bugün

özgür seçim yapamayacak olan toplumdur.

nietzsche şöyle buyurur:

"cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. sadece seçim yaptığını zanneder. cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!"

ülkemi hatırlayarak, ne yazık ki aynen katılıyorum.
(bkz: genç faşistler rahatsız)
(bkz: kendini cahil sanmayan cahil)
cahil bir topluma totaliter yönetim şekilleri kanalıyla sadece baskı, kölelik ve sefalet verilmesine göre ehveni şer olan vaziyet. insanlar böylece en azından başkalarının hatalarının ceremesini çekmek zorunda değil, kendi hatalarını yapabilmek veya kendi güzellerini yakalayabilmek şansına sahip olacaklardır. ondan sonrası cehaletin aşılması çabalarına ve halkın sağduyusuna kalmaktadır.
demokrasidir...
dinazorların nesli tükenmemiş aslında, hala çağdışı, medeniyetten nasip alamamış, 100 yıl önce çürütülmüş fikirlerle yolunu aydınlatmaya çalışan dinazorlar, atatürk ün de onayladığı en iyi yönetim şekli olan demokratik cumhuriyeti benimseyememiş.

başlıkta geçen iddia da bu dinazorların hala yaşadığına delalet ediyor.

atatürk cumhuriyeti size ve sizin faşizan zırvalarınıza gereken cevabı verecektir.

kim demiş dinazorların nesli tükendi diye, al işte var burda bir tane.
(bkz: sadece okumuş aydın laik kesim oy kullansın)
(bkz: seçme ve seçilme hakkı)
(bkz: çobanların sinirinden ağlaması)
eşeklere yularını vermek ne kadar demokrasiyse bu da o kadar demokratik bir harekettir.
takım tutarız yenilince hakem kötüydü,
dersten çakarız, hoca kötüydü,
iş yerinde işler iyi gitmez, müdür göttü,
parti tutarız, sıçarsa halk cahildi.

hayır oyu verdim ama bazı şeyleri kabul etmeyi de öğrenmek lazım. yeri geldiğinde sopalarla taşlarla çıkarız yollara ama hala demokrasi demokrasi gibi işliyor bu ülkede.
niçe'nin cumhuriyet, demorasi gibi şeyler yerine krallığı tercih ettiğini gösteren şeyisi.
niçenin şeyisini paylaşıp ''abi çok iyi demiş adam ya '' diyen elemanlar muhtemelen
''lan keşke osmanlı yıkılmasaydı da bu demokrasi, cumhuriyet gibi illetlerle uğraşmasaydık'' diyorlardır.*
cumhuriyete geçecez ama benden başka kimse aday olmayacak. demokrasi olacak ama son sözü hep en söyleyecem.
değişmediniz değişmeyeceksiniz 1924den beri aynısınız.
halkın cahilleştirilmesi yönlendirilmesi ve çoğunluğun sağlanması. bu kadar basit.
kaybedenlerin yürek ateşini söndürme ifadesidir. hazımsızlık sonucu kusmuk olarak ifade biçimidir.
referandumdan sonra facebook'a da sıçrayan nietzsche sözüdür.
hem seçim hakkı vermiyosun hemde toplumun cehaletini gidermek için hiçbir faaliyette bulunmuyosun . bizim suçumuz . osmanlıdan beri hep ülke-toprak-din üçlemesinde takılı kaldık . bu demek değildir ki bunlar önemsiz.bilim kültür çağdaşlık nedir 1923 lerde tanıştık biz bu olgularla .seçmek nedir mustafa kemalden öğrendik. okuyan araştıran sorgulayan bir toplum modelini sindiremedik. onun yerine daha kabullenmeci ."türk milleti gururludur her lafı kaldırmaz ........... aldırmaz. " tarzı bir kimliğe sahip olduk .nietszche için demesi kolay bunu herkes söyler lakin cehaletin giderilmesi siyasi otoritelerin işine gelmez.
(bkz: kahrolsun faşizm)
içindekileri kusmaya devam et dostum.
cahil bir topluma seçim hakkı verilmesi, cahil bir topluma seçim hakkı verilmemesinden iyidir.
iki açıdan ele almak lazım bunu. birincisi, hep birlikte toplumsal bir kalkınma ve bilinçlenme yaşayacağız diyerek halka seçim hakkını vermek ve sonuçlarına her koşulda saygı göstermektir.

ikincisi, hep birlikte toplumsal bir kalkınma gelişmişlik düzeyi yakalayacağız, medeniyet iddiamıza bu anlayışla uzanacağız diyerek halka seçim hakkı vermek ve her koşulda bu yeni anlayışın seçimini yönlendirme eylemi içerisine girmek.

cumhuriyet ile girilen süreç ikincisini tercih etmiştir. bir zihniyet doğmuş büyümüş ve hakim güç haline gelmiştir. askeri darbeler seçimlere saygısızlığın bir neticesidir. sebeplerini de üreterek haklılığını ispata koyulmuştur.

bu zemin kayıyor canlar, her kafadan farklı bir sesin çıkması, ciyaklamalar, viyaklamalar bundandır. bir zihniyet çöpe gitmek üzere ve tüm gücüyle direniyor. direnirken de halka aptal, cahil yakıştırmalarını yaparak her geçen gün daha fazla çirkefleşiyor. bırakın devrilsinler ve istedikleri gibi hakaret etsinler. zaten kalitesizdiler, bu özelliklerinin gereğini yerine getiriyorlar.
nietzsche'nin ne buyurduğundan çok bir millet iradesinin ne buyurduğu önemlidir. her seçimden sonra halkını aşağılayıp kendine bir üst tabaka yaratan silikler tokat üstüne tokat yemeye devam edeceklerdir. madem iyi bir boksunuz 60 yıldır nerdesiniz diye sormazlar mı adama.
bu düşünce tarzının bir sonraki aşaması "benim gibi düşünmeyen insanlara yaşama hakkı verilmesi" dir. faşist deniliyodu herhalde bunlara, cahil olduğumdan pek bilemiyorum.

ama en azından oyumu kullanamayacak kadar cahil bir kimse de değilim.
tüm bu olanları gözden geçirince verilmemesi gerektiği kanısına vardığım durum.
toplumlar hak ettikleri şekilde yönetilirler. bu yüzden sonuç her ne olursa olsun saygı duymak lazımdır.

hal böyle iken ben bu referandumda oy veren insanların %10'unun bile referandum maddelerini bilmediğini düşünüyorum. ne evet diyenler neye evet dediklerini ne de hayır diyenler neye hayır dediklerini bilmeden oy kullandılar.

bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir milletin ferdi olarak referandum sonucunun vatana ve millete faydalı olmasını da canı gönülden diliyorum.
kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdik diye böbürlenenlerin düştüğü acınacak hallerinin ifadesidir.

işinize gelmeyince balçıklaşarak çamura yatın; cahil toplum bla bla bla.
halkın cahilleştirilmesinden nemalananlar için bulunmaz nimettir.

kurulacak denklem çok basittir:

1 torba kömür+1 kg pirinç+250 tl yandaş alışveriş çeki+ 3 gulfu+1 elham+2 damla gözyaşı+ 1 allah + 1 muhammed+ 1 okyanuz ötesi destek= iktidar.

insan hakları, düşünce özgürlüğü, eşit işe eşit ücret, parasız eğitim, sağlık, ulaşım............ kimin uğrunda.
bir de bunlara yaşama hakkı verilmektedir, bi de bunlar bu hakkı utanmadan kullanırlar, pis cahiller, neyseki bunları gören üst derece %42 elit(!) kesim var ülkede, onlar devlet için en iyi olanı bilendir.