''soğuk suratlı'' lakaplı aktör.
charlie chaplin ile aynı döneme ait olduğu filmlerinden anlaşılan aktördür chaplinden benim düşünceme göre kat kat daha iyi bir oyuncudur. the general, university gibi sağlam filmleri vardır. oyunculuğunda ise chaplin gibi göze soka soka yapmaz mizahını ve başına gelen onca olaya rağmen hala olağan davranmaktadır. ben belkide chapline kılım olamaz mı olabilir. bu entry üzerine

(bkz: charlie chaplin vs buster keaton)
komedi üretme anlamında hala aşılamadığını düşündüğüm şahıs. filmlerinde hemen her dakika insan yeni, alışılmadık bir sürprizle karşılaşır. chaplin'e göre üstünlüğü, esprilerinin son derece doğal oluşudur. sanki evine gizli bir kamera koyulmuş, birisi keaton'ın hayatına sessizce filme almaktadır. lakabı büyük taş surat'tır (The Great Stone Face). kariyeri 1928'den sonra düşüne geçmiş, ama son yıllarında billy wilder'in sunset boulevard ve chaplin'in limelight filmlerinde görünmesiyle tekrar hatırlanmıştır. ama bu dönemin asıl izlenmesi gereken filmi, başrolünü oynadığı, senaryosu samuel beckett'e ait olan film adlı 25 dakikalık, sessiz filmdir.
görsel
(bkz: needful things)
slapstick'in gerçek ustalarından, büyük taş surat lakaplı sinema dehası. 48 film yönetmiştir. harry houdini ona buster adını takmıştır. 1966 california'da ölmüştür.
sinemaya ilk inananlardan. sessiz film denilince chaplin'i geçmesi işten bile değil.

genlerden gelen bir yeteneğe sahip ki annesi ve babası da dönemlerinin komedyenleri arasında. çektiği filmler sırasında imzaladığı anlaşmalarda gülmesi kesinlikle yasaklanmış. bu yüzden taştan surat lakabını alıyor.

ayrıca umarsızca mesut özil'e benzettiğim adam.
http://vimeo.com/14036671
Zamanının çok ötesinde işler yapmış olan büyük deha. Her ne kadar değeri charlie chaplin kadar bilinmesede filmlerinde kullandığı teknikler, oyunculuk ve absürtlük insanı gerçekten çok etkiliyor. The general filmi insanı gülmekten yerlere yatıracak cinsten.
(d. 4 Ekim 1895, Kansas; ö. 1 Şubat 1966), ABD'li komedi oyuncusu, sinemacı, yapımcı ve senarist.[1]

Anne ve babası vodvil komedyenleriydi. Buster adı ise aile dostları ve iş arkadaşları vaftiz babası Harry Houdini tarafından verilmişti. Küçükken birkaç tehlikeli kaza atlattı. Daha üç yaşındayken, ailesiyle birlikte Üç Keaton adı altında gösterilere çıkıyordu. ilk kez 1917 yazında, beraber iki bobinlik on beş kısa film daha çekeceği komedyen-yönetmen Fattie Arbuckle'ın filmi The Butcher Boyda rol aldı. 1920 yılında askerden döndükten sonra ilk uzun metrajlı filmini çekti ve birden yıldız oldu. Bir yıl içinde, kendi yapım şirketinde kendi yazdığı, yönettiği ve oynadığı filmler çekiyordu. Filmlerinde kullanılan şapkaları kendisi tasarlıyordu. Türkiye'de Malek adıyla tanınıyordu. Filmlerinde farklı tarzlar kullandı. Özellikle Stamboat Bill, Jr. filminde çektiği düşen duvar sahnesi oldukça ünlüdür. Fakat bütün bunlara rağmen Charlie Chaplin ve Harold Lloyd aktörlerin gölgesinde kalmıştı. 1928'de MGM stüdyosuna geçmek zorunda kalınca filmlerinin de ışıltısı iyice kayboldu.

Keaton'ın canlandırdığı tek drama Gogol'ün bir eseridir. Gogol'e büyük bir hayranlığı vardı.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Buster_Keaton
Bu buyuk insani her izledigimde huzunlenir, duygulanir dusuncelere kapilirim. Bir cok bulus, icat, patent, sahibine bir sey kazandirmadan baskalarina yar olur. Matbaayi icat eden gothenberg' in bir tren istasyonunda acliktan olmesi, goodyear gibi buyuk bir lastik dehasinin borc batagina saplanip bes parasiz olmesi, atm' yi icat eden shepherd barron' un atm den cekecek 1000 dolarinin bile olmamasina benzer bir kaderi var keaton' in.. Suratindaki ifadesiz haliyle sinemanin en buyuk sansi olmasi belki de kendisinin en buyuk sanssizligiydi. Doneminin ve sartlarinin cok cok otesinde isler yapmasini saglayan muhendislik zekasi, akrobasi becerisi, mizahtaki benzersizligi, cesareti, senaristligi, yonetmenligi yani her seyi o kadar orijinal ve egale edilmesi zor ki, herhangi bir filminde gorebileceginiz seyler taklit edilirken bile armut gibi ortaya cikacak detaylardan olusmaktadir. Boyle buyuk bir kabiliyet sahibi cok rahat bir hayat surup sohrete doymus bir halde olmeliydi belki de ama o da ahir omrunde bes parasiz, kimsesiz ve perisan bir finish yapti. Bir komedyeni aglamakli bir halde izleme psikopatligi da bana dustu.. sinemaya kazandirdiklari maalesef kendisine bir sey kazandirmadi. Fedakar bir babayla hayirsiz evlat iliskisi gibi. Bak uzuldum yine. Kim sigara alacak bu sogukta bana simdi..