geçen seçimde de vaat ettiği fakat ben dahil necip milletimizin kıymetini taktir etmediği, her yıl 15.000 gencimizi yurtdışına doktora eğitimine gönderme projesidir.

değerli bilimadamımız prof. dr. aziz sancar'ın büyük başarısı (bkz: fen bilimleri alanında nobel ödülü alan ilk türk) beni konu üzerinde tekrar düşünmeye sevk etti.

chp'ye uzun zamandır y-chp diyorum ve demeyi de sürdüreceğim. zira malum konulardaki tutumlarından memnun değilim. fakat bu seçimde oyum y-chp'yedir. gün siyasi kin gitme günü değil, türkiye'nin iyiliğini düşünme günüdür.

bakın, türkiye sadece ve sadece bilimle ve teknolojiyle kalkınabilir. bilimi ve teknolojiyi elde etmenin en masrafsız, en kalıcı yolu ise gençlerimizin yurtdışında doktora yapmasıdır. doktora çalışmaları önceki lisans ve lisans üstü çalışmalara benzemez. değerli bilim insanlarının gözetiminde ve onların bilgilerinden yararlanarak araştırılmamış konuları araştırmaya yarar. maalesef ülkemizdeki üniversitelerin çoğu yeterli doktora çalışmaları yapmaya müsait değildir. tek yol gelişmiş batılı ülkelere öğrenci, hem de çok miktarda öğrenci göndermektir. daha önce nobel ödülü kazanan iki müslüman bilimadamı da (biri pakistanlı, diğeri mısırlı) batılı ülkelerde yapmışlardır doktora çalışmalarını. evet, türkiye geçmişte ve bugün de yurtdışına öğrenci gönderdi ama hiçbir zaman yeterli miktarda gönderemedi.

keza japonya'nın, kore'nin, singapur'un ve tayvan'ın kalkınması da yurtdışına yoğun öğrenci göndermekle olmuştur.

yılda 15.000 öğrenci 4 yılda 60.000 öğrenci eder. eğer türkiye'nin iyiliğini parti gayretinizin üstünde tutan bir insansanız y-chp'nin bu vaadinin önemini takdir etmeniz, destek vermeniz gerekir.

tabi kimisi "gitseler ne olacak? orada kalırlar" diyebilir. eğer dört yıl içinde buradaki imkanlar da iyileştirilirse hepsi kalmaz. kaldı ki doktoraya gönderileceklere mecburi hizmet ve yapmazlarsa ağır tazminat şartları getirilecektir. ülkemizden umudu kesmeyelim, bilime destek olmaya niyetlenenlere destek olalım...

bakın duble yollar, kanal istanbullar filan boştur. ne varsa bilimde var... yandaşlara düşen, akp'nin paraları neden çöken "fatih projesi" gibi saçma sapan projelere yatırıp, yabancı elektronik şirketlerinin ve türkiye'deki temsilcilerinin cebini doldurmak yerine böyle bir yol tutmadığını sorgulamaktır.

tabi kimisi "y-chp sözünü tutar mı?" diyebilir. şahsen koalisyon ortağı olsalar bile tutmalarını bekleyeceğim. tutmadıkları taktirde bir daha ağızlarıyla kuş tutsalar onlara oy vermem. bizler akp seçmenine benzemeyiz...
sıfırdan kuracağı çok amaçlı şehir projesidir.
(bkz: chp nin 1 gb internet paketi vaadi)
yandaşların neden eksilediği merak konusu olan projedir.

nesini beğenmediniz hele yazın iki satır da anlayalım...
kendisini feshetmesidir. şaka bir yana, muhalefet güçlü olmalı. güçlü olmak zorundadır ki, ülke gelişsin iktidar çalışsın. chp ne kadar akp'yi zorlarsa ülkemizin hayrına olur.
keşke vaat kendi eğitim seviyemizi en azindan onlarin seviyesine yükseltecek projelerimiz var olsaydi bu denendi dostum taa osmanli zamaninda başladi giden ya geri donmedi ya da gelip başka hevesler peşine düştü.
bir sikim yapamayacak partidir hdp ve israil uşağıdır. obaa gelir eksiler birazdan.
kimisinin "denendi" dediği projedir.

hayır dostlar, denenmedi. imkansızlıklar nedeniyle, ne osmanlı döneminde, ne de cumhuriyet döneminde yurt dışına yeterli sayıda öğrenci gönderilemedi. gönderilenlerin bir çoğu ise lisans eğitimi için gönderildi. zira yurdumuzda doğru düzgün lisans eğitimi verecek kurum bile yoktu. öyle bir kaç yüz kişinin gitmesinden büyük sonuçlar beklemek abesle iştigaldir. yapılması gereken, öyle lisans programlarına filan değil, doğrudan doktoraya on binlerce öğrenci göndermektir; aynen y-chp'nin vaat ettiği gibi.

kaldı ki osmanlı ve cumhuriyetin ilk döneminde gönderilenlerin başa çıkmaları gereken kültür şoku problemi de vardı. o kadar kapalı bir ülkede yetişmişlerdi ki batılı özgürlüklerle karşılaştıklarında bir çoğu sapıttı... ne içmeyi, ne kadınlarla ilişkiyi ayarlı götürmeyi beceremediler. bunlara bir örnek, genç cumhuriyetimizin paris'e gönderdiği necip fazıl'dır. kendisine yoksul halkın paralarıyla sağlanan bursu paris batakhanelerinde yemiş, sonunda durumunu tespit eden müfettişler tarafından bursu kesilmiştir.

çok şükür artık ülkemiz o kadar kapalı bir ülke değil. doktora sınavlarını kazanacakların kahir ekseriyeti üç büyük ilimizdeki üniversitelerin öğrencileri olacaktır ki onlar görmemiş kişiler filan değildir.
kimisinin gss'yi gerekçe göstererek burun kıvırdığı projedir.

y-chp gss sistemini de iyileştireceğini vaat etmiş, konuyla ilgili kanun teklifi vermiştir.

https://www.chp.org.tr/Ha...r-kanun-teklifi-2958.aspx

teklifi veren şahsı günahım kadar sevmem ama durum böyle...

passolig'in kaldırılması ise futbol severler açısından önemli bir vaattir.

fakat bunların hepsi boş... ne varsa başlığa konu olan projelerinde var bana göre...
bence cok güzel bir proje eğitime destek verilmeli ancak biraz detaylandırılmalı. hangi öğrencilere hangi şartlar ile bu fırsat tanınacak, maddi durumu olmayan öğrencilere nasıl destek olunacak, hangi üniversiteler doktora öğrencilerimizi alacak, hangi ülkeler ile anlasılacak gibi. hani yurtdısı diye suriye ye yollayacaksa olmaz, avrupa yada amerika ise 15000 öğrenci için masraflar biraz ağır olabilir. bu masraflar için kaynak vergi olarak mı alınacak, savunma sanayine aktarılan fondan mı kesilecek 3. köprü mü satılacak yada gelir nereden elde edilecek gibi gibi.
Tamamiyle boş vaat ve safsatadan ibarettir ulan o kadar memleket düşüyorsunuz niye her seye istemezyük çekiyorsunuz..
aklı başında, türkiye sevgisi particilik gayretinin önünde olan insanların takdir ettiği ve hatta detaylarını sorduğu projedir.

detayları hakkında bilgim yok ama yazıp, yanıt bekleyeceğim. yanıt gelirse paylaşırım.

gerekli kaynak için nereden kesileceğini de bilmiyorum ama umurumda bile değil... nereden keserlerse kessinler ama yeter ki yapsınlar... eğer koalisyon ortağı olmayı başardıkları halde bu vaatlerini yerine getirmezlerse bir daha ağızlarıyla kuş tutsalar oy vermem bunlara...
bilal erdoğan ile başlamışlar. iyi olmuş.