bugün

derin düşüncelere girdiğiniz, işin içinden çıkamadığımız anlardır. bunun nedeni kimi zaman aşk meşk,kimi zaman geçim sıkıntısı,kimi zaman da başka şeyler olur. efkarlı moda geçer insan.
birini çok sevdiğiniz zamanlar.. onun olmadığı, onunla konuşmadığınız her an tarif edilemez bir hüzün olur içinizde. ne yapsanız olmaz sanki, bir şeyler eksik gibidir hep. o özlemle sevgi karışımı hislerin sardığı an, dalıp dalıp gidersiniz.
okulu bitirip diplomayı eline aldığın an.
dalıp dalıp gitmemem gerektiğini bildiğim anlardır.
halk arasında (bkz: göz dalması) olarak yorumlanan aslında gönlün dalıp gitmesi halidir durum vahimdir.
kafan güzel olduğunda, bilgisayar monitörüne salakça baktığınız an.
aynı müziği 25. kez dinlemenin ardından hipnoz olarak dalmak. bu gibi müzikle yalnız kalınan anlar.
bilgisayarda herhangi birşey yaparkenki anlardır. hele bir de yanınızda arkadaşınız birşey anlatıyorsa tam şölene dönüşüyor. dakikada 5 kez "hı anlamadım? hacı bi daha söylesene." dersiniz.
anılarla boğuştuğunuz hemen her an'dır..
Hiç yaşamadığı şeyleri insan nasıl olurda unutulmuş, sadece unutulmuş değil yok olup gitmiş, en ufak izi bile kalmamış anılar gibi duyar?
Gözler uzaklarda en uzaklarda belki bir gün gelir değil mi ah milena.