bugün

okul bahçesinde pantolonun yırtılması.
üniversite sınavlarında hedefin altında kalmaktır.
100 aldım diye hava atıp sıfır almak. bir fiil başıma geldi.
en azap verici durum pantolonun yırtılıp takım taklavatın meydana serilmesidir.
bilgi kazandıramadan öğrenci mezun etmek.
uzun eşşek oynarken bütün sınıfın ortasında pantolonun yırtılması ve daha da kötüsü, bu olay esnasında sınıfın çoğunun oyunu telefonuyla videoya çekmesidir.
wc'nin son kabininde bir grup ogrencinin sigara icerken mudur tarafindan basilmasi.
okul penceresinden hülyalı gözler ve sevgiyle çarpan yürekleriyle geleceklerini görmeye çalışan iki arkadaşınızın kıskanç ve cani bir parmağın tetiği çekmesiyle ölüme, kavuşamadan ayrılığa savrulması.
okul çıkışı olduğunu göre göre hız yapan bir şerefsizin arabasının 120 kilometrelik korkunç sürati önüne, masumca çıkan motorlarıyla, iki arkadaşınızın biranda gözlerinizin önünde korkunç bir ses ve hızla havalara savrulması. birinin motorun altında kalarak anında can vermesi, diğerininse size bir ömür sürmüş kadar uzun gelen, dakikalar boyunca şidetle çakıldığı asfalt üzerinde tüm bedenini yerden kesip, tekrar acımasızca asfalta vuran bir can çekişme sonucunda, metrelerce alanı tertemiz ve günahsız kanıyla yıkayarak can vermesi.
her ikisi de 14 yaşımı yaşadığım lisemde gözlerimin önünde gerçekleşmiştir.
talihsizliğin, acının, hayatın trajik yönünün bu kadar ağır hissedildiği bir yaşım hiç olmadı.
sayenizde 4 masum yüreği, sevgiyle hatırlama fırsatım oldu.
aynı şekilde iki caniyi de allaha tekrar havale ettim.
neden mi allah a?
tetiği çeken ellerin sahibi onbeş yaşında olduğu için çoktan hapisten çıktı, biliyorum.
o iki masum delikanlıyı hunharca katleden canavara gelince, trafik kazası olduğu ve zengin bir ailenin çocuğu olduğu için onunda çoktan sokaklara döndüğü malumunuz.
adaleti sakat hatta ölü bir toplumda yaşadığınızda size yalnızca allah a havale etmek kalıveriyor.
ister hoşunuza gitsin, ister gitmesin.
Öğretmenin öğrenciyi hiçbirşey anlamadığı konu hakkında tahtaya kaldırmasıdır.
teneffüs aralarında okulun hoparlöründen fenerbahçe yüzüncü yıl marşı çalması.

benim için gurur vericiydi tabi de bazıları için en talihsiz olay olduğuna eminim.
Okula getirilen viski şişesinin kırılmasıdır efendim. Dökülen viskiye mi yanarsın alacağın cezaya mı bilemezsin. Gerçek hayatta vardır bu olay. Benim başıma gelmedi o ayrı.
aynı sınıfta olduğun kızdan red yemek. ne korkunç günlerdi onlar... allah hiçbirimizi liseye düşürmesin dostlar.
2 arkadaşımın kovalaşırken aralarında geçen hadiseyi anlatayım..
Kaçana "X" Kovalayana "Y" dersek...(Matemetiği seviyorum)

X'in içine ibnelik doğar ve durup dururken Y' nin ensesine şaplak atar...
Y' sinirlenir.. Ve kovalamaya başlar...
Kovalaşırken 2. kata gelirler...
Tabi X içindeki adrenalin patlamasından dolayı 2. kata geldiklerinin farkında değildir...
Kaçacak bir yer ararken birde ne görsün sınıfın bitanesinde pencere açık...
2. katta olduğunu farketmediği için "ulan surdan atlasam bahçedeyim nasıl olsa 1. kat amk diyerek atlar.Ve bacakları kırılır...
Y devamsızlığı sınırda olmasına rağmen okuldan kaçarak olay yerinden uzaklaşır...

Tamamen gerçektir...

Lise hayatımla ilgili kitap bile yazabilirim.
yangın söndürücüye sadece parmağının ucuyla dokunup, yıllardır bu anı bekleyen söndürücünün kendi kendine açılıp, olduğu yerde içindeki tüm sıvıyı pantolonuna boşaltması.

zıpırlık falan iyi de, yapmadığın halde herkesin yine ulan ne adamsın demesi çok kötü, yapmadığım fırlamalıkla niye övüneyim. kimse inanmadı ya bilerek yapmadığıma.
uzun eşşek oynarken eşşeğe değil yere doğru uçup dişini kırmak.

lanetler olsun ki yaşanmıştır. evet.
2 erkeğin bir tuvalette sigara içme girişimleri sonucunda okul müdürüne yakalanmaları. daha ne olsun.
arkadaşlarla sınıf içersinde birbirimizle şakalaşırken o esnada ceketimin cebinin aşağı kadar sarkacak derecede yırtıldığı bir anda müdür yardımcısı ve kurmaylarının yardıma muhtaç öğrencileri tespit için sınıfları dolaşmak için sınıfımıza girip benim biraz önce yırtılmış olan ceketimi görüp "vahh yavrummm" deyip ismimi almasıydı..
reddedilmek olsa gerek.
Disiplin kuruluna çıkmak.