bugün
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı8
- bugün kime sataşsam8
- anın görüntüsü20
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım13
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel14
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- bik bik moderatör olsun17
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı46
- ali erbaş9
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın9
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- uzağı göremeyen insan10
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- boşuna yaşıyorum hissi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası34
- kekeme olan biri doktor olurmu8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri20
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız20
- evlilik17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
her şeyi her şeyi aklına getir
gece yarılarını aklına getir
söylediklerini aklına getir
sinsi yağmurlar yağıyordu
soğuktu
yaktığımız ateşi aklına getir
nelerden geçiyorsun aklına getir
gitme dünyamızın her yerinde
yorgun eller gülleri derleyince
ellerin sevincini aklına getir
güllerin sevincini aklına getir
ne çok severdik seni aklına getir.
gece yarılarını aklına getir
söylediklerini aklına getir
sinsi yağmurlar yağıyordu
soğuktu
yaktığımız ateşi aklına getir
nelerden geçiyorsun aklına getir
gitme dünyamızın her yerinde
yorgun eller gülleri derleyince
ellerin sevincini aklına getir
güllerin sevincini aklına getir
ne çok severdik seni aklına getir.
ekmek şarap sen ve ben
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını
aşkı tattığını,
karım dediğini ve aldattığını
kıskandım gogen'i tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına,
gogen'e,
kadere,
sana ve bana ,
bir de gittiğin arabanın tekerine......
ne diyordum arkadaş....
diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayatın felsefesini
sırayla olurum fatih,
selim,
kanuni
bazen kadın hamamında tellak....
bazen christoph colomb
napolyon'ken düşünürüm elbede geçen günleri
timur 'ken beyazıt'ı yenişimi....
bir kere aristo'nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen jan dark'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem
shaskespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte mozart'ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be platon...
bir içsinde görsün....ne felsefesi varmış bu hayatın
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
islak kaldırımlarda yürürken acırım
önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte derim neme lazım senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş....
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
şehrin izbe sokaklarında
yavaş yavaş kaybolur benliğim..
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını
aşkı tattığını,
karım dediğini ve aldattığını
kıskandım gogen'i tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına,
gogen'e,
kadere,
sana ve bana ,
bir de gittiğin arabanın tekerine......
ne diyordum arkadaş....
diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayatın felsefesini
sırayla olurum fatih,
selim,
kanuni
bazen kadın hamamında tellak....
bazen christoph colomb
napolyon'ken düşünürüm elbede geçen günleri
timur 'ken beyazıt'ı yenişimi....
bir kere aristo'nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen jan dark'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem
shaskespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte mozart'ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be platon...
bir içsinde görsün....ne felsefesi varmış bu hayatın
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
islak kaldırımlarda yürürken acırım
önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte derim neme lazım senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş....
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
şehrin izbe sokaklarında
yavaş yavaş kaybolur benliğim..
sevilirken ayrılmak mı kaldı bizanstan
yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
eşyalar alındı fotoğraflar söküldü
yerlerinden
bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden
bir şehre yağmur yağdı
ben ağladım...
yılmaz erdoğan
yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
eşyalar alındı fotoğraflar söküldü
yerlerinden
bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden
bir şehre yağmur yağdı
ben ağladım...
yılmaz erdoğan
yine yalnız değilim her zamanki gibi
bu uzakdoğu gecesinde yokluğunlayım,
aramızda yirmibeşbin kilometre
sen kıştasın ben yazdayım
sen bir yarısında dünyanın
ben öte yarısındayım
yine de bırakmıyor ellerimi yokluğun
daha da bir gönlümcesin
varlığından bin kat güzel
o yalımsal çıplaklığın yalaz yalaz
ve en gizlerden konuşurken ellerin
içimden gelmiyor mektup yazmak demeden
sevişiyoruz yirmibeşbin kilometreden
bu uzakdoğu gecesinde yokluğunlayım,
aramızda yirmibeşbin kilometre
sen kıştasın ben yazdayım
sen bir yarısında dünyanın
ben öte yarısındayım
yine de bırakmıyor ellerimi yokluğun
daha da bir gönlümcesin
varlığından bin kat güzel
o yalımsal çıplaklığın yalaz yalaz
ve en gizlerden konuşurken ellerin
içimden gelmiyor mektup yazmak demeden
sevişiyoruz yirmibeşbin kilometreden
Bugün yine saatler hüznü keder geçiyor.
Günlerden yalnızlık ertesindeyim.
Gecenin karanlığında sessizlik,
Gönlümde sevdiklerim,
Gökyüzünde yıldızlar,
Düşüncelerimde ise,
yıldızlar kadar uzak hayallerim var.
Günlerden yalnızlık ertesindeyim.
Gecenin karanlığında sessizlik,
Gönlümde sevdiklerim,
Gökyüzünde yıldızlar,
Düşüncelerimde ise,
yıldızlar kadar uzak hayallerim var.
yıldızları süpürürsün, farkında olmadan
güneş kucağındadır, bilemezsin
bir çocuk gözlerine bakar arkan dönüktür
ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun,
anlamazsın uçar gider, koşsan da tutamazsın...
güneş kucağındadır, bilemezsin
bir çocuk gözlerine bakar arkan dönüktür
ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun,
anlamazsın uçar gider, koşsan da tutamazsın...
bana böylesi garip duygular
bilmem niye gelir,nereye gider?
döndüm işte; acı,yüreğimden beynime sızar
bugün de ölmedim anne.
bilmem niye gelir,nereye gider?
döndüm işte; acı,yüreğimden beynime sızar
bugün de ölmedim anne.
Biri ile konuşmak onu tanımanın başlangıcıdır
Tanımak ise onu sevmenin başlangıcı..
Gözleri dipsiz bir uçurumdu
Baksam kalbine düşecektim belki
yada çakılacaktım onsuzluğun ortasına
bir adım kadar yakın iken herşeye ve hiçbiryere
konuştu o
buzdan bir şehre güneş doğdu sanki
Tanımak ise onu sevmenin başlangıcı..
Gözleri dipsiz bir uçurumdu
Baksam kalbine düşecektim belki
yada çakılacaktım onsuzluğun ortasına
bir adım kadar yakın iken herşeye ve hiçbiryere
konuştu o
buzdan bir şehre güneş doğdu sanki
Burada bitiyor bir sevda, yenisi nerde
başlar; ya da başlar mı bilmem?
Kendi derinliğiyle dolan bir kuyu mu
yüreğim; kendi boşluğuyla yetinen?
Burada bitiyor bir sevda, kaldım işte
yine dağlar, uçurumlar arasında birbaşıma.
Burada bitiyor bir sevda, önsöz gibiydi
bir çağrıydı, daha nice yeni sevdaya.
başlar; ya da başlar mı bilmem?
Kendi derinliğiyle dolan bir kuyu mu
yüreğim; kendi boşluğuyla yetinen?
Burada bitiyor bir sevda, kaldım işte
yine dağlar, uçurumlar arasında birbaşıma.
Burada bitiyor bir sevda, önsöz gibiydi
bir çağrıydı, daha nice yeni sevdaya.
Yağmur, ağıt yak ardımdan
Karanlık sokaklar boyunca
Ben yurdumun özoğluyum
Kimseler yanmıyor bana
Yaprak yaprak içimde yalnızlık
Onun dalları dünyadır
Kendi göğümde bu sürgünlük
Bedenimdir ona tek sınır
Kimsenin bir şey söyleyeceği yok
Ben susarsam, konuşmazsam
Acı bile sustu artık
Yağmur, ağıt yak ardımdan...
Karanlık sokaklar boyunca
Ben yurdumun özoğluyum
Kimseler yanmıyor bana
Yaprak yaprak içimde yalnızlık
Onun dalları dünyadır
Kendi göğümde bu sürgünlük
Bedenimdir ona tek sınır
Kimsenin bir şey söyleyeceği yok
Ben susarsam, konuşmazsam
Acı bile sustu artık
Yağmur, ağıt yak ardımdan...
seviyorum kimi
en talı birisini
nasıl söylesem bilemiyorum
istersen baş harflerine bak şiirin.
en talı birisini
nasıl söylesem bilemiyorum
istersen baş harflerine bak şiirin.
Yalnızlık, yalnızlık
Bari sen elimden tut
Geceyarısı aynalarda
Suçlu ve ezik
Gözlerim kan çanağı
Cinnete dönüşen bir dinginlik
Duruyorum karşında ...
Bari sen elimden tut
Geceyarısı aynalarda
Suçlu ve ezik
Gözlerim kan çanağı
Cinnete dönüşen bir dinginlik
Duruyorum karşında ...
Uçurum
Aklımda kayalar kopuyor, duvarlar yıkılıyor
Yüreğimde, kuruyan bir ırmağın yatağındaki
boşluk
Ayak izlerimi bırakmaya çalışıyorum taşların
üstünde
Kimsenin arayıp bulamayacağı bir adresim var artık.
Dostlar da çekilip gidiyorlar hayatımdan
Yürüdükleri yollarda arıyorum anları,
Sevdikleri kıyıların gözlerinde
Kendi sularınca boğulan bir denizim ben
Kendi taşlarınca zapt edilen bir kale
Başımı avuçlarıma alıp sıksam ne olur
Çıkarabilir miyim beynimdeki o kara suyu?
Bir çiçek tarlasına dönüştürebilir miyim?
Aklımda kayalar kopuyor, duvarlar yıkılıyor
Yüreğimde, kuruyan bir ırmağın yatağındaki
boşluk
Ayak izlerimi bırakmaya çalışıyorum taşların
üstünde
Kimsenin arayıp bulamayacağı bir adresim var artık.
Dostlar da çekilip gidiyorlar hayatımdan
Yürüdükleri yollarda arıyorum anları,
Sevdikleri kıyıların gözlerinde
Kendi sularınca boğulan bir denizim ben
Kendi taşlarınca zapt edilen bir kale
Başımı avuçlarıma alıp sıksam ne olur
Çıkarabilir miyim beynimdeki o kara suyu?
Bir çiçek tarlasına dönüştürebilir miyim?
burdayım işte güzel bir yanlıştayım şimdi
beklemesini bilmiyor acalesi olan ve nedense
Ahmet Telli, Düşünüyorum...
Bu Gece Ahmet Telli gecesi, yaşasın yarın pazar.
beklemesini bilmiyor acalesi olan ve nedense
Ahmet Telli, Düşünüyorum...
Bu Gece Ahmet Telli gecesi, yaşasın yarın pazar.
şimdi benim buzdan bir döşekte
üç büklüm olmuş zavallı sevdam,
üşüyorsa ölesiye yalnızlıktan;
bil ki senin hep böyle güvensiz,
yaşamdan korkar oluşundan.
işte bunun için sevmiyorum seni.
şimdi benim bir han avlusunda
hiç bitmeyecek umutsuz kavgam,
soluyorsa başı önde yorgunluktan;
bil ki senin hep böyle umarsız,
yarını göze alamayışından.
işte bunun için sevmiycem seni
*
üç büklüm olmuş zavallı sevdam,
üşüyorsa ölesiye yalnızlıktan;
bil ki senin hep böyle güvensiz,
yaşamdan korkar oluşundan.
işte bunun için sevmiyorum seni.
şimdi benim bir han avlusunda
hiç bitmeyecek umutsuz kavgam,
soluyorsa başı önde yorgunluktan;
bil ki senin hep böyle umarsız,
yarını göze alamayışından.
işte bunun için sevmiycem seni
*
büyük randevu bilsem nerede saat kaçta
tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta?
Necip Fazıl Kısakürek
tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta?
Necip Fazıl Kısakürek
ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece
her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur
sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğime
yarım kalan bir şiir belki de
aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece
her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur
sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğime
...
sabaha karşı dilim paslı
beynim keçeleşmiştir ve yangın
yalnızlığıma sıçrarken üşüyor
bütün sözcükler. umut yoktur
yüreğim diyorum, kekeme
alıngan, serseri yüreğim
sen nerden bilebilirsin
bir şiirin nasıl yazıldığını
sabaha karşı dilim paslı
beynim keçeleşmiştir ve yangın
yalnızlığıma sıçrarken üşüyor
bütün sözcükler. umut yoktur
yüreğim diyorum, kekeme
alıngan, serseri yüreğim
sen nerden bilebilirsin
bir şiirin nasıl yazıldığını
...
Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...
Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...
yumdum gözlerimi...
yumulu göz kapaklarımın içindesin sevdiceğim
yumulu göz kapaklarımın içinde şarkılar
şimdi orada her şey seninle başlıyor
şimdi orada hiç bir şey yok senden önceme ait
ve sana ait olmayan...
Nazım Hikmet Ran
yumulu göz kapaklarımın içindesin sevdiceğim
yumulu göz kapaklarımın içinde şarkılar
şimdi orada her şey seninle başlıyor
şimdi orada hiç bir şey yok senden önceme ait
ve sana ait olmayan...
Nazım Hikmet Ran
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan bir günahı,
seni beklediğim kadar..
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan bir günahı,
seni beklediğim kadar..
gun biter gülüşün kalır benle.
fatih kalksa mezarında ne biz onu ne o bizi tanır
eyvah! istanbulumu bizanslılar almış diye bizimle savaşa kalkışır.
eyvah! istanbulumu bizanslılar almış diye bizimle savaşa kalkışır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar