işlerine gelince "ne lan bu dinimizi yaşayamıyoruz üniversitelere türban yehuu" diyenlerin, işlerine gelince de ateistlere ellerinden gelen her türlü baskıyı kuranların yaptığı eylemdir.

(bkz: sevgiyle izliyoruz)
yandaş olmayanları vatandaş kabul etmeyen demokrasi aşığı, şuursuz güruhun güdülmesi gerekenleri gütmek içn uydurduğu yalan silsilesinin nadide parçası.

(bkz: ya laiksin ya da müslüman)
(bkz: rte)
sözlükte ki bazı ateistlerin muslumanlık, peygamber, allah gibi unsurlara hakaret etmesinden sonra oluşan durumdur. iki tarafında adam olması lazımdır. ancak öyle biter sözlükteki bu terbiyesizlikler.
ulan işinize geldimi dine yaradana peygambere çamur atarsınız üstüne de demokrasiden bahsedersiniz. dindar birisi size laf attığı zamanda vay anam düşünce ve inanç özgürlüğünden bahsedersiniz. he gülüm he ben dindarım pardon yobazım beynimde tortulaşmış bir örümcek ağı var ve inançsızlara tam saha baskı kuruyorum yehuu.
ugur mumcu katliamında, danıstay katliamında kahrolsun şeriat naraları atanların, ergenkon da sus pus ve dahi dava aleyhinde çalışmalarını düşününce, kimmiş o din özgürlügü diye bagırıp zavallı laikçi yobazları ürküten diye insanın etrafına bakası geliyor, günlerce canlıyayınlarda müslüman aşagılayan anchotmanler acaba çıkıp özür dileyecekler mi bu yaptıkları yargısız infaz için, sanmam çünkü bu müslüman sürek avında görevli avcılardı hepsi, bırakınız kardeşim maval okumayı, götüne güvenen nasıl bikinizi giyip denize giriyorsa, bacagına güvenen nasıl üniversiteye minili giriyorsa, hala bu ülkede başörtülü kızlar üniversiteye giremiyor, tabi digerleri de girsin sözüm yok, götüne güvenen hatta onu sermayesi yapsın ne ala alıcısı varsa kazansın oda, ama lütfen bu acaip sirke bir son verin, 28 subat ı savunabilen adamın yüzüne tükürecek bir zeyd aranıyor, bak adam bus un yüzüne ayakkabısını fırlattı.
başbakanımızı hatırlatır.
başlıktaki matemli şikayet ve tam zıddı olan baskı kurma filminin yaklaşık bir kaç bin yıllık bir serüveni vardır.bu şikayetler ve şikayete mahal veren adaptasyon ya da ötekileştirme gayreti uzun bir süre de devam edecek maalesef.senin ateizmin sana benim dinim bana anlayışında bir özgürlükçü islam yapılanması henüz vukuu bulmadığı gibi,inanıyorsun ve inancından dolayı seni aptal/cahil olarak değerlendirme hakkım yok manasında işleyen bir ateizm de henüz keşfedilemedi.sorun ortak ve birbirinden beslenmekte.iki tarafı da kınıyor herkesin huzurunda el insaf ,mel insan, vema edrake mel insaf diyorum.
(bkz: kendine demokrat)
düşüncü özgürlüğü denildiği zaman baskı kurmak hatalıdır ancak ateizm bir din değildir. bu yüzdendir ki din özgürlüğünü savunup başka dinlere mensup kişileri hoş görüyle karşılayan insanın bu başlığa göre ateistler üzerinde baskı kurmasında bir sakınca yoktur. benim desteklediğim düşünce özgürlüğüdür orası ayrı konu.
bakınız akp ve onun gibiler ...
(bkz: faşist gençlik)
(bkz: ümmetçi gençlik)
*
sahte demokratların gerçek yüzünü görmektir.
(bkz: din özgürlüğü diye bağırıp islama hakaret etmek)
Ateistlerin özgürlüğü "her istediğimi yaparım" olarak algılamasından kaynaklanan komikliklerine karşı müslümanların takındığı tavır.
Hiç olmayan durumdur. Hakim dine mensuplar din özgürlüğü diye bağırmaz, azınlık dine sahipler de ateistlere bulaşmaz.
din özgürlüğü problemli bir ifade olur, doğru olanı inanç özgürlüğü olsa gerektir.bundan yola çıkarak da şunu söyleyebiliriz, ateist yaratıcının varlığına inanmaz ama bu bağlamda inandığı değerleri vardır.bir dine mensup olan kişi ise, dinin bir takım emir ve yasaklarına ve yaratıcıya inanır...

sözlükte görüldüğü şekliyle bazıları bazılarının değerlerine inançlarına saldırmakta sınır tanımıyor, bu saldırganlık bazen tek taraflı olduğu gibi çoğunlukla da karşılıklı gerçekleşiyor..bu nedenle din özgürlüğü diye bağırıp, ateistlere baskı kurmak ifadesi yanlış bir ifadedir.zira kimse kimsenin saldırısı karşısında alttan almak istemiyor.çözüm, inanç meseleleri hassas meseleler olduğu için herkesin birbirinin inancına saygı göstermesinden geçiyor...saldırganlıkla herkes yeterince zaman kaybediyor..artık bırakalım bunları...

sizin taptıklarınız size, benim taptıgım bana, sizin dininiz size, benim dinim bana ..(kafirun suresi)
ülkemizde din özgürlüğü olmasına rağmen, inanmayanların baskı altında olduğu gerçeği inkar edilemez.
anadolu ruhunu anlamamış aciz yakarışıdır. yavrucum burası anadolu; burada din düşmanlığı sökmedi sökmeyecekte. halkımız bu konuda demokrat değil, bunu kabullenin artık. hem bizim toplumumuz ateist felan bilmez , gavur der geçer... seviyorum halkımı yaaa, gavura göz açtırmıyo, böle sözlük köşelerinde böğürüyo zavallılar.
efendim öncelikle bu olayın inancı yoktur,

inanırsın inanmazsın; kendini güçlü hisseden birey, karşıtın ilkelerine çamur atar onu ezmeye kalkar. peki bu doğru mudur, asıl mesele de zaten budur.

pek tabi ki doğru bir davranış değildir ve taasup etmeyiz, ama maalesef kazın ayağı öyle değil. insan kendisine karşıt görüşlü birisine rastladığında ister istemez, onun görüşlerini de kendisine benzetmeye çalışır. kendi düşüncelerinin, inanışlarının en yüce ve doğru olduğunu ispat etmeye gayret gösterir.

asıl mesele ise burada baş gösterir.

mazur görün nasıl anlatacağımı bilemedim, ondan dolayı kendimden örnek göstericem.

bakın şimdi ben kendimden yüce bir varlığın olduğuna ve genel olarak herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmam, bu görüşü reddederim*. ama kimisi de inanır; ki bu büyük bir çoğunluğu kapsar.

ancak inananında namazı niyazı beni ilgilendirmez. isterse salt cumaları gitsin camiye, isterse beş vakit namaz kılsın.

ister oruç tutsun, kurban kessin.

bana ne ki bundan.

beş vakit ezan okunmasından da şikayetçi değilim, kulağım alışalı yeterince zaman oldu.

karşıyım, bence yanlış. ama bu kadar işte. karşı olmam, bu davranışlara saygısızlık veya hakaret etme özgürlüğünü getirmez bana.

inançsız birisi olarak, toplumdan isteğimde bunun aksi değil.

tamam sen -her ne ad verirsen- ona inanabilirsin, ancak bu sana, bana ve düşüncelerime hakaret etme hakkını vermez.
müslümanlarla ya da islamla dalga geçmeye kalkıştışanların köşeye sıkıştığında kendilerini savunmak için kullandığı deyim. Herkes dilediğini söyleyebilir derseniz de olur; hiç kimse kendine karşı yapılan hakareti kaldırmak zorunda değildir deseniz de olur. -ebilmek ve zorunda olmamak. Özgürlük kavramı için ne kadar da yakın cümle yapıları. Bu yüzden ilköğretimde öğrendiklerimizi cümle içinde kullandırıyorlar heralde...
dinsizlik ve inançsızlık özgürlüğünü , insanların inançlarına sövmek olarak algılayan ateistlere karşı geliştirilen savunma mekanizması .
çünkü dinin özgürlüğü, insanın köleliğidir.
dallamalara bakın hele..

sen acıkıyorsun diye ben normal yaşamımdan mı vazgeçicem..

tutma kardeşim, bana mı tutuyorsun orucu..

nefsine hakim olamıyorsan tutma..

böyle bir andaval kitle daha inmemiştir yeryüzüne ya..
ateistlere bir baskı olduğu şüphesiz bir gerçektir. fakat din özgürlüğüyle ateizmin bir alakası yoktur. ateizm din değildir. felsefi bir düşünce biçimidir. karıştırmayalım...
dincinin hoşgörüsü biti kanlanıp gücü ele geçirene kadardır. güçsüzken demokrasi aşığıdır biti kanlandımı hoşgörü yerini horgörüye bırakır.