bugün

dünyadaki düzeni sağlamaktır. fakat her zaman tam tersi olmuş, din kargaşa yaratmış, insanları birbirlerine düşürmüştür. bunun nedeni insanların çoğunlukla dini yanlış anlayıp yanlış yaşamasıdır.
koyun sürüsünün başında çoban olmasının sebebiyle aynı sebeptir.
dine saldırmayı amaç edinmiş beyni ergen insan sıçmığıdır. ulan dinlerin tarihi hakkında ne biliyorsun diye sorarlar adama iki tane katolik, protestan kavgası haberi gördün diye, hendek savaşı gibi iki tane savaş okudun diye bu kanıya mı vardın? yapılan bütün din savaşlarında her zaman her iki taraf da bir dine sahip midir, tabii ki hayır şimdi bu durumda ne diyeceksin her zaman ateist veya putperest suçsuzdu dört büyük dine sahip insanlar mı suçludu?
kaos düzeni yaratır, düzenden kaos doğar kısır bir döngüdür. dinlerin var olması insanlığı el altında tutabilmektir. ama sıkıntı hep yaşanmıştır, yaşanacaktır.
dünya, herşeye hükmedici kudretin bir hilesi, bir aldatmacasıdır. din de asıl manada yine bu kudretin lutuf olarak insana doğru yolu göstermesidir. ama kötü niyetli insan, ahmak insanı herzaman bu din denen şey üzerinden kandırmış ve sömürmüştür.
insanlar kendi kendine yetmemiş bir arayış içine girmiştir, birileri de bunu kullanmıştır. dinler olmasa insanlık nasıl kontrol altında tutulabilir ki ? aman boşverin uykum geldi benim, uyumak daha güzel.
"düşünüp tutasınız diye size öğüt verir"

hasılı belki ademoğlu yola gelir, nefsinin heva ve hevesinin peşini bırakır diyedir.
tanrı'nın insanlığa mesaj ve öğüt verme iradesi olabilir. yani mensubu olunmasa da bu şekilde temellendirilebilir.
(bkz: ali şeriati)
(bkz: dine karşı din)

Evet karl marx hakliydi "din toplum yiginlarinin afyonudur" derken.

Ama bu din hangi dindi? Tarih boyunca etkinligini surdurmus olan şirk dini mi? Yoksa bir simsek misali yanip sonmus olan tevhid dini mi?

Cevap acik. Once bilgi sahibi olunmali, sonra fikir sahibi olursunuz zaten. Bilgisiz fikirden Allah'a siginirim.
Insanlar yaradılıs olarak dusunmeye ve sorgulamaya elverıslıdır ve halıyle bu sorgulama evresı dınlerı ortaya cıkarır. Dusunen bır ınsan olarak bızler de ortaya cıkmıs dınlerden bırını secerek yasamımızı o dının sınırlamaları ıle yasarız ya da secmeyıp bıldıgımız gıbı yasarız. Dının en gorulen sebebı toplumları yonlendırmektır. Bunu yapma cunku gunah seklınde yonlendırmeler tamamıyla bunun ıcındır.
insan bilinci üzerinden yaşam felsefesi.
"Dinsel sıkıntı bir yandan gerçek sıkıntının ifadesi, bir yandan da gerçek sıkıntıya karşı protestodur. Din aklın içinden atıldığı toplumsal koşulların ruhu olduğu gibi, ezilmiş yaratığın iç çekişidir, taş yürekli bir dünyanın ruhudur da. Din halkın afyonudur.

Halkın aldatıcı mutluluğu olarak dinin ortadan kaldırılması, halkın gerçek mutluluğunun beyan ettiği taleptir. Durumu hakkında hayallerinden vazgeçmesini istemek, onun hayallere gereksinmesi olan durumdan vazgeçmesini istemektir. Öyleyse dinin eleştirisi, ilke olarak, dinin halesi olduğu bu gözyaşları vadisinin eleştirisidir."
(Karl Marx-Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisi)
birincisi anlam veremediğimiz güçlere inanma içgüdüsünden kaynaklıdır.
ikincisi mutlak düzene başka bir yolla ulaşılamayacağını düşünen zihniyetteki insanların dinlerin çıkış tarihlerindeki mevcut düzende en üst tabakada yer alması.
üçüncüsü mazlumun yanında olmak hissiyatının insan doğasında varolması.
dördüncüsü temiz kalmak iman etmek iyilik yapmak için acizce bir somut kavrama bağlı kalma ihtiyacından kaynaklanmasıdır.
kitaplar olmasaydı, gözle görüldüğüne inanılan hikayeler, efsaneler dilden dile süre gelmeseydi o zaman metalaştıramıyacaktık dini. ve elle tutulamayan tanrıya inanacaktık sadece. böyle olması kimilerine bu devirdeki rantları sağlamamış bazı insanların güçleri , egemenlikleri bu denli dünya çağında olmayacaktı. somut olan bir tanrı vardır. dinlerin var olma sebebi inanların adla gem vuramadığı egolarının ürünüdür.
din halkların afyonudur.

(bkz: karl marx)
Insan denen zavallı yaratığın acizliği.

O kadar zayıf, bilgisiz, donanımsızdır ki hayata, doğaya karşı, anlayamadığı her şeyi üstün bir güce, yaraticiya bağlamak zorunda kalmıştır.

Kendini aşan her zorlukta o üstün güce sığınmak rahatlattı aciz insanı.

Sonuçta biriki uyanık da duruma uyanınca din neyin çıktı işte.
çünkü bazı insanların yaşaması için inanmak yemek içmek kadar gereklidir.
elmadır. hep o elma yüzünden mnakoyim.
bilimin gelişmemiş olmasıdır. insanlar açıklayamadıkları doğa olaylarını tanrıya, mucizelere dayandırmışlardır.
(bkz: ol dedi oldu)
ak partinin oy toplamasıdır.
ihtiyaçları karşılamak amaç, yüksek hayal gücü de bir sebep olsa gerek
sistemdir din olmasa her türlü üçkağıtı yapacak insan kaynıyor piyasada.
insanların sırtını vermeleri gereken, varlığını hiçbir zaman bilemeyecekleri ve kanıtlayamayacakları sonsuz bir gücün varlığına inanmak için sistematikleştirilmiş bir oluşum etrafında toplanmaları gerekiyordu. bu da dinleri ortaya çıkardı. (not: tatlı su müslümanıyım. dedemin yanında allah, ceren'in aslısu'nun yanında tanrı derim.)
dinler dünya üzerinde iradesiz, kötücül ve özünde olmamış insanları bira arada tutmak ve onlara hükmetmek için kurulmuş bir sistemdir, ve fakat bunu böyle insanlara hükmetmek onların kontrolünü sağlamak için kuranlar bu zamana geldiğimizde büyük bir yanlışın içinde bıkmışlardır bizi, din büyük bir afyondur.
Ölümdür, ölüm! Ölüm olmasaydı dinlerde olmazdı.
pek ilgi çekmemiş olan sebeptir.