bugün

doğru önermedir.

mesela (bkz: stoya)

kadın hep sadık.

edit: ooo fake'lerim beğendiniz mi bakim!?
Biyolojik fark geregi dogrudur.
sonuna kadar desteklediğim önermedir.
"bok yemenin arapçası" bir önerme.
Her işin sonu gusul abdestidir.
(bkz: siktir lan mal demenin urangucası)

bak hele bak, erkekler aşk ve seks ilişkisini ayırırmış da, kadınlar ayıramazmış. kadınları kadınlardan daha iyi tanıyor haspam. aklı fikri bacak arasında olan erkek, bacak görünce uyarılan erkek, evinin kapısını dışardan kapatınca her dişiye bakma hakkını kendisinde gören yine erkek; ama cinsel sadakat sadece kadınlar has. gel de ters takla atma şimdi amk.

siz çüklerinize hakim olamıyorsanız kadın mıdır bunun suçlusu? evli, bekar ya da manitası olan fark etmez; gözü dışarda olan hep erkektir. bunu inkar edecek olan da herhalde sözlüğe başka bir ülkeden giriyordur.

kadınların ilişkiyi ayakta tutmak için verdiği mücadelenin yarısını erkekler verse, ne aldatma olur ne de boşanma. hormonları zirve yapanların gelip de burda testesteron hormonlarını salgılayacakları bir yer değil la burası.

kafaya bak amk adamdaki. erkek her haltı yiyecek, ama kadın sadık olan kadın olacak.
'herşeyden önce, erkeğin doğası gereği aşkta vefasızlığa, kadının ise sürekli sadakata eğilimli olduğu gerçeği bu incelemeye girer. erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır. hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çeker. erkek değişiklik özler. kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar. bu, türü koruyup onun varlığını sürdürmeye bu bakımdan da olabildiğince fazla çoğalmaya yönelik doğanın amacının bir sonucudur. bildiğimiz gibi erkek, kendisine yeterince kadın sunulduğu takdirde kolayca yılda yüz çocuk sahibi olabilir. kadın ise, istediği kadar erkeğe sahip olursa olsun ikiz ihtimalini hesaba katmazsak sadece bir çocuk dünyaya getirebilir. bu nedenle erkeğin gözü hep kadınlardadır. kadın ise buna karşılık tek bir erkeğe sımsıkı sarılır. çünkü doğa onu içgüdüleri gereği ve hiç düşünmeden, gelecekteki doğumun besleyicisi ve koruyucusunu yanında tutup korumaya sürükler. bundan ötürü erkeğin eşine sadakati yapaydır, kadınınki doğaldır. dolayısıyla da kadının ihaneti nesnel olarak, sonuçları bakımından olduğu kadar öznel olarak doğaya aykırılığı bakımından da erkeğinkinden çok daha az bağışlanabilir bir ihanettir'

schopenhauer strikes again!
Bu hep böyledir zaten erkek her haltı yer çünkü o erkektir ona yakışır ama kadın yapınca yollu oluyor adı , yapılan eylem aynı ama sadece cinsiyet farklılığından ötürü erkeklere haksız yere ayrıcalık yapılıyor.
Bir açıdan doğru bi düşünce nitekim evet kadınların büyük çoğunluğu cinselliği yaşadığı erkeğe aşıktır da aynı zamanda, erkek gibi sadece cinsellik yaşadığı kadın yada cinselliği arka planda tuttuğu aşık olduğu kadın diye ayrımı yoktur ama öyle bi zaman ki hiçbir genelleme yapılamaz durumda..
farklı bir başlık altında fikirlerimi belirttiğim durumdur.

(bkz: http://www.uludagsozluk.com/e/26015746/)
Bence doğrü önermedir. Ya da ben türümün son örneğiyim. Platonik olunca bile başkasıyla olamıyorum. Midem bulanıyor.
erkek adam sadık değilse ne yapsan boş. kadında da öyle. çeşit çeşit iyi kötü vs.
alakası yok, namus cinayetleri erkekleri öldürseydi bu sefer erkek de sadık kalıyor gözükecekti. ben kimse sadık değildir demiyorum sadece bu cinsiyete indirgenemez.
sonuçta kadınlar yakalanınca hemen namus adı altında öldürülüyor ve bu da onları daha temkinli olmaya itiyor ve yakalanmıyorlar.
yani erkekte de böyle bir yakalandığında öldürülme olayı olsaydı erkek de sadıktır algısı oluşturulurdu demek istiyorum.

bu da doğru, baskıcı toplumlarda her türlü pislik döner ama hep gizli döner çünkü öyle olması gereklidir.
Cinsiyet degil karakter meselesidir bu.