bugün

dolu dolu 50 sene...

1970 yılında zatı şahanelerinin kaydettiği deep purple in rock albümünün 3. şarkısı.

rock tarihini değiştiren eser. başyapıt.
esrar içerken dinleyince gerçek tadına varılan şarkı bence. yani öyle olduğunu varsayımsal olarak düşünüyorum yoksa nereden bileceğim ben öyle şeyleri.
Girişi ile insanı mest eden şarkı.
Ritchie blackmore'un büyülü gitar sololarına Ian gillan'ın centilmenlik dışı vokalleri eşlik eder bu şaheserde. Deep purple'ın ve döneminin en iyi bir kaç şarkısından biri olduğu kabul edilir. Nasıl bir kafada yazdıkları merak edilir durur yıllardır. Ian gillan'ın jesus christ superstar'Lığa seçilmesi sürpriz değildir bu performans varken ortada.

"sweet child in time you'll see the line that's drawn between good and bad"

görsel
insanda çığlık atma, uuuuu'lama isteği yaratan efsane eser.
Gitar solosundan önceki klavyenin davulla birleşip hızlandığı bölüm şarkının orgazm noktasıdır.
gece gece tekrar üstüne tekrar dinlediğim deep purple adlı grubun güzide parçası yıllardır öylece dururdu arşivimde.
rock tarihinin gelmiş geçmiş en iyi eseridir.
Sabah huzurum olan şarkı. Kendime bi kahve söyliyeyim.
kişisel olarak 5000 dinleme barajımı aşan deep purple şarkısıdır.
Deep Purple'ın bir şarkısıdır. "Deep Purple in Rock" albümünde sergilenmiştir. Şarkı, 10 dakika 18 saniye uzunluğundadır.
ara sıra dinlerim güzel şarkıdır.
(bkz: vietnam savaşı)
Canın sıkkınsa, daralmışsan aç bunu dinle.
zamanın ötesinde müzik ve sözler.

eskimeyen kutsallığını yitirmeyen,zamana meydan okuyan.
ne güzel çığlık atıyor gillian abimiz.
cover'lanmasının fiyaskoyla sonuçlanması kaçınılmaz eser. evet, her şarkı cover'lanamaz.
zamanın ötesinde olan parçalardan biridir. eskimez.
söylemenin cesaret istediği şarkı. yıllar önce rock purple'da gençler oldukça güzel bir şekilde icra etmişti.
Gillian'ın attığı çığlıklar, uuuuu uu uuuuu deyişi ve o müthiş gitar solosu tamamen nirvana sebebi.öteki tarafta da dinlemeyi düşünüyorum.
vokal performansı çok üst düzey şarkı, o kadar ki ian anderson yaşlandıktan sonra o seslere çıkamıyor diye söylemiyorlar efsanesi vardır. ayrıca jon lord'un canlı kayıt/konserlerinde ki klavye soloları...
it s a beautiful day grubunun bombay calling şarkısından esinlenilerek, ki ben buna araklamak derim, bestelenmiş, made in japan versiyonu "müzikal orgazm" kavramının sözlük karşılığı olan güzel parça.

http://www.youtube.com/watch?v=jEKg9qyEQmw
bu alternatif rock namına pek bir şey yapamamış, bu yüzden de müzik camiasında pek tanınmayan it's a beautiful day grubunun bombay calling'i.

http://www.youtube.com/watch?v=PfAWReBmxEs
bu da deep purple'ın efsanevi child in time'ı. görüldüğü gibi iki şarkı arasındaki tek fark birinde keman ötekindeyse gillan'ın gırtlağının kullanılıyor oluşu.

bu durum benim ian gillan'ın sesine hayran olduğum gerçeğini değiştirmiyor tabi.
1970'te tv'de çaldıkları versiyonu da çok iyidir.

http://www.youtube.com/watch?v=1slq_FwRN8o
biranın yanına çerez değil, biranın yanına bir bira dahadır, tekiladır, cindir, vodkadır.
ben libidosu böyle yüksek bir şarkı daha görmedim.
40 yıldır kim bilir kaç kişiyi sikti attı, ne kafalar yaşattı, neler düşündürttü.
emeği geçen büyük reislere saygıyı çakıp, devam ediyorum.
wait for the ricochet.
şarkının sözlerini, mükkemeliğini bir kenara bıraktım. bu şarkı da bambaşka bir şey var. çığlıklar daha bi anlamlı bu şarkıda.
tek kötü yanı 1 saatte sadece 6 kere dinlenebilen, deep purple baş yapıtı.
dinlerken insana çığlık attıran şarkı.