bugün

hayır günler arkadaşlar... *

sözlükte nickaltı kavgalarından, fotoğraflarından sıkılmış, azcık da olsa bir şeyler öğrenmek isteyen yazarların yüzü suyu hürmetine az sonra kelimelere dökeceğim büyük deşifredir. bu benden size bir amme hizmetidir ayrıca.

yazı uzun, ifşa dolu ve blog tadında ufak tefek anekdotlarla güzelleştirilmiş bir yazı olacak. okumanız yaklaşık 20-25 dakikanızı alacaktır fakat boş zamanınız varsa ve filmi anlamak istiyorsanız buyrun okuyun efendim.

filmi görüp de ''daha sonra izlerim ya'' diyerek film listesine ekleyen yahut hiç izlemeyen yazarlar varsa yazının ağır derecede spoiler içerdiğini belirtmek isterim.

şimdi.

filmin başrol oyuncusu natalie portman yahudilerin, masonların veyahut siyonların elinde kukla gibi oynattığı bir karakterdir. kanıtlamak gerekirse,

görsel (Yanındaki kişi eski sevgilisi Nat Rothschild'dir.)

görsel (Natalie Portman ve gün arkadaşı Hillary Clinton)

görsel (Natalie Portman ve saz arkadaşı Bill Clinton)

görsel (Natalie Portman Henry Kissenger ve Nat rothschild'in babası Jacob Rothschild ile birlikte akşam yemeğinde)

görsel (Natalie Portman aynı zamanda 2008 seçimlerinde Obama'nın seçim yüzü olmuştur)

Natalie Portman'ın ne derece bir insan olduğunu anlatan bu kısa belgeselimizin ardından filme geçiş yapabiliriz.

Portman'ın filmdeki adı Nina.

Film tamamiyle Monarch Zihin kontrolünü anlatmaktadır. Bilmeyenler varsa söyleyeyim, Monarch Zihin kontrolü kısaca insanın beynini ele geçirip onu istediğin gibi yönlendirmektir. ve monarch zihin kontrolünün simgesi kelebektir. zihin kontrolünün isminin monarch olmasının iki anlamı vardır. Biri insanın beyninde kurulabilecek olan monarşiye atıftır, diğeri ise monarch kelebeği diye anılan bir kelebek türüne olan ithaftır.

filmin içerisinde geçen bu,

görsel

bu,

görsel

ve bu tür sahneler,

görsel

nina'nın birden çok kişiliğe sahip olduğunun göstergesidir. dikkat ederseniz aynadaki nina ile öndeki nina farklı iki kişidir.

şimdi burada azcık mola vereyim.

bu tür filmlere genellikle ''çift senaryolu film''ler denir. birinci senaryo izlenince ilk anlaşılan ve herkesin anlayabileceği senaryodur. ikinci senaryo ise, simgelerle anlaşılabilecek; filmin asıl anlattığı senaryodur. black swan de aynı şekilde çift senaryolu bir filmdir. birinci senaryo, insanın ilk önce nina'yı şizofreni hastası zannetmesine yol açar. ancak ikinci senaryoya bakınca tamamen satanist bir kontrol olduğu anlaşılır.

ve natalie portman bu film sayesinde ''en iyi kadın oyuncu'' ödülünü almıştır. ödülü verenlerin kim olduğunu sen hesap et artık.

filme devam ediyorum.

nina'nın odasındaki duvarlar boydan boya kelebek ile kaplıdır:

görsel

kelebeğin ne anlama geldiğini az önce söyledim.

aynı şekilde yatağının üzerinde de kelebek simgeleri bulunur:

görsel

bir de üstteki fotoğrafta arka planda bulunan bir beyaz tavşan bulunur. beyaz tavşan zihin kontrolünü yapan kişiyi temsil eder. hatırlarsanız matrıx'te neo bir beyaz tavşanı takip ederek boyutlar arası geçiş yapardı. hatırladın mı; follow the white rabbit:

görsel

aynı şekilde alice harikalar diyarı'nda da alice beyaz tavşanı takip ederek gerçek üstü hayata geçerdi:

görsel

yani beyaz tavşan zihin kontrolü yapan insanı temsil eder ve nina'nın odasında da bir tane bulunur.

filmin başından beri nina'nın vücudunda ufak tefek yaralar gösterilir:

görsel

ve nina film boyunca yanından geçen insanları bir anlığına kendi gibi görür:

görsel

nina'nın gördüğü,

görsel

aslında olan,

görsel

nina bale kursuna gitmeye devam eder. ve talihsizlikler bir türlü peşini bırakmaz. filmin sonunda olacak olan büyük gösteride nina beyaz kuğu'yu canlandıracaktır fakat onu yöneten güç buna izin vermez ve nina ''zorla'' siyah kuğu yapılır.

nina'nın vücudu normal insan vücudundan biraz değişiktir:

görsel

görsel

görsel

bunun sebebi içinde farklı bir güç olmasından kaynaklanır.

nina gerçek siyah kuğu ile bir bara eğlenmeye giderler. ve orada sübliminal mesaj olarak ekrana gelen bu saniyelik görüntüler,

görsel

görsel

tamamen nina'nın izlendiğinin bir göstergesidir. fakat dediğim gibi bu görüntüler sübliminal olarak ekrana gelir ve ilk izleyişte fark edilmez.

barda nina ile gerçek siyah kuğu eğlenirken ekrana gelen şu görüntü,

görsel

filmin aslında ne anlatmak istediğinin ufak bir özetidir. kelebekler falan hani...

nina odasında yatarken...

görsel

her şeyi anlamaya başlar ve arkasındaki müzik kutusuna silleyi indirir:

görsel

müzik kutusunun arkasında beliren ''lucifer'' biblosunu gören nina hemen bunlardan kurtulmak ister.

kontrol edildiğini anlayan nina odasındaki oyuncakları yani ''beyaz tavşan'' ı çöpe atıp kurtulmaya çalışır:

görsel

görsel

ama artık iş işten geçmiştir.

filmin başından beri vücudunda bulunan yaralar belirginleşmeye başlar:

görsel

çünkü şeytan kontrolü ele almıştır:

görsel

nina artık başka biridir.

şeytan kontrolü ele aldıktan sonra bacakları kırılan nina'nın şu sahnesinde kelebeklerin bulunması gene oldukça anlamlıdır:

görsel

beyaz kuğu,

görsel

zorla,

görsel

siyah kuğuya dönüştürülür,

görsel

görüldüğü gibi filmde nina şizofreni değil tamamiyle kontrol ediliyordur. benim anlatacaklarım bu kadar.

esen kalın.
(bkz: uluminati)
(bkz: insan okuyacak bunu amk insan)

hayrına uplanarak daha çok kişiye ulaşması sağlanabilecek olan deşifredir.

hollywood'a inceden ayar vermektir. yemezler goçum.
anket doldurmaya hevesli yazarların iplemediği deşifre.

normalde beklediğim,

görsel

aslında olan,

görsel

anket doldurmaya devam ediyoruz...
filmi yarısına kadar izleyip sıkıldığım için kapamıştım. lan bütün olaylar ben kapadıktan sonra olmuş. madem var böyle şeyler gidip diğer yarısınıda izleyip ruhumu illüminatiye teslim edeyim.

sen yazdıysan helal olsun ama başka yerden aldıysan, bizi düşünerek buraya yazdığın için yine helal olsun.
şu anda sol frame in içler acısı halinden sıkılan ve bilgi içerikli entry isteyenlerin okuması gereken deşifredir.
ilginctir.

Natalie portman'in hilary clinton ile olan resminde meme uçlarına dikkat, bunlar hep mason memeler işte.
pekiyi pek güzel tespitlerdir. ayrıca darren aronofsky'ye olan saygımı arttırmıştır. yine de natalie portman'ın geçmişinde kimlerle beraber olduğu, yahudi olması falandan yola çıkarak aldığı rolleri, ödülleri yargılamak saçma ve filmdeki başarısına saygısızlık bana göre... ayrıca yönetmenin de sembolizm içerikli bir film yapması kendisinin bir şeylere hizmet için bunları yaptığı anlamına gelmemeli, ya da onun için yapsa bile bunu ne kadar ustaca yaptığı konuşulmalı. sonuçta şu da gerçek ki, insanlar böyle filmlerde bir gizem görünce daha çok ilgi çekici buluyorlar. bu tarz sembolik zırvalıklar da her zaman izleyiciyi meraka sevk etmiştir.
güzel tespit yapılmış ne yazık ki zihni kontrol edilmeyen oyuncu, müzisyen yok gibidir.

https://www.facebook.com/...43&type=2&theater
"Ulu Sözlük Yazarı Black Swan Filmini Deşifre Etti"
http://www.sozlukhaber.com/h/7942/
saygı duyduğum tespittir. ellerine sağlık diyor, başarılarının devamını diliyorum. şukunu da unutmadım tabi ki.
okuması 20 dakika sürmeyen deşifredir.