bugün

tanım: demokrasiden sonra yeryüzünde egemen olacak olan idare biçimidir.
demokrasi adına sayfalarca yazı yazılabilir. bugünler de herkesin ağzında demokrasi lafı, sorsanız herkes demokrat. birbirinden siyah ve beyaz kadar farklı olan eylemler yapılıyor, sonra her ikisinin de demokrasi adına yapıldığı söyleniyor. tabi ki böyle bir ortamda demokrasinin eleştirisini yapmak zor, hele ki diğer tüm yönetim ve yaşam biçimleri gibi bir gün tedavülden kalkacak olan demokrasiden sonraki adımı düşünmek daha da zor. demokrasi kuşkusuz insanlığın geldiği son noktadır ve yine kuşkusuz elimizdeki deyim yerindeyse en iyi malzemedir.
ve bir gün bu malzeme bitecektir. bunun einstein in belirttiği gibi taşla sopayla gerçekleştirilen bir 4. dünya savaşı ile olacağını söyleyebilir ya da farklı ön görülerde bulunulabilirsiniz. ancak o gün geldiğinde, uygarlığı yeniden inşa etme zamanı geldiğinde, hazırlıklı olmak istiyorsak bugünden bunun düşünsel hazırlığını yapmak zorundayız. ve bu hazırlığın bizi götüreceği yer bilimsel temelli rasyonel bir uygarlık olacaktır. bunun belirtileri uzun uzun tartışılabilir, ama ne olursa olsun bu böyledir ve böyle olacaktır. buyük yıkım gerçekleştiğinde, sistem sonsuz bir döngüye girerek kendini yok ettiğinde insanlık, demokrasiyle birlikte düşünülebilecek tüm ahlaki, dini ve siyasi mirasını bir kenara koyacak, ve en gelişmiş tür olmanın getirdiği sorumluluğu hatırlayarak bireysel iradesini üst insana devredecektir. burada üst insandan kastedilen faşizan bir yönetim değil, ideal bir yönetimdir. idare her yönüyle bilimsel temelli olacaktır. bilim kabuğunu kıracak, sınırlarını aşacak ve kendini gerçekleştirecektir. yönetimi önce "soy" temelli, sonra da "seçim" temelli (ne demekse artık) belirleyen insanoğlu, son aşamada yönetimi rasyonel temellere oturtacaktır. somutlaştırmak adına; örneğin tarım ekonomisini, 40 yaşına kadar holding yönetmiş, sonra da milletvekili seçilip bakan olmuş biri değil, doğumundan itibaren bu iş için bilimsel metodla eğitilmiş bir kurul yönetecektir. ve doğrusu budur. tüm bunların ne zaman ve nasıl olacağı ise uzun ve ayrı bir tartışmanın konusudur.

not: bu yazılanlar öznel bir değerlendirme değil, moda deyimle malumun ilanıdır. mesele bunların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği değil, bunların gerçekleşeceğini görerek insan uygarlığı olarak buna uygun pozisyon alıp almamamızdır.
(bkz: democracy is the road to socialism) (bkz: demokrasi sosyalizme giden yoldur)
(bkz: karl marx)
(bkz: umutluyuz)
(bkz: cesur yeni dünya)
bizim %47 çoğalmaya devam ederse cevabının şeriat düzeni olduğu açık olan soru.
demokrasiye tren benzetmesi yapan rte: ''demokrasiyi hazmedemeyenler var'' dedi ya.