bugün

hic haberlerde cikmayinca ev halkinin birbirine sordugu sorudur. paralar nerede acaba diye merak ediyor insan.
güzel bir soru. sandaldan denize düşmüş dediler!
Denizfeneri davası, keriz yerine koyduğu insanlarla kapanma aşamasına yakındır. Hala utanmadan para toplamaya devam edebiliyorlar.
masalmış o!

(bkz: aslında deniz feneri diye bir şey yokmuş)
yalan olmuştur. müslüman müslümanın kusurunu örtmesinde ne yapsın? birde utanmadan hatırlatıyorsunuz susun bre kafirler.
avrupa'da asrın dolandırıcılık davası olarak anılan davada bizim yargımız örgüt ve dolandırıcılık suçu olmadığına kanaat getirdi,

sonra ne mi oldu? bu dolandırıcılık olayını soruşturan savcılara dava açıldı.

(bkz: ileri demokrasi)
deniz feneri davası düşmüştür. davanın taraflarını tanımam ama ağır şüphe taşıyan bir konu var.
derneğin almanya şubesinde başlayan bu operasyonu başlatan alman savcılık bürosu Türkiye ye yabancı değil.
Yıllar önce refah-yol hükümeti zamanında ekonomi biraz rahatlayıp dış borçlar (özellikle imf) büyük oranda bitmiş ve avrupaya bağımlılık azalmıştı. avrupaya azalmıştır başka ülkeye artmıştır bunu bilemem zira kimsenin savunucusu değilim.

tam bu dönemde erbakanın başına sahte 28 şubat senaryoları (ali kalkancı,fadime şahin vs.) ile yıpratılmaya başlanmıştır. paralel zamanlarda hükümet ortağı Tansu Çiller hakkında almanya dan bir suç duyurusu çıkar. konu silah kaçakçılığıdır ve avrupa ve ülkemizde gündem oluşturulur.
aradan aylar geçer ve yoğun iç ve daha çok dış mihrakların çabalarıyla refahyol hükümeti düşer.

tesadüftür ki hükümet düşünce alman savcılık bürosu tansu çillere yapılan suçlamanın asılsız olduğu anlaşıldı diyerek özür dileyerek soruşturmayı kapatmıştır.

ve yine tesadüf!! bu suçlamayı yapan savcılık bürosu deniz feneri davasını açan bürodur. ve bu büro alman istihbaratının menfaati doğrultusunda hareket etmesiyle tanınır.

deniz feneri yöneticilerinin almanya da dayak yiyerek zorla ifade imzaladıkları da çıkmıştır ortaya.

canbaza bak canbaza diyerek ülkede başka başka işler dönüyor.
biz ise yok şunlar yeşil bunlar kızıl diyerek birbirimizi yaftalıyoruz.

dikkat edelim derim ben. bu ülke de hedef kitlenin hassas olduğu konulardan gündem uydurulup insanların nefretlerinin dışa vurulması sağlanıyor.

ister müzlüman ister ateist olsun bu ülkeye ihanet eden her kuruluş ve kişi cazasını bulsun. yeterki adil olsun.

edit: eksi veren arkadaşlar sanırım benim deniz fenerini savunduğumu filan zannetti.
ben bu gibi konularda suçlanan kadar suçlayanı da incelemek gerektiğine dikkat çekmek istedim.

yoksa deniz fenerinide tanımam fenercibaşlarını da.
uzun süre önce hükümet metrelerce kumaş satın aldı.
üstünü örtmek için.
bilmem anlatabildim mi?
milletçe götümüze girmiştir.
"denizfeneri var, denizfenerciği var." (bkz: gemi var gemicik var) denilerek haşmetlümüz tarafından hasıraltı edilmiş olan, almanya'da yüzyılın yolsuzluğunun yapıldığı tespit edilmiş olan yolsuzlukcuktur.
edit: eksi veren arkadaşlar sanırım benim deniz fenerini savunduğumu filan zannetti.
ben bu gibi konularda suçlanan kadar suçlayanı da incelemek gerektiğine dikkat çekmek istedim.

yoksa deniz fenerinide tanımam fenercibaşlarını da.