bugün

18 Mayıs 2016 tarihi itibariyle medeni kanunun evlendirme memuruna verdiği bitkiye dayanarak eşim olan kişidir. Sözlüğün yapımında emeği geçen herkese burdan mutlu sevimli kalpler gönderiyorum. Burası olmasaydı ankaradan ebesi uzaklıktaki edirnede yaşayan zat ı şahanelerini bulamayacaktım. işler nasıl bu hale geldi biz de pek anlamadık. sözün özü, yuvamın kurulmasına sebep oldu burası.yatıp kalkıp dua etsem yeridir.

tanım: sözlük sayesinde tanıyıp 8 yıl sonunda resmen evlendiğim önemli şahsiyetim benim.
yıllar önce bu sözlük sayesinde yaptığımız "nolcak bu beşiktaş'ın hali?" muhabbetiyle başlayan bir arkadaşlığımız vardı. sonra gözlerini gördüm. istedim ki bana baksın o gözler. çok güzeldi çünkü. gözler kalbin aynasıdır diyolar ya, öyle aslında. aradaki, yaklaşık 700 km mesafeye rağmen gördüm ben kalbinin güzelliğini.

yıl 2008... 8 aralığı 9 aralığa bağlayan gece... kurban bayramının 1. günü bitmiş, etler doğranmış, paylar yapılmış, konu komşuya dağıtılmış... yorgunum, hem de çok... ama sadece beden yorgunluğu değil bu... yılgınlık var üstümde.

msn var daha. o derece eski bi tarih. akşam saat 11 mi 12 mi bilmiyorum. daha erken de olabilir. anlattım da anlattım. titreyerek, buz gibi terleyerek, ağlayarak, gülerek... koşar gibiydim sanki. yıllardır içimde biriktirdiğim ve hâlâ ergenlik döneminde olduğum bir dönemdi bu. sanki bir ışık belirmişti o karanlık tünelin ucunda. sonuna bakmadan koştum. nereye çıktığımı bilmeden koştum.

nefesim kesilmişti sanki.

tünelin ucunda aşk varmış. bana ellerini uzattı.

hiç görmediğim bir adam. sesini bile duymadım. ama biliyorum okuyor yazdıklarımı. sesini ilk kez o akşam duydum.

allahım ne büyük heyecan. bilmiyorum ki ne yapsam? "evet" dedim, biraz cesaretle. halbuki ne zor çıkmıştı o "evet" kelimesi dudaklarımdan. ne kadar ürkek, ne kadar cesur, ne kadar umutsuz, ne kadar güçlü...

ilk buluşma...

1 şubat 2009'du sanırım. kaçtım evden. istanbul'da buluşacağız. tamam, iki aydır birini seviyorum ama görmeden. görmem lazım. yalan olmadığını bilmem lazım. şimdiki aklım olsa gider miydim bilmiyorum. deli cesareti işte.

onu ilk gördüğüm, ona ilk dokunduğum anı anlatamam. dünyanın tüm dillerinin en güzel kelimeleri bir araya gelse yetersiz kalır yaşadığım heyecanı anlatmaya. aklımdan geçen tek bir cümle var: "gerçek bu."

gözlerindeki mahcubiyeti hala unutamıyorum. unutamam da. unutmam.

o zaman daha bir sarıldım ben bu adama. "tamam" dedik ikimizde. "bizim evlenmemiz lazım."

yıllar geçti. ben okudum, o atanamadı. ben okudum, o zihinsel engelli öğretmeni oldu. ben okudum, o batman'a atandı. ben mezun oldum, o karda kışta batman'ın ücra yerlerinde tek başına kaldı, karda mahsur kaldı.

tek başına...

ne çok korkmuştum ona bir şey olacak diye. ah o saatler nasıl geçmedi. o telefonlar nasıl beklendi. herhalde allah'a en yakın olduğum, en çok dua ettiğim zamanlardı o 1 aylık süreç.

ben işe girdim. o alan değişikliğinden edirne'ye ailesinin yanına atandı. ne büyük mutluluk!

bilmezdim ki beni daha da mutlu edeceğini...

dün, hayatımın aşkından, en yakın dostumdan, gözümün nuru, nefesimden hayatımın en önemli sorusu geldi.

tüm yaşadıklarımız, 7 sene, o sıkıntılar, o gözyaşları, özlemekten uyuyamadığım gecelerim geldi gözümün önüne.

heyecanımdan "evet" bile diyemedim. tek istediğim ona sımsıkı sarılmaktı.

şimdi sağ yüzük parmağıma bakıyorum. baktığım gibi gözlerim yine doluveriyor gülümseyerek.

yıllar önce yine buraya haykırmıştım.

yine haykırıyorum:

seni mutlu etmek için elimden gelenin fazlasını yapacağım. seni çok seviyorum.

edit: 16 temmuz 2016'da ankarada, 23 temmuz 2016'da edirnede düğünümüz var. aranızda para toplayıp bi trabzon burması takarsınız artık:)
Yazın hayatına diğer platformlarda devam edip etmediği hakkında bir fikrim olmayan Sığır. Edebiliyorsa etsin. Ne yapıcan lan burayı?
Her biji eğitim-sen.
Yalarım.
yazdıkları silinmeseydi de devam etseydi ne güzel olurdu.
Yeniyetme yazar müsveddelerine dert olmuş yazar.

Kaldı ki, %80'i temel dilbilgisi ve imlâ kurallarından bihaber, "sözlük yazarlarının cartları", "sözlük yazarlarının nicklerinin 2. Harfinden en sevdikleri yemeği tahmin etmek" minvalli başlıklar açmaktan başka vasıfları olmayan tiplerin, 8 yıla yakın süredir yazarlık yapan bu adama laf etmeleri trajikomik.

Gidin bakın lan işinize. Önce elinize alın bi ilkokul Türkçe kitabı, onu kurcalayın biraz.
yüreği temiz bileği kuvvetli bir yazardır. kendini bozmasın, uymasın kimselere. biz onu yazdıklarıyla seviyoruz, ailecek beğeniyoruz.
(bkz: yazık la kimin çocuğuysa)

diyemedim ya la.

şaka lan şaka adam yazmış işte ibneler ne istiyorsunuz okumuyorsanız geçin gitsin.

2 entrysinden biri sinan akçıl yaaaa olanlar hiç eleştirmesin.
hep bunlar bonzainin etkisi hep.
Kral olarak nitelendirilenecek bir yazardır.Güzel güzel hikayeler yazması dileğiyle klavyesine kuvvet.

(bkz: ben salakken çok küçüktüm)
birinin durdurması gereken yazar.

ustam senin işin gücün yok mu lan 3 gündür ?

edit: ulan bana da edit yaptırdınız amk. eleştirmiyorum istiyorsa yazsın bana ne. elbet okuyanı vardır. Ben de kendi düşüncelerimi dile getiriyorum, aldığı en küçük eleştiride hakaret edecek kadar küçülmemeli ve egoist olmamalı. Biz ona küfür etmiyoruz sonuçta, 3 gündür durmadan yazıyor ve şaşkınlığımızı dile getiriyoruz, ne var bunda. Evet lan bilgi içerikli entry girmeyi severim ayrıca.
o ne öyle garip garip şeyler yazıyor. donsuz'lara ekliyorum kendisini.
desteklediğim yazar. Kolay gelsin kendilerine..
(#13698612) hsaiudhuiasuhdia diye tepki verdigimi belirtmek istedim.
çok mühim bir şahıs. ömrümün sonuna kadar yanımda kalası. sevdiceğim.
(bkz: bsg mobile)
ne kadar çok seversem seni, o kadar çok mutlu oluyorum. bu aşk değil. aşktan çok daha öte bir duygu.
düşünüyorum da, ne kadar zordu oysa sevmek. hele ki böyle uzaktan uzağa. ne yalan söyleyeyim, yürümez diyordum. sevmek istiyordum ama cesaretim yoktu. üstelik böyle zor bir ilişki, aklımın ucundan bile geçmiyordu. o kadar yorgun, o kadar kırılmış, o kadar korkaktım ki sevmeye. ve aslında o kadar açtım ki sevilmeye.

eğer şu an, şu dakika, şu satırları yazarken bile ellerim titriyor, gözlerim doluyorsa, boğazım düğüm düğüm, içim düğün yeri gibi oluyorsa bunun nedeni sensin.

sen.

sen.

sen benim bütün kelimelerimsin aslında. söylemek isteyip söyleyemediğim her şeysin. bazen umutsuzluğumsun. bazen kızgınlığımsın. bazen kocaman bir korkusun benim için. ifade edemediğim her şeysin.

ama en çok, herkesin imrenerek bana bakmasını sağlayan gülümsememsin. içimdeki, yüreğimin her köşesindeki cennet bahçesisin.

ve her şeyin başlaması için bana kuvvet veren cesaretim, dermanım kalmadığında beni kollarımdan tutup beni kaldıran dayanağımsın.

sen huzursun. aklıma her geldiğinde beni kendimden geçiren aşksın. yalnızlığımı korkmadan yaşayabileceğim tek dostumsun.

seni kaybetmekten korkmuyorum desem yalan olacak. aslında yazdığım ve yazamadığım her şeyden biraz daha fazla bir şey ifade ediyorsun benim için. her güzel şeyden biraz fazlası var sende sanki. belki bu yüzdendir korkum. beni bilirsin, yere göğe sığdıramam seni. korkmam kendimi sana anlatmaktan, seni sana anlatmaktan. şımar istediğin gibi. aslında daha fazlasını hak ediyorsun ya, elimden gelen şimdilik bu kadarı sevgili. ama bundan sonrası için de söz vermek zorlamayacak senle yanıp tutuşan kalbimi.

ben,mutsuzluğumu seninle paylaşarak dağıtabilirim. acımı seninle paylaşarak azaltabilirim. ben seni değil etrafımda, yöremde yakınımda; gece rüyamda, gündüz hülyamda bile görsem, melek olur uçarım mutluluğumdan. aklımdan hiç çıkmadın ya, çıkmıyorsun ya, belki ondandır, 2 sene 7 aydır yerden metrelerce yüksekte yaşamamın nedeni...
zengin oldgunu tahmın ettıgım şahıs..
baya bi parası var..
çoh var çoh..
ilgili konuda sonuna kadar haklıdır. sen gel adamların memleketini işgal et, halkını sik at, katliam yap, ondan sonra bir de utanmadan kilisesine minare dik. fırat olsa yek yeaaa derdi.
harbiden de
(bkz: cembsg)
(#9177597)
kendisi;
hem türkiyede yaşayan birisi
hem erkek
hem küfürbaz bir erkek
hem türkiyede yaşayan bir erkek
hem zeki
hem esprili
hem anlayışlı
hem uykucu
hem inatçı
hem şişman
hem sevimli hem de bi şey olabilen bi şişman
hem dürüst
hem saygılı
hem dost
hem arkadaş
hem eş
hem sevgili
hem aşktır

(bkz: kime göre neye göre)
(bkz: bana göre) *

tüm bunların dışında
hem öğretmen
hem kanku
hem enişte
kimilerine göre hala, elti, görümce
hem kuzen
hem yeğen
hem abi
hem evlat
hem torun
hem amca oğlu... * *
(bkz: #6488296)

kendisi;
ya türkiyede yaşamayan birisi
ya kız.
ya küfürbaz bir kız.
ya türkiyede yaşamayan bir kız.
ya da mal.
bağırsaklarından kokoreç, işkembesinden şırdan yapmak istediğim. koyuna ne hacet...
ihmal paşa camii nden cenazesini kaldıracağım adam...
uyudukça özlenen. horultusuna kurban olayım der, öperin.
gördüğümde arada bir yanlışlıkla "cembsg" diye okuduğum ve bu kısaltmanın zihnimde yarattığı kendiliğinden gerçekleşen ayıp açılımdan dolayı kendi kendime bir küfür yollamanın akabinde, "cemsbg diye okunacak! cemsbg!" diye kendi kendime tembihte bulunduğum saygıdeğer yazarın nickidir.*