istanbulda yeni bir sanat fuarı: bir fuarcılık şirketi tarafından düzenlenen etkinlik 21 aralıktan itibaren lütfü kırdarda.. bu etkinlikte 150 üzerinde sanatcını resim, heykel, fotoğraf, video art ve dijital sanat esrleri sergiye sunulacak..
güzel olanda bundan sonra her yıl bienali istanbulla beraber düzenlenecek olması...
bu seneki açılış kokteyli 15 Ekim 2008'de gerçekleşecek olan etkinlik 16-19 Ekim 2008 tarihleri arasında yine Lütfi Kırdar'da yapılacaktır. eser almak için en uygun yerdir. kesinlikle galerilerden ve müzayedelerden daha uygun fiyata çok iyi sanatçıların eserleri bulunabilir. özellikle pazar günü kapanışa yakın saatlerde akşam pazarı mantığı ile gerçekten düşeş fiyatlar yakalamak mümkündür.
dün gidip gördüğüm ağzımın suyunu akıtan fuar. dünyanın 4 bir yanından getirilmiş heykeller, resimler, fotoğraflar eşliğinde 2,5 saat nasıl geçti anlayamıyorsunuz.
Bu seneki fuar kısmında "Bizim fırça darbemiz bile sanat." şeklinde düşünen zengin galerilerin çokça görüldüğü sanat etkinliği. Video art kısmı dışında aşırı etkileyici pek bir şey yoktu. Önünde insan kalabalığı oluşturan kısım ise istanbullu NOHlab'in harika 3 boyutlu video çalışmalarıydı.
uludağ'da üzerine hiçbir şey konuşulmamasını anlamadığım fuar. belki seneye gitmek isteyip önceki senelerde gidenlerin görüşlerini almak isteyenler olacaktır, biz konuşalım madem. her kendini entellektüel zannedenin ''modern sanat mı ıyy'' tuzağında bende varken, gezmemle bu lafın yüzüme tokat gibi vurması bir olmuştur. vardığım kanıya göre biz sosyal medyadan gördüğümüz bi iki aptal saptal kendini sanatçı zanneden insanların yaptıklarıyla bu yargıya varıyoruz. çünkü şöyle bir şeyle karşılaştım: eserler arasında yerlilerde kötü olma oranı %80'ken yabancılarda bu %20'ydi. beğendiğimiz türk hiç mi olmadı peki, elbette oldu, aslı kutluay bunlardan bir tanesiydi. tek şikayetim gezilecek o kadar şey varken fuar süresinin çok kısıtlı tutulmasıydı, seneye gidecekler dikkat, iki gün ya da komple bir gün planlayın.
sanat eserlerinin önünde fotoğraf çektiren kezbanlar ve kevaşelerle dolu bir etkinlikti.

sanatı severim ama sanatçı olmadığıma şükrettim. hayır, maazallah sanatçı olsam, bunları görünce çaresiz oduna davranıp, pipo bir yana, bere, fular bir yana, imajı çizdirirdim durduk yere...
Instagram'da içerik olsun diye yapılmış bir etkinlik oldu.

Gitmesek de, görmesek de o köy bizim köyümüzdü.
genellikle etiket insanları dolu olur..

çok meraklıysanız sanat galerilerini gezin jojuklar..

onlarda da gala insanı olmayın da görelim..

hadi bakalım!
Bana sanat marketingi gibi geliyor.

Sosyal medyada kendilerini etiketlemek için gidiyor sanki insanlar.

Bir halt anlamadığın bir postmodern silüetin önünde dur. Sonra @contemporary istanbul'u yapıştır.
123 like garanti.