(bkz: la boheme)
amelie soundtrack larından birini seslendirmiştir.
ünü ve şarkıları fransa sınırlarının ve frankafoninin çok ötesinde gerçek bir sanatçı, o bizi pek sevmez ama hakkını teslim etmek gerek. 50'li yıllarda başladığı profesyonel müzik hayatında 100 milyondan fazla albüm satarak tüm zamanların en çok satış yapan isimleri arasına girmeyi başarıp yine bu sıralama içersinde fransızlar arasındaysa ilk dörttedir.
(bkz: emmenez moi)
(bkz: la mama)
(bkz: hier encore)
(bkz: mourir d aimer)
edith piaf'la tuhaf bir yarışı vardır. piaf yarışmaz ama aznavour sebepsiz bir kompleks içerisindedir. düet yaptıkları güzel parçalar vardır.
bir keresinde piaf bir yerde sahneye çıkması için davet edilir. ücrette anlaşırlar ama son anda piaf ın bir sorunu nedeniyle sahneye çıkamayacağı anlaşılır. aznavour a teklif gider. aznavour piaf ın istediği parayı sorar ve ona verilen paradan bir cent daha fazlasına sahneye çıkacağını söyler..
la boheme gibi mükemmel bir şarkının sahibi insan. kendisi birazda türk düşmanıdır.
dinleme fırsatını yakalayanların gözlerinin açık gitmeyeceğini düşündüğüm evrensel bir sanatçıdır.

şu derecedir ki;
allah: seni sadece aznavour dinlemen için yaratıcam. var mısın?

ben : kesinlikle varım. hatta yanında bi de leonard cohen verirsen ayaklarına bile kapanırım. kulun köpeğin olurum.

allah: tamam şımarma hemen. yoksa ömür boyu cehennemde ibrahim tatlıses dinlemek zorunda kalırsın.

ben : sakııın. tamam kapıyorum çenemi, cehennemde yanmaya razıyım, yeterki ibrahimin sesi duyulmasın, ses yalıtımlı olsun; benim, aznavour'un ve cohen'in bulunduğu kısım.
Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan tarafından kendisine ermenistan vatandaşlığı verilen şarkıcı. UNESCO tarafından Ermenistan'ın daimi büyükelçisi olarak atanmış, 80. yaş gününde de dönemin Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan tarafından "ulusal kahraman" ilan edilmişti. 2001'de başkent Erivan'da adı, heykelinin de bulunduğu bir meydana verilmişti.

http://www.hyetert.com/ha....asp?Id=31045&DilId=1
televizyonlara çıktığında, ermeni soykırımı dile getirilince, türk düşmanı olmadığını söyleyen adam. türkiye'nin soykırımı yaptığını kabul etmesini isteyen "fakat karşılığında ne para ne pul isterim" diyen sanatçıdır. kendisi system of a down grubunun tersine dialoğa davet eden bir kişidir.

2005 senesinde mahmut hamsici ile yaptığı röportajda düşüncelerini hemen hemen bu şekilde dile getirmiş adamdır :
- "bir gün oturup bir masanın etrafında konuşmak gerekeceğini düşünüyorum. belki bu resmi bir şekilde değil, benim gibi konuşan insanlarla başlayacaktır, sonra da başkalarıyla. "başkaları" dediğimde, ermeni diyasporasından değil, ermenistan'dan bahsetmek istiyorum. çünkü ermeni diyasporası şeyleri farklı bir şekilde görür. bazı şeyler direk ermenistan ve türkiye arasında halledilmelidir, türkiye ve ermeni diyasporası arasında değil. halklarımızın birbirlerine çok benzediğini düşünüyorum. Yaşam tarzımız, mutfaklarımız da aynı. bizi hiç birsey ayırmıyor, sadece geçmişimiz. geçmişimizi temizlemekle başlamalıyız. ve bunu siz yapmalısınız, biz değil. biliyorum kolay bir şey değil. bunu çok iyi biliyorum. en azından iyi bir niyet göstergesi olsaydı, bu fransa'daki ermeni diyasporası için önemli olurdu. ve türkiye'nin avrupa birliğine girmesi için de"

- "türkleri asla incitebilecek bir şey yapmam. 24 nisanda kültürel gösterilere katılıyorum, ama politika içeriklilere hayır"

- "türk gençleri benimle konuşmaya gelince onlara : ne ermenileri ne türkleri dinleyin. kendi aklınızı kullanarak kendi fikrinizi yapın diyorum"
fransa'nın frank sinatra'sı.
gençliğinde edith piaf ile pek bir sevişirlermiş. güzel düetlere imza atmışlar. canlarım benim.
engin ardıç'ın köşesinde "Bir Türk Dosta Mektup", adlı şiiri şöyle yer almıştır.
"Senin topuğunda bir diken var kardeşim, benim yüreğimde...
Sana da bana da zorlaştırıyor işleri.
Gülün dikeni vardır, kollamazsan
Bir damla kan çıkıverir parmağının ucuna,
Ama bilirsen kıymetini,
Günümüzü güzelleştirir.
Gülü severim, dikenine bir şey diyemem, böyledir kardeşim...
Sen benim kalbimdeki dikeni bir çeksen çıkarsan
Seninki de yok olacak kendiliğinden...
işte o zaman sen ve ben, gerçekten
Özgür olacağız, kardeş olacağız!"
Tipsizdir, her tipsiz gibi aynaya bakacak vakit bulamamak için takacak birşeyler yaratandır.
la boheme, emmenez moi, she gibi eserleriyle dinleyeni kendinden geçiren adamdır.
la boheme diye bi şarkısı vardı -bakmadım belki daha önce yazmışımdır- çok romantik, çok hoş bir şey. dinlerken insan 'ne kadar naif' diye düşünüyor esasen. ama bu tip sanatçıların tipik ucuz milliyetçiler olması insanı üzmekten ziyade hayal kırıklığına uğratıyor. 'bu adam bile böyleyse, başkaları nasıl olsun?' diyorum kendi kendime içimden. vay be.
100 lira gibi uçuk bir rakamla istanbulda plakları satılan ama pariste 3-4 euro'ya alabileceğiniz ermeni asıllı fransız şarkıcı
Son katıldığı tv programında "soykırım beni rahatsız ediyor,Türkler aslında iyi insanlardır" diyerek ermeni lobisini kızdırmış ve takdir kazanmış sanatçı.
ermeni asıllı fransız sanatçı, diplomat ve ne ararsanız. tam bir entelektüel ve sanatçıdır; nitekim fransa'da tapılan bir insandır. nitekim ermeni lobisi tarafından da desteklenmiştir; fakat bir televizyon programındaki tarihi çıkışı büyük tepki çekmiştir bir kesimden. peki kendisi ne dedi ? soykırım kelimesinden nefret ediyorum dedi. türkler sizin düşündüğünüzden çok daha iyi insanlar dedi. türkiye'ye gitmek istiyorum dedi.

bunun üzerine program sunucusunun küstah tavrını da eleştiren sanatçı '' burada olmalarından mutluluk duyarım, buradaysalar hoş gelmişler '' dedi.

şimdi bu konu neden önemli ? şu yüzden önemli. sorun bir soykırım olup olmaması değil. sorun bunun bir takım güçler tarafından düzenli olarak dile getirilmesi. bu sorun türkler, ermeniler ve kürtler ( kürtlerin de 1915 sürecinde ermenileri katlettiği bazı kaynaklarda geçer ) açısından sorundur ve muhattaplar bunlardır.

mevcut sorun ne amerika'nın, ne avrupa birliği'nin ne de fransa'nın sorunudur. bizim ve ermenistan'ın iç sorunudur ve tarihçiler nezdinde halledilebilecek bir problemdir. sürekli olarak soykırım lehinde ya da alehinde konuşmanın hiçbir faydası olmadığı gibi ulusların gelişimi ve etkileşimi bakımında da zararlıdır.

işte bu açıdan tıpkı hrant gibi aznavour da haklıdır ve desteklenmelidir. nitekim fransa'daki bir kısım ermeni cemiyeti de kendilerine destek vermiş ve tebrik etmiştir. biz bu tip insanlar istiyoruz, insanlık mücadelesinin emperyalist, yayılmacı ve intikam ile tutuşan insanlara değil, insancıl bireylere ihtiyacı var.
ailecek severek dinliyoruz efem.
bizi sevse de sevmese de kendisini çok sevdiğim sanatçı. meşhur la boheme'i herhalde ilk defa söylemiş burada...

http://www.youtube.com/wa...dscreen&v=A314PVRSQIM
Ararat filminde Edward Saroyan ı oynamıştır aynı zamanda kendileri. la boheme sı dinlenmeli mutlak suretle.
şarkı söylerken kendinden geçen minik insan. ayrıca küçükken çiğnediğimiz tipitip sakızındaki karaktere benziyor.
(bkz: she/#15645722)
(bkz: yesterday when i was young/#15447915)
en güzel fransızca parçaların sahibi.
müziklerin arkasındaki tonlar insana çok şey ifade eder.
melodilere fazlasıyla anlam yukleyenler için bu adamın sarkilari vazgeçilmezdir ama.
fransızca pek bilmeden bile sarkilari hissettirendir çünkü charles aznavour.
kesinlikle kaliteli sample beatler için incelenmesi gereken adam. titizlikle alıyoruz efenim.