bugün

çok saçma bir olay, ve hayatı zından eden bir durum.
hayatta bazen değiştiremeyeceğimiz şeyler vardır. biz elbette ki elimizden geleni yapmalıyız, elimizden geldiğince hayatımızı güzelleştirmek için uğraş vermeliyiz bu uğurda çaba göstermeliyiz...

ama..

bazen değiştiremeyeceğimiz şeyler vardır. onlar için üzülmek sadece hayatı zehir etmek demektir. daha çok üzülmek, üzüldükçe daha kötü yaşamak, dha kötü yaşadıkça daha çok üzülmek ve en sonunda bunalım.. ve..

bazen hayat biz istemesek te bazı şeyleri bize sunuyor. bunu değiştirecek güç bizim elimizde olmaya biliyor. çok arkadaşım var.. yaşadıklarını değiştiremeyecek çok arkadaşlarım var. ama bu olaylara üzülen arkadaşlarım da var.. görüyorum, onlar üzüldükce daha kötü oluyor. ama bunu göremiyorlar maalesef. değiştiremiyorlar da. öyle mutsuz olarak yaşıyorlar. ve..

pozitif olmak bir çok insan için oldukça zor olan bir şeydir. ama bir çok insan da bunun aksine pozitiftir. hani polyanna dediğimiz tipler işte. yani kişi isterse yapa biliyor. ama isterse...

kişi yaşadığı hayattan her ne şart altında olursa olsun zevk almaya çalışmaya gayret etmeli. evet ilk zaanlar bu zor gelebilir, ama zamanla buna alışılıyor ve bu zevk alma gerçekten gerçekleşiyor. ve böylece daha mutlu olabiliyorsunuz..

o yüzden.

değiştiremeyeceğin bir şey için üzülmeye gerek yok. evet onu değiştirmeye çalışmalıyız , bunun için mesai harcamalıyız. ama hayatı ıskalamadan...
doğrusunu bildğimiz halde yanlış yaptığımız şeyler gibidir.
(bkz: 5975403)
robot değilizdir tabi pişman olduğumuz,geriye dönüp değiştirmek istediğimiz bi takım şeyler için bi süre içimizi kemiren şeylerin olması normaldir. elimizden gelecek tek şey fazla büyütmeden uzaklaşmaya çalışmak.

(bkz: peren)
değiştiremeyeceğimiz şeyler için üzülmek üzüntülerin en normalidir. değişitirebileceğimiz şeyler içinse üzülmeye gerek yoktur, sadece yapmamız gerekeni yapmamız yeterli olacaktır.
--spoiler--
tanrım
bana değiştirebileceğim şeyler için cesaret,
değiştiremeyeceğim şeyler sabır,
ve aradaki farkı anlamam için bilgelik ver.
--spoiler--
gereksizdir.
(bkz: 9 eylül bosna hersek türkiye maçı).
eğer kütükten mobilya yapılamıyorsa buna kütüğün daha çok üzülmesi gerekir, yanacaktır çünkü...
kütük kütük olalı böyle talih görmedi, etraf kütük dolu dertleşicek çok dostu var sessizce yanmayı bekleyen...
derinlerde bir yerde değiştirebileceğimize dair umut taşıyor olmaktandır.
insan hiç ders çıkarmaz mı? çıkaracak aklına fikrine rağmen, biliyor olduğu halde?
çıkarmak istemez.

akıl verenler, isviçreliler, sürekli aynı şey şey için göz yaşı döken gözlerim,
biliyorum ve üzülüyorum yine de. ömrüm aynı üzüntü içinde geçecekse de, biliyorum ve üzülüyorum yine de.
bilerek ve umutsuzca yapılan perişan edici insan eylemidir.
beyhude bir çabadır. (bkz: ölüm)
Hayatta 2 üzülmeme kriterim var: değiştiremeyeceğim şeylere ve beni 1 sene sonra aynı şiddette üzmeyecek olan şeylere üzülmüyorum.
En azından, üzülmemeye çalışıyorum.

Değiştirebilmenin benim elimde olmadığı, kontrolüm dışı gelişen konularda üzülsem de müdahil olma, düzeltme şansım olmadığı için kendimi teselli etmeyi ya da olan olaya takılmamayı daha sağlıklı buluyorum.
Bir de diyorum ki, bunu 1 sene sonra yaşasam, yine böyle üzer mi beni? Cevap hayırsa, kendi içimde konuyu üzerine dahi düşünmeden kapatıyorum.

Hayat kısa, zaman akıyor. Her şeye üzülecek, kafa yorup takılacak kadar zamanımız yok.
Tuhafdır ki, bu başlığı açanın adının yanında dahi "aramızda" yazıyor.
Düşün, öyle kısa.
insan eksikliğini hissettiği ya da hayatında yanlış gittiğini düşündüğü her şey için üzülür.

bunu değiştirmek kendi elinde olsa da olmasa da.

bazıları bunu hayatının merkezine koyar, kendini yer bitirir. bazıları da ara ara efkarlanıp durulur.

ben takmam diyen yalan söylüyordur.
yıllar oldu, değiştiremeyecek olduğum bir şeyin başıma geldiğini büyük bir yalana inandığımı, aptal yerine konulduğumu öğreneli.

kolay değil. unutmam lazım.