bugün

dinlerin sürekli olarak yasakladığı ve din konusunda düşünürsen dinden çıkarsın gibi klişeler arkasında insanları korkutması sonucu, düşünmekten korkan insanların ortaya çıkmasına sebep olan tamamen dinsel baskıdır.
din konusunda düşünmekten korkarsan kafasız olursun; gider ağaca çapıt bağlayıp öss sınavına giren çocuğun için medet umarsın, birçok farz ibadeti yapmıyorum zaten bunu da yapsam ne olacak ki sanki dersin, en başta kuran'ı okuyup anlamaya çalışmazsın. böylelikle mensubu olduğun dinden bi' haber kalırsın, kulaktan dolma bilgilere inanmaya sonra onları uygulamaya hazır ve nazır olursun. düşün. düşünmen için düşüneceğin konu hakkında bilgili olman lazım. en azından araştırma içinde olmaz lazım. alak suresi birinci ayet: "yaradan rabbin adıyla oku". oku ki anlayasın, anla ki yaşayasın, yaşa ki aktarasın, örnek olasın. allah'ın istediği kulluk ancak bununla mümkündür. allah bizi bizden çok düşünüyor emin olun. iman ne güzel. kıymetini bilirsek elbette. bir ayrıcalık. allah bu dini kaynağından öğrenerek anlamayı ve hayatımıza, yaşantımıza en doğru şekilde geçirmeyi nasip etsin. amin.
Düşünmeye burdan başlamak lazım.

görsel
ödlek olduğunuza delildir. korkunun yaptıramayacağı şey yoktur. sırf korkmayıp eleştirenlere küfürler saçarsanız. seviyenizi düşürürsünüz. herkesten kendinizi tiksindirirsiniz.

soru soran kişiler, her zaman en korkulan kişilerdir. soru sorun, cevabını arayın, korkmayın. soyut olan tanrıdan çekinmeyin. insan bilmek ister, sorgulayın. korku aklın düşmanıdır. din yüzyıllardır bu yüzden hala etkin ya..
Peygamberler Allaha soruyordu, sahabelerde resule sorardı, sorun hikmetini öğrenin, cahil Müslüman olmayın şuurlu mümin olun.
Kuşkusuz şimdinin bile anlatı olduğu yaşamada, bütün konuşmaların o şeyden doğrudan bahsetme değil üzerine konuşma olması düşünülünce dünya nesnesine yöneltilen nasıl ve ne gibi sorularla ses, koku, tat vb. verileri almayı taklit -ve duyu varyasyonu- olarak bir içi olan insanın, şeylerle münasebette bir başka duyu verisi araması, yani psikolojik nesnede - niçin ile- nesnenin bir niteliği olduğunu sandığı "telos" aramasında olması ve bunun da verili olmayışı, ancak her geri çağırma veya önüne koymada eksik parçaları kendisi tamamlayan, yamayan beyniyle bu konuda ve benzerlerinde lehte yahut aleyhte ciddiyetle konuşması, düşünmesi, sonuç araması eğer keyfi değilse zaten bir dininiz olduğunu gösterir: anlatılayan benin içi'ne tapınma.
basritilmis toplumlarin en tipik özelliklerindendir.