bugün

sıkça söylenen sözlerden biridir. ateistler ahlaksız türünden geyikler yapılır. peki acaba bu kadar tecavüz, hırsızlık, küçük çocuklarla evlenme, mirasta pay bırakmama, savaşlar ateistler yüzünden mi yapıldı ?

ayrıca ahlaklı olmak için dine ihtiyaç yoktur. bunun kanıtı da ateistlerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerdir. ne ilginçtir ki bu ülkeler, suçluluk oranın en az olduğu ülkelerdir.
kendisinin ahlaksızlık olarak gördüğü şeyleri içinde veya gizliden yaşar ama bunun psikolojik çatışması ruhsal bünyeyisini de siker atar aynı zamanda.
selam dendiğinde sonun mün aleyküm eklemediğimiz için bizi asmaya karar vericek yobaz bencil düşüncesiz insan tipi. Aynı insan tipi cennete bilet vermek için karılı kocalı domaltır milleti, arsa satar, uyuşturucu ticareti yapar... Ve o ahlaklıdır.
ahlaki değerlere önem veren bir insanın sebebi isterse bir kavanoz nutella olsun isterse onu izlediğini ve hesap vereceğini düşündüğü bir tanrı olsun fark etmez. bu dayanağa saldırmak kötü niyetliliktendir.
ahlakı sadece dine bağlayan insan bağnazdır. insanlığından çok şey kaybetmiştir. ahlaklı olmayı sadece dine aykırı olmasın diye yapan sevap kazanmak isteyen çıkarcının tekidir. içinde vicdana dair hiç bir şey kalmamıştır. en çok korkulacak insan tipidir.
Dini, ahlaki unsurlara fazla dayandıran insandır. Bir dine mensup olmayan, daha da fazlasını söylemek gerekirse kendi dinine mensup olmayan insana ahlaksız sıfatını yapıştırıverir. işin kötü yanı neyin ne olduğunu bilmeden yapar bunu.
Gel gelelim, hatayı sadece böyle düşünen insanlarda aramak yanlıştır. Doğduğundan itibaren, çevresindeki otoriteden böyle görmüş, böyle öğrenmiştir. ailesinden ve otorite okullarından aldığı eğitim bu yöndedir. otoritenin altında ezilmeye mahkum bırakılmıştır. Bu kendi seçimi değildir. Dini doğar doğmaz huviyetine işlenir ve bu üzerinde bir baskı oluşturur. dar kapsamda düşünürsek evet bir dine mensuptur, bir taraf seçmiştir, yaşadığı çevrede otoritenin işlediği diğer insanlar tarafından ahlaksız olarak görülmeyecektir.
dini, etrafı çevrili bir daire olarak düşünürsek:
daireyi çeviren teller aitlik duygusu, üzerindeki elektrik ahlaki değerler ve tellerin dışındaki mayınlar da korku duygusudur.
insan eğitimi kapsamında bunlarla işlenmiştir. bunu kırması oldukça zordur. bu da o insanın otoritenin çıkarı doğrultusunda yönetilmesini kolaylaştırır.
kendisine sorulduğunda dünyanın en namuslu insanı olduğunu söyleyen en güvenilmez kişiliklerden biridir.
cehennem olmasa allah'a inanmayacak kişidir.
ahlaktan ne anladığıyla ters orantılı durumdur.
ahlak dar kalıplara, bir iki davranışa hapsedilemeyecek kadar geniş bir kavramdır. kişiler seçtikleri bazı davranışlarıyla ahlakta yeterlilik kazanabilecekleri kandırmacasına girmemelidirler.
hem kendini dinden soyutlama çabasında olanlar, hemde din konusunda hassasiyet belirtenler için durum aynıdır.
kimisi hergün şişenin dibine vurup bir iki müspet hali üzerinden ahlaklılık kotarmaya çalışırken, diğer başka biriside kıldığı namazın arkasına sığınarak ahlaka uymayan diğer davranışlarını görmezden gelebilmektedir.
esas yapılması gereken ahlakı topyekün iyileştirmeye çalışmaktır. buda ancak allah ın emrettiği şekilde gerçekleşebilir.
dini inancın insanı ahlaklı yapacağına inanan insan grubu . yazıktır kı bu insanlara göre ateistler de ahlaksız olmaktadır.
içinde bulunduğu toplumun tutumuyla ve sistemin kendisine öğrettiği kadarıyla (eğitim) ahlak kavramını dinden bağımsız olarak ele almamış, almaya gerek duymamış insan tipidir. günümüzde ahlak kavramına din üzerinden giriş yapan sistemler, doğuda da batıda da pek çok ülkede böyle, o kişiye bu düşünüş tarzını vermiş, bağımsız bir kavram olarak bakmasına engel olmuştur. bireyler böyle baktığı müddetçe de toplumdan din olgusu silinirse ahlak anlayışında büyük sıkıntılar yaşanması da kaçınılmazdır.
ahlakı içinde hissetmeyi yaşamı ahlaklı olan kişilerin dışındaki tiplemelerdir.

şakirdler, müslümanım diyen pekçokları, sistem uşakları ve güne uyum sağlamış sıkmabaşlar bunlara en güzel örneklerdir.
"Ben, ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim."
tamamlanacak olan şeyin varlığı az buçuk da olsa mevcuttur. varlığından söz edilmeyen hiçbir şeyin tamamlanması mümkün değildir. tamamlanması için illaki bir temelin varolması gerekmektedir. bu temelin üstünü peygamber ahlakıyla tamamlanmak kalır..
tanımda bahsi geçen "ahlaksız" kelimesinin anlamsız olduğu iddia. doğrusu "din olmazsa olacak insan tipi" olmalıdır. çünkü burada dinli ve dinsiz tarafların ortada uzlaşabilecekleri bir ahlak normu bulmak zor, dolayısıyla birine göre ahlaklı sayılabilecek duruş diğerine göre ahlaksızlık olabilir. mesela benim karım porno yıldızı ama boş zamanlarında maket uçak yapıyor. bu dindar elemana göre ben ahlaksızım. ne alaka kardeşim, böyle gubidik bir mantık olur mu, aynı paydada buluşabilir misin sen böyle bir zihniyetle?

(bkz: subjektif imanı toplumsal din olarak pazarlamak)
bu insan tipinde ahlan aranmaz. din vb. yaptırımlarla ahlaklı kalınıyorsa o tipe de insan denmez.
(bkz: #11451729)
erdemli birisi değil, çıkarcı birisidir. evet.

sen ahlaklı olmayı, kendi iç benliğinin güzelliği için değil, cennette hurileri sikmek için yapıyorsan, kusura bakma ama mına koyayım öyle ahlakın...
Onu frenleyen tek şeyin din olduğu gerçeğidir.
Bir şeyi anlamaya çalışmış,
onu da yanlış anlamış olan tiptir.

(bkz: cahil cühela)
sadece sevap kazanmak için iyilik yapan tiptir.
ahlaksız olmak için fırsat kollayan tiptir.
bakara suresi 213. ayet:

Bütün insanlar bir tek ümmet teşkil ediyorlardı. Aralarında ihtilâflar başlayınca, Allah onlara içlerinden müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberler gönderdi. Onların beraberinde, insanlar arasında hükmetmek için, kitap ve hikmeti gönderdi ki, ihtilâf ettikleri konularda aralarında hükmetsin. Halbuki, o meselelerde anlaşmazlığa düşenler, kendilerine apaçık âyetlerimiz geldikten sonra, sırf aralarındaki haset yüzünden ihtilâfa düşen Ehl-i kitaptan başkası değildi. Allah da, onların hakkında ihtilâf ettikleri gerçeği, Kendi izni ile bu iman edenlere bildirdi. Öyle ya, Allah dilediğini doğru yola eriştirir.

bir insan ateist olsun, deist olsun, mümin olsun... içinde çok ciddi ahlaki değerler barındırabilir. ancak yukarıdaki ayete baktığımızda görmemiz gereken detay şudur.

tüm insanların içlerindeki ahlaki duyguların kaynağı dinlerdir. bazıları bu kaynaklardan o ya da bu şekilde sadece ahlak kısmını kabul etmiş olabilir ve hatta allah'ı inkar edebilir. bu inkar, onları kafir yapabilir ama ahlaksız yapmayabilir.
dinsiz olupta çok ahlaklı, yardımsever ve vatansever insanlar görmüştür bu millet. Birde madalyonun diğer tarafı var, dinci görünüp, vaazlar verip, ahkam keserken, ne fırıldaklar çevirenleride görmüştür tabiki.

not: Müslümanım, Allah'a inancım ve sevgim sonsuzdur. Fakat doğruya doğrucuyumdur.
(bkz: göt korkusundan inanmak)