bugün

"Türkiye'deki rejimin adı Bonapartizm'dir. Bonapartizm, iktidarı emekçilerin alamadığı ama burjuvazinin de alacak kadar palazlanamadığı için siyasal gücünü bürokrasiye devrettiği rejimin adıdır. Marx ve Engels'in 19.yy ortalarında Fransa'daki rejim hakkındaki tanımlarıdır. Asker, sivil bürokrasi ve küçük burjuva aydınlar ittifakı, burjuvazi adına ama burjuvaziye iktidarı tam olarak teslim etmeden erki elinde tutar."

Tayfun Er
marx'ın yerden yere vurduğu," le 18 brumaire de louis bonaparte " başlıklı analizinde geniş yer verdiği izm'dir.
Bir Karl Marx kavramıdır. Marx'ın Bonapartizm olarak adlandırıp incelemesine dek, burjuva düzenin yapılanma sürecinde ortaya çıkan olağanüstü diktatörlük biçimleri sol çevrelerde hâlâ eski dönemlerden kalan Sezarizm kavramıyla değerlendirilmekteydi. Oysa tarihsel koşulların tamamen değişmiş olması nedeniyle artık bu terimin terk edilmesi gerekiyordu. Marx'ın Bonapartizm çözümlemesi, modern burjuva toplum içindeki sınıflar savaşımının, tarihin eski dönemleri için geçerli olabilecek kavramlarla nitelenmesine son verilmesi bakımından da önem taşır. Kısaca bonapartizm, cumhuriyet rejiminde demokratik parlamenter sistemin rafa kaldırılarak, darbe yolu ile diktatörlük kurulmasıdır. Fransa'da ortaya çıkışı şöyle olmuştur: 1799 yılının 9 Kasım günü, Fransız cumhuriyetçi takvimine göre Brumaire ayının 18'i, Napoleon Bonaparte bir hükümet darbesi yaparak askeri diktatörlüğünü ilan etmiştir. Napoleon'un yeğeni Louis Bonaparte ise, aradan elli iki yıl geçtikten sonra 2 Aralık 1851 günü yine bir hükümet darbesiyle tarih sahnesine çıkmıştır. Louis Bonaparte, ( II. Bonaparte) 10 Aralık 1848'de yapılan bir referandumla Fransa Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı seçilmiştir. Ne var ki Mayıs 1852'de cumhurbaşkanlığı süresi sona erecek ve yeniden seçilme şansı olmayan Bonaparte'ın dönemi de böylece son bulacaktır. Bunun üzerine Louis Bonaparte, Burjuva parlamenter işleyişin tıkanmasından yararlanarak, kendisine uzun süreli bir saltanat imkânı yaratmak için harekete geçmiş, sonunda da emeline ulaşmıştır. * * * *
bonapartizm burjıvanın proleteryal ve işçi kesiminin sosyalizmi kurmasından sakınarak bu kesime uyguladığı faşist müdahaledir. bonapartizm burjıvazinin iktidar olma sürecinin başlarında aşırı intidar olduğunda az ikdidarlan düşürlmek istendiğinde ise tekrar aşırılaşan bir tutumdur.
bonapartizmin sonu diktatörlüktür. cumhuriyetin kuruluş ve başlangıç evresinde de birçok kez tam demokrasiye geçiş denemeleri olmuş nihayet 1950'lerde başarılmıştır. dolayısıyla 1950 öncesi dönemi için en fazla yarı bonapartist denilebilir. o da bazı yönlerden.
bonapartizm ne bir rejim ne de bir örgütlenme modelidir. bunun üzerinden rejim üfürüp "türkiyede bonapartizm yapıyollaaa" diye histermek ise eblehliktir.

yıllarca önce lise müdürümüz vardı, sadık bey. sert bir adamdı ama bizim lise sadıkizm ile yönetilmiyordu.

bilge adam ne demiş?

"cehaletin bu kadarı anca tahsil ile mümkündür"
(bkz: üçüncü bonaparte)
(bkz: Jakobenizm)