bugün

alman tarihçi okulunun kurucularından olan alman ekonomist. hildebrand'ın düşüncelerine geçmeden önce alman tarihçi okulunun görüşlerini ele almak gerekir. bu okul klasik iktisata karşı çıkarak, iktisat düşüncesine görelilik kavramını getirmiştir. şöyle ki; klasik iktisat, iktisadi toplumlarının doğal bir düzeni olduğunu, fizik yasaları gibi tıpkı iktisat yasalarının da evrensel geçerliliği olacağını savunur. alman tarihçi okulu ise buna karşı çıkarak, toplumda yer alan kurumların yasaları fazlasıyla etkileyebileceğini bundan dolayı iktisadın yasalarla uğraşması yerine, iktisat tarihi araştırması yapılarak toplumun iktisat evrimini araştırmaya yönelmesini savunmuştur.

temel ilkeleri:

- iktisada evrimci yaklaşım. alman tarihçi okulu dinamik ve evrimci bir yaklaşımı benimsemiştir. toplum sürekli olarak değişir. bu yüzden bir ülke için belli bir zamanda geçerli olan doktrin başka bir zamanda geçerli olmayabilir.

- devletin olumlu iktisadi rolü. klasik iktisat bireyci ve evrenseldi ancak alman tarih okulu milliyetçidir. almanya sanayileşmek istiyor ve bunun için de devlet öncü olmalı. toplumun çıkarları bireyin çıkarlarının önündedir. almanya liberal yaklaşımda dahi devlete rol yüklenirdi.

- tümevarımcı tarihi yaklaşım. iktisat bilimi diğer bölümlerle entegre haldedir. ayrı düşünülemez. soyut ve tümden gelimci yaklaşımları eleştirir.

- muhafazakar reformlar. ekonomide toplumun adalet ve ahlakla ilgili taleplerini de karşılayan üretimi ve bölüşümü belirleyen yasalar lazımdır. alman devleti için sokaktaki adamın iktisadi şartları iyileşmelidir.

şimdi gelelim hildebrand abimize.

hildebrand'a göre iktisadın temel amacı, iktisadi gelişmenin gözlenip, dönemin kültürel ve ahlaki değerleri aracılığıyla toplumu daha yüksek gelişme dönemlerine götürmektir. hildebrand her dönem ve her toplum için geçerli iktisat kanunlarının olmadığını, tarihin ve toplumbiliminin, ekonomik faaliyet ve olay sürecindeki tarihsel değişmeyi incelemesi gerektiğini söyler.

hildebrand tarihsel olarak 3 ayrı iktisadi gelişmenin ayrımını yapar: takas ekonomisi, para ekonomisi ve kredi ekonomisi, iktisat biliminin görevi bu aşamaları incelemektir.

takas ekonomisi: Malın malla değişimine dayanan, değişim aracı olarak paranın kullanılmadığı ekonomidir.

para ekonomisi: ekonomik yaşama paranın hakim olduğu, takas yoluyla değişimin yerini para ile değişimin aldığı ve böylece üretimin çok geniş ölçüde tüketim için değil pazar için yapıldığı ekonomidir.

kredi ekonomisi: içerisinde para olan fakat parasal sistemin gelişmiş olduğu ekonomidir. merkez bankaları politikaları, fon sistemleri, faizsel yatırım araçları, etkin finansal piyasalar kredi ekonomisini oluşturan temel faktörlerdir.

hildebrand'ın bu ayrımları yapması, birçok kişi tarafından onun antikomünist bir manifesto niteliğinde olmuştur. hildebrand iktisat tarihinde özgün konuların araştırılmasını özendirmiş, ahlaki ve kültürel sorunları ve yargıları sürekli olarak ön planda tutmuştur. fakat radikal ve sosyalist yaklaşımları reddetmiştir.