bugün

fakirlik, zevk almaktır bir bakıma.
iki oda eski bir evde otururum.
eski bir motosikletim vardır, 1985 jawa.
genelde yediğim makarna, içtiğim ucuz şaraptır.
bazı geceler bir barda tanıştığım yarı kevaşe bir kadınla sabahlara kadar sevişirim.
her hafta mutlaka motosikletimle dağlara çıkarım.
orada şehri izler, biramı yudumlarım.
ben yaşarım.
son model lüks arabam yok.
çok güzel bir karım yok.
kölesi olduğum patronlar yok.
büyük bir evde oturmuyorum.
on iki yaşımdan beri sigara içerim.
anne ve babamı kaybettiğim yıldı on ikiye bastığım.
çok yakışıklı değilim.
ama kendimim, ben benim.
sürekli paha kazanan ve metrobüste ömrünün yarısını geçiren orta kesimi bu pahada boğan günümüz yaşam standartlarında, eline geçen paranın alabileceğin maldan geriye bakıp bir elveda demeden sürekli uzaklaşmasıyla insanın kendini minimal mutluluk çıtasında bulması gerektiğini özetleyebilecek cümledir. sürekli dahabfazla para kazanmak out, paranın kıymetini kafada düşürmek in.
Devrik cümleler kurup, 3 gram aklımı da karıştırıyorsunuz.
Fakir olmak, şerefsiz olmaktan daha küçük bir meseledir.