bugün

hayatımda bir kaç kere başıma gelmiş ve ömrümün en korkutucu anlarını bana hatırlatan replik. olay şöyle gerçekleşir. mahallede yaşça büyük bir çocuk size sataşır, siz önce tırstığınız için karşılık vermezsiniz, arkadaş grubunuz da donmuş kalmıştır. (zaten öyle arkadaş gurplarında ne hikmetse bir tane bile cevval çocuk bulunmaz.) çocuk orda bir yeltense af buyrun ağzınıza sıçacaktır. sonra size cahil ve korkak cesareti gelir. çocuğa bir yumruk çakarsınız. başlarsınız kaçmaya. o sırada çocuk sizin koşu hızınıza yetişemeyeceğini anladığı için yere bakınarak bu sözü sarfeder. kaçarken o sözün kulaklarda çınlaması ve her an arkadan kafaya bir taş gelecek hissi yirmili yaşlarını geçmiş bünyede bile psikolojik etkiler bırakır.
sopa yemiş ama kendine yedirememiş bi adamın yürek parçalayan haykışı.
(bkz: daş yok mu daş)

(bkz: aha gafası yarıldı)
(bkz: mancınığımı getirin)
(bkz: mancınık)
çok kızdırıldığı, bam teline basıldığı takdirde, 'taş yok mu, taş?' diyip, etrafta bulduğu en yakın taşı, -ki neredeyse bir araba ağırlığındaydı- yeşermiş hulk misali yerden kaldırıp, kaçmakta olan hasmının arabasının arka tamponuna yerleştirenine de rastlanılmıştır.
(bkz: bunu yapan insan olamaz)
(bkz: bunu yaptıran ardinaldir)
bir an evvel taaruza gecmek isteyen sinirli bunye serzenisi.
güçlü ddos saldırılarında en büyük silahımız olan daş hatunlarımızın nerede olduğunu soran cümle.
(bkz: daş vaaa zopa vaaa)
eureka nın bir adım öncesi.
sırrı abi'yi hatırlatan soru cümlesi.
bugün tezimin tartışma kısmını dördüncü kez düzeltmeme rağmen danışmanımın beğenmemesi üzerine vermek istediğim tepkidir.
yılmaz bu ne *
(bkz: hanım baltamı getir)
birinin kafasına taş geçirmek istenildiğinde söylenen güzel replik.
afyonda uzaylı görüpte taşlayan yurdum insanının ilk gördüğü anda verdiği olası tepkidir.