bugün

bana çok komik gelse de var böyle bişey. nedense kız milleti pek bir meraklı oluyor djlerle takılmaya, sanırım ondan bu adamlar pek bir stresli, pek bir artiz ve pek bir umursamaz dururlar kabinlerinde. dj karizması işte buna denir.
kulaklık şart turntable başında kulaklığın bir tarafı muhakkak kulağında olucak. ister ordan ses gelsin gelmesin . takılı olcak arkadaş.
zaten hazır olanı kullandığından pek oluşmayan karizmadır.

ne karizmasıymış bu şimdi? ulan her şey "hazır yemek" gibi önünde zaten. senin eserin olan bir şey veya senin bir katkın yok ki. "sample"lar hazır, şarkılar hazır, cihazlar önünde, topluluk önünde. nedir yani, neyin karizmasıymış bu? hayır o değil de; ne katkın var çaldığın müziğe allahaşkına yahu? ne yapıyorsun? bir şey mi çalıyorsun? kendi zevkine göre mi çalıyorsun? "herkesin isteğini yerine getiren bir memur" gibi yapılan dj'liğe mi dj'lik deniyor yoksa? "dj" dediğin sadece kendi zevkini çalar. isteyen dinler, isteyen dinlemez. ya da bir şey mi ürettin? ürettin de bizim mi haberimiz olmadı? irmik, şeker, un verilmiş sana zaten. bir helva yapacaksın alt tarafı. ne karizması a.k? ne o öyle "amerika başkanı" gibi cihazların önünde durmalar falan? ha; beceri o cihazları kullanmak ise; herkes çocukluğundan beri zaten biliyor bunları. allahım bu dj'ler delirtecek beni. pardon ya, kendini "dj" sananlar demek istemiştim. pardon. ama buna rağmen yine de anlıyorum bu insanları. "motor" olmanın gerekliliği gibi artık "dj"lik çünkü. hem "motor", hem "dj" olanlar tercih sebebi günümüzde. anlıyorum ben dertlerini. yazık.

(bkz: dj olmak)
Dj derken radio değil club ve diskolarda şarkı çalan dj'ler ciddi bir karizma sahibidir. Hayalim de bu benim zaten.