birey ve toplum catismasi

kimin kısıtlayıcı olduğunun yada kimin haksızlık yaptığının farketmediği çatışmadır. toplum kalabalık ve güçlüdür. demokratik bir ortamda bile çoğunluk haklı olacağından ve insan doğası nedeniyle topluluğun sonuçta hatasını kabulleneceği herhangi bir tartışma gerçekleşmeyeceğinden birey her zaman yalnız kalacak ve yenilen taraf olacaktır. eğer ki şikayet edip, destek görebileceği daha güçlü toplumlar bulamazsa diye de eklersek yanlış olmaz fakat hiçbir toplum çıkarı olmadan müdahelede bulumaz. küçük toplumu bu sefer şikayet üzerine karşılaşacağı veya ezileni korumak adına kendi iradesi ile müdahele edecek olan büyük toplumun yanında birey olarak alabiliriz ve aynı olay tekrarlanır. sonuçta istenilen isim verilse verilsin, hangi tür yönetim olursa olsun güçlü çoğunluk kendi doğrularını kabul ettirerek istediğini gerçekleştirir. buna barbarık da diktatörlük de insan hakları denildiği de görülmüştür. çirkin görülmeyecek bir kılıf bulunması durumunda aslında haklı olabilecek kişilerin bile kendini haksız olduğuna inandırılabildiğinin örnekleri çevremizde bolca bulunur.
bunun dışında toplumun görüşlerine aykırı hareket etmiş olmak için aykırı hareket eden insanlar da vardır. ne toplumun ona, ne de onun topluma zarar vermeye hakkı vardır. yerine göre insan hakları ve düşünce özgürlüğü gibi sözcükler altında istedikleri gibi toplumu rahatsız edebilirler. bazen ise tam tersi gerçekleşir ve toplum sırf kendisine battığı ve rahatsız olduğu için, "bizim inancımız,doğamız böyle bize uymadığın için seni cezalandırıp örf ve adetlerimizin arkasına saklanabiliriz" diyerek bireyi haklı olup olmadığına bakmaksızın cezalandırabilir. kimse kimseye uymak zorunda değildir. gerçekten zarar verici bir etkisi olmadığı sürece ne kadar rahatsız olunursa olunsun kimsenin kimse üstünde yaptırım uygulama hakkı yoktur. fakat tek gerçek şudur ki hak sadece bir kelimedir ve yüklenen anlamlar her zaman en güçlü olan toplum tarafından belirlenecek veya başka toplumların birleşerek daha güçlü olmaya çalışmaları amacıyla içi değişik şekillerde doldurulacaktır.

(bkz: akıntıya karşı kürek çekmek)

Bu bir savaştır ve herkes bilirki savaşlarda ayakta kalan kazanır. Pes etmeyin derdim ama aşağılayıcı bakışlara dayanmak çok zor (en azından tek başına) .