bugün

okulu bitirir bitirmez kpss olmadan hemen atanmalarından dolayı vuku bulan hadisedir. tus sınavına girer yeni mezun olan bir doktor, kazanamaz ise sağlık ocağında çalışır, 5 bin lira maaşını alır oturur. ama mühendis kpss'den en az 85 puan almak zorudadır, doktordan işi daha zordur.

doktor yattığı yerden para kazanır, mühendisin anası sevilir inşaatlarda, sağda, solda, bayırda, yazının çıplak yüzünde...

bu doktorlar işe hemen başladıkları için havalıdır.
--spoiler--
doktor yattığı yerden para kazanır.
--spoiler--

madem bu kadar kolay işleri var bu kadar havalılar neden herkes doktor olmuyor diye akıllara soru getiren önermedir.
eğitim hayatları ve çalışma şartları değerlendirildiğinde olması gerekendir.
(bkz: on sene okuyup hastalardan dayak yemek)
normaldir.
türk kızına sökmeyendir. onu ne doktarlar, ne mühendisler istemiştir ama gitmemiştir. görüldüğü üzere havası bir boka yaramamaktadır.
ne mühendisler tanıdım doktoru küçümseyen. doktorun hayatı mı var? kanın, kusmuğun, çişin, bokun içinde yıllarca... ayrıca tus kazanamayan doktorun hiç mi hiç havası mavası olmaz. diş doktoruyum, ama hastanede çalışan doktor arkadaşlarımdan gözlemlediğim kadarıyla tusu kazanamayıp pratisyen hekim olarak işe başlayan doktora hemşireler bile ezik gözüyle bakılmaktadır. tusu kazanmak mı? doktor 6 yıl sınıf geçmek için yırtar, tus geçmek için de yırttığı yerleri bir daha yırtar. ezbere konuşmayın hiçbir şeyi.
yadsınamaz bir gerçektir. işte bunlar hep beyaz önlük.
tip fakultesinde gecen alti yilla muhendislik fakultesinde gecen dort yil asla mukayese edilemez. tip ogrencisi gunu gunune calismalidir, ogrenmesi gereken cok sey vardir. muhendislik ogrencisi vizeye son bir hafta kala calisip rahatca gecebilir. tip ogrencisi tusa hazirlanir, gunde 12 saat calisma demektir bu. hangi muhendislik ogrencisi bu calismayi yapabilir? cok azi. ustelik pratisyen doktor 5 bin tl kazanmiyor, o uzman maasi. yani hayati bilgilerle cebellesmekle gecmis bir kisinin maasi. bunca sey tabii ki bir doktora hava katmaz,... eskiden doktorlukta iyi para varmis diye bir hava oluyormus. simdi oyle degil. sonucta hepimiz insaniz, havalanacak bir durum da yok zaten. doktora hasta olan muhendis gidip tedavi olur, sonra o muhendis hayati kolaylastiracak seyleri yapar ve herkesin onune koyar...
basitçe arz talep meselesidir. tüketim toplumlarında, nüfus arttıkça doktora olan talebin artması ile ortaya çıkan durumdur. teknoloji üretmeyen bir ülkede mühendis, sadece uygulayıcı olarak kalacak ve buradaki işini de daha ucuza yapana kaptıracağından maaşı ve karizması azalacaktır.

ben bir mühendis olarak bu tarz konuşmaları asla anlayamamışımdır. isteyen doktor olsun isteyen mühendis. para için, karizma için meslek seçiyorsanız bari jinekolog olun da gözünüz .m görsün.
hava dediğin olayı para ile ölçüyorsan dikkatli ölç. tus kazanmadan direk okulu bitirip sağlık ocağında çalışan bir doktor 5 bin tl maaş almaz. bildiğim kadarıyla senin dediğini aile hekimleri alıyor.
iki meslekten birine bile sahip olmayan düz adamların hayretle izlediği karşılaştırma.
doktor yattığı yerde para kazanır ? (!)

iki farklı mesleğin abuk bir kıyaslanması lakin insan yazılanı görünce rahat duramıyor.

Yahu baba parası yemek dışında hangi meslek yata yata para kazanıyor? Söyleyin de bunca insan 3 bin sayfa onu bir ayda ezberleyeceğim diye yırtmasın kendini tıp fakültelerinde.

Halk tarafından bakılınca hekimin yeri bir başkadır. çünkü insanlar dünyadaki en değerli varlıklarını canlarını bize teslim ediyorlar. Tanrının dünyadaki elleri bir bakıma hekimler. Alacağı canı da vereceği canı da hekimin elinden yapıyor. Mühendislere hekim kadar saygı duyulmamasının nedeni de budur. Sonuçta köydeki arif amca bir mühendisle değil bir doktorla çok daha fazla muhataptır. Mühendisten çok doktorla vardır işi, bu yüzden doktora daha fazla saygı duyar.

Hemşire hekim karsılastırmasını anlarım ya da avukat-savcı-hakim karsılastırması ama mühendislik ile tıpın kesişen hiçbir yanı yok, tamamen farklı meslekler.
bir doktorla evlenmek üzere olan bir mühendis olarak o kadar da katılmadığım önerme. ha birde;

(bkz: tus sınavı nedir)
ömürlerinin yarısı okumakla geçtiği için geçmiş yılların acısını bütün bir toplumdan tahsil ediyorlar. yani normal bir durumdur. hekim panpalarıma bunu çok görmeyiniz...
türkiye' de geçerli olan durum, mevzu bahis paradır.
klassik bir türk kızının karşısına bir elektrik-elektronik mühendisi ve bir doktor koyarsanız(tek yumurta ikizi olsun) kız doktora gider. lakin bir doktor ve bir pilot koyarsanız pilota verilir.
(bkz: matt smith & david tennant)
bırakın da bari havamız olsun dedirtendir.zaten bi havamız kalmış onu da çok görmeyin amk.kimmiş la şantiyede anası sevilenler,acilde yardırdın mı anam sen?
bir doktor adayı olarak şunu söyleyeyim; her şey insanın karakterinde biter. karakteri oluşamamış, basit insanların doktor olunca hatta tıp fakültesini kazanınca hemen hava atmaları normal. okulun ilk gününden beri lab dersi olmadığı halde koridorlarda veya amfide boş yere beyaz önlük giyip gezenler, hastanede tur atanlar hatta beyaz önlükle öğle yemeğine çıkanlar bile var. bahaneleri olsa hafta sonu arkadaşlarıyla buluşmaya gitmeye bile beyaz önlükle gidecekler. fakat bu durumun tıp ile alakası yok insan karakteriyle alakası var. aynı durum pek tabiyki mühendislik okuyanlarda veya diğer meslek gruplarında da olabilir. çok büyük bir şirkette yönetici pozisyonuna gelenler, çok iyi para kazananlarda karakteri bozuksa oluyor böyle şeyler. en iyisi boşverin gitsin..
18 yıl okul okuduktan sonra 1 milyar maaş teklif edilmediği için doktor mühendisten daha itibarlıdır.
işini düzgün yapan doktorlar havayı hakediyorlar. kolay değil insanla uğraşılıo sonuçta. hatalarının geri dönüşü yok. hata yapmayan doktorlar havalı olsunlar lafım olmaz zaten.

mühendislere gelince onlar her daim hava atacak bir şeyler buluyorlar gördüğüm kadarıyla. hiç olmadı tanıdığı doktorun karşısına geçip '' ne o amele gibi 10 sene oku; sonuçta senden daha rahat bi hayat süren ve daha fazla para kazanan bir mühendis var karşında. '' diyip doktorları her türlü yerin dibine sokarlar. o yüzden doktorlar sanılanın aksine çok da havalı değiller mühendislerin karşısında.