durumudur. bu cümlede bahsi geçen "nesne" kavramının insan kavramına işaret etmesi, diğer bir deyişle insanın bu bakış açısına göre nesne olması humanist etik kavramlarına uygun olmayan bir durumdur. insanı nesne olarak konumlandırıp belirli kişisel özellikleri yine belirli kişisel kriterler altında eşleştirme mantığıyla yapılmış bu doğru ve yanlış değerlendirmesi ne bilimsel, ne toplumsal ne de bireysel olarak hiçbir anlam taşımamaktadır. bu etik dışı değerlendirmeye örnek olarak şu anda televizyonda yayınlanmakta olan evlilik programlarındaki insanların tanışmalarında insanların maddeleştirilmesi, insanların maneviyatlarının ortadan kaldırılarak seçimlerin parasal duruma, çocuk sahibi olup olmamaya göre yapılması verilebilir. insanların tanışmalarında araya konan engel de bir başka garipliktir. bu tip ikili ilişkilerde insan değerlendirmeleri doğru ve yanlış insan kavramlarında odaklanmadan "benim hayatıma uygun olan ve olmayan insan, beraber yaşayabileceğim ve yaşayamayacağım insan" olarak yapılmalıdır. doğru ve yanlış kavramlarının insanlarla bağdaşması beklenemez. insanın doğruluğu ve gerçekliği doğduğu andan itibaren kanunlarla, haklarla ve özgürlüklerle belirlenmiştir. aynı tür içindeki bireylerin birbirleri hakkında bu tip değerlendirmelere gitmeleri başka bir bireyin özgürlük sınırlarının işgali olduğundan bireysel özgürlük tanımı içine girmez. bu olsa olsa hadsizlik olur. başlıkta belirtilen durum da yanlış konumlanmış bakış açısından doğan bir algı değişiminden başka bir şey değildir. insanları doğru ve yanlış olarak değerlendirmeye maruz bırakan bakış açısının kararlı bir noktada kalıp ideal yargılarda bulunması mümkün değildir. bu insanların toplumdaki oranları da gündelik dile yerleşmiş bir kavram getirebildiklerine göre oldukça yüksektir.
(bkz: yok öle bişi)
onun doğrusu yanlış insanı doğru diye bilinç altına yerleştirmektir.kişi karşıdakinin herhangi birşeyinden o denli etkilenir ki bu benim için doğru insan der, yanlışlarını görmez. nitekim aşkın gözü kördür deyimi tam da bu durum için söylenmiş bi sözdür.
gönül gözünün optik yanılgısıdır.
yanlış insan üzerinden doğru hayaller kurunca o yanlış mutlaka suratınıza tokatı basıyor.
Aslinda hic dogru insan olmadigina isarettir. Mutlak dogruyu matematikteki gibi insani duygularda bulmanizin imkani yok bana kalirsa. Ayni sekilde mutlak yanlisi da.