unutup tekrar tekrar izlemek istediğim darren aronofsky filmi.
kuğu gölü balesine hazırlanan bir topluluğun içinde yer alan genç bir balerinin psikolojisinin anlatıldığı dehşet bir film. bir kere natalie portman'a oscar kazandırmak için yola çıkıldığını çok rahat söyleyebiliriz. hee natalie bunun hakkını vermiş midir? sonuna kadar vermiştir. ayrıca yönetmen seyirciyi gerim gerim germek istemiştir, bunu da çok kusursuz biçimde yapmıştır. özet geçecek olursak; alkışı hakeden, seyre değer bir filmdir.
son zamanlarda yapılan en iyi psikolojik gerilim filmi olmuş.Natalie Portman filmin her sahnesinde muhteşem bir oyunculuk sergileyerek izleyenleri kendisini hayran bırakmıştır.*Golden globe ödüllerinde aldığı en iyi kadın oyuncu rolunu kesinlikle hakketmiş ve Oscar ödüllerinde en iyi kadın oyuncu ödülünün şüphesiz en büyük favorisidir.

--spoiler--
Nina'nın dediği gibi ;

" it was perfect "

--spoiler--
Gerçekten çok iyi fildi.natalie portmanın performansı gerçekten çok iyiydi.zaten film baştan sona natalie oynadığı için diğer yan rollerin farkında olmuyorsunuz.

Her işte olduğu gibi balerinlikte de yükselmek için bir şey yapmalısınız.angarada dayınız yoksa patronunuzun yatağından gececeksiniz metaforu işlenmiş.
fight club a beautiful mind filmi değil zaten bu filmlerde ki anakonu kişilik bölünmeleri black swan daha bir özgün duruyor.Çünkü keskin kişilik bölünmeleri yok.sonralara doğru ancak anlıyoruz olan bitteni.
gözünü hırs bürümüş ve psikopata bağlamış bir balerinin hikayesinin işlendiği sıkıcı film. belki düzelir diye sonuna kadar izledim, hata etmişim.
edit: beğenmedim kardeşim, sizin kadar entel değilim
edit 2: sevenin çokmuş kara kuğu
2011'de izledim açık ara en iyi en güzel film. natalie portman bu rol için bazen günde 15 saate kadar bale antrenmanı yapmış rolüde hakkıyla vermiştir.
hem korkak hem de hırslı iki kadının tek vücutta birleşimini anlatan güzel bir natalie portman filmidir.
acayip bir film. psikolojik çözümlemeler o kadar iyi yapılmış ki anı hissediyorsun sanki. ilk bakışta sadece bale konulu bir film sandığım için çok düşük beklentilerle izlemeye başladım ama hakikaten beklentimin çok üstünde bir yapım olmuş.

natalie portman altın kürenin ardından oscarı da alır ayrıca. ruhsuz dans etmesi gereken sahnelerde o kadar ruhsuz dans ediyordu ki.. müthişti.
natile portman'ın ortalığın amına koyduğu filmdir.

--spoiler--
masturbasyon sahnesi gerçek gibiydi.
--spoiler--
sadece masturbasyon değil, ayrıca arkadaşıyla girdiği lezbiyen ilişkide ereksiyona sebebiyet verebilecek cinsten.
--spoiler--
sonunda natalie ölüyor. meğerse şizofrenmiş. ailesinde kimse normal değil zaten!
--spoiler--
öncelikle bu başlıktan yola çıkarak uludağ sözlükle ilgili bir tespit yapayım ; bu film hakkında şu güne kadar 69 entry girilmişse sözlüğün sıçtığının kanıtıdır bu durum.film vizyona girmedi diye bu sessizlik diyecem ama insan 25 şubata kadar nasıl bekler ki bu filmi.
filmle ilgili daha sonra uzun uzun bi şeyler yazarım da natalie portman ile ilgili şunu söyleyeyim ; filmin 23. dakikasında heykelciği hak etmiştir kanaatimce.
baleyle uzaktan yakından ilgim olmamasına rağmen oturdum ağzım açık izledim bu filmi.
mila kunis'le natalia portman'ın bi lezbiyen sahnesi var ki sorma gitsin.
güzel film, natalia almazsa oscar'ı zikeyim öyle akademiyi ben.
natalie portman filmi değil, darren aronofsky filmi.
söz konusu darren aronofsky olunca, çıtayı requiem for a dream olarak koymamdan olsa gerek; öyle çok acayip bir filmdi diyemedim. yalnız natalie portman ın performansı için olağanüstü denilebilir.
yorumsuz, gerçekten kusursuzdun natalie portman.
izledim ve pek bi beğendim.. yalnız filmin özünde, yaptığın işi yaşayarak yapmak var. kusursuzluğu takıntı haline getirmek ve bunun için ölmek.. iyi biriyken, aynı zamanda şeytani olabilmek.. kişisel notum 10/7,5.
kusursuz ve rahatsızdı.
en kötü filmlere aday gösterilen twilight'daki jacob ve bella'nın soyadı.
tertemiz olana kir, bembeyaz olana kara bu kadar güzel işlenemişti sanırım.
beyaz karadan daha siyah bir hal aldımı, kormak gerekir ondan..
Aldığı ödüller ile izleme isteğine sebebiyet veren film. Makyaj süper.
(bkz: overrated)
overrated diyip geçmicem.

ama olay örgüsü tutmamış bu filmde. çoğu sahne yarıda kesilmiş gibi sona eriveriyor. boşta kalan bir sürü anlamsız imge var. bu imgeler bir yere bağlansa bile kurguyu anlamlılaştıramıyor. yine de filmi bu kadar eleştirdiğim için kendimi ukala olarak sayıyorum; zira çok beğendiğim bir hanımefendi başrolünde, çok beğendiğim bir beyefendi de yönetmen koltuğunda. zaten filmi hanımefendi götürüyor. akademi ödülünü de götürür umarım kuğu gölü balesini baştan sona sadece kendisi götürdüğü gibi.
bazı bastırılmış dürtülerin esiri olan genç bir kızın psikolojik savaşı belki de anca bu kadar güzel anlatılabilirdi.

herşeyden önce tahmin edildiği gibi natali portman' ın kusursuz oyunculuğu ödülü kaptı zaten.

unutmadan:

"Kusursuz olmak, sadece kontrollü olmak demek değildir. Aynı zamanda kendi haline bırakabilmektir."
fevkaladenin fevkinde bir filmdir. eşinize dostunuza korkmadan tavsiye edebilirsiniz. * natali portman, natali portman olalı böyle büyümemişti gözümde.
şimdi bir bok düşünün. daha iğrenç daha tiksinç, ha işte bu film o. bu kadar.