bugün

Philippe Jaccottet'in bir şiiri:

Bir zamanlar
ben ürkek, ben cahil, ben güç bela hayatta,
resimlerle örterek gözlerimi
yön vereceğimi sandım ölülere ve ölenlere

Ben sığınmış şair
ben harcanmış, az acı görerek
oralara kadar yollar çektim ha!

şimdi söndü lamba,
daha çok geriniyor, titriyor
usulca yeniden başlıyorum havada,

uzakta
ağır bulutlar ve hafif yel
altına saklar dağlar
üzümleri ve incirleri:
hiç kuşku yok, kuşkusuz...

Öyle bir an gelir ki neredeyse
mecalsiz yatağa girer ağabey. Görülür
günden güne
daha az emin olan adımları.

Sözü edilmez artık
otların arasından su gibi ilerlemenin:
su dönmez geri

Usta kendi başına
çarçabuk dönmüşse uzaklardan
ararım onun ardından geleni:

ne meyvelerin feneri,
ne serüvenci kuş,
ne de resimlerin en temizi;

daha çok yer değiştiren su ve çamaşır,
gözcü duran el,
bilhassa acıya dayanan yürek.
ders kelimesinin çoğulu.
bazen zor bazen iyi;bazen de sadece ortam olsun diye girilen az da olsa yararlı bir şeyler.